AK Parti Sözcüsü Çelik'ten McKinsey açıklaması
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın McKinsey sözleri için, "Kendisinin genel hassasiyeti, Türkiye'de yapılabiliyorsa özellikle proje, siyaset, metot geliştirme konusunda kendi firmalarımızla bunun yapılmasının daha doğru olacağı yönündedir." dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yabancı danışmanlık şirketlerine ilişkin sözlerine yönelik, "Kendisinin genel hassasiyeti, Türkiye'de yapılabiliyorsa özellikle proje, siyaset, metot geliştirme konusunda kendi firmalarımızla bunun yapılmasının daha doğru olacağı yönündedir. Dolayısıyla açık ve nettir. Spekülasyona açık bir nokta değil o danışmanlığın sona erdirilmesi, bundan sonra da kurumların bu hassasiyeti gözeterek ilerlemesi konusunda talimatları olmuştur." dedi.
Çelik, AK Parti 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın gerçekleştirildiği otelin önünde oluşturulan basın merkezini ziyaretinde açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Başkan Erdoğan'ın, danışmanlık şirketi McKinsey konusundaki açıklamasının hatırlatılması ve bu hizmetin bir kereye mi mahsus olduğunun sorulması üzerine Çelik, şunları söyledi:
"Bu konuda, ilgili kurumlarımızın, daha çok yerli kurumlarımızdan bu danışmanlık hizmetlerini alması gerektiği çerçevesindeki prensip kararını açıkladı. Çünkü burada farklı hassasiyetler, bu görüşler geliştirilirken, bu danışmanlıklar alınırken, bu istişareler gerçekleştirilirken çeşitli spekülasyonlar oluyor. Dolayısıyla kendisi, Bakanlar Kurulundaki arkadaşlarımıza tebliğ ettiğini söyledi. Bu kurumla olan danışmanlık hizmetinin sona erdirilmesi konusunda kendisinin genel hassasiyeti de bunlar. Türkiye'de yapılabiliyorsa, özellikle bu konularda proje, siyaset, metot geliştirme konusunda kendi firmalarımızla bunun yapılmasının daha doğru olacağı yönündedir. Açık ve nettir. Spekülasyona açık bir nokta değil o danışmanlığın sona erdirilmesi, bundan sonra da kurumların bu hassasiyeti gözeterek ilerlemesi konusunda talimatları olmuştur."
"Kararı veren, projeyi yazan, siyaseti uygulayan biziz"
Sözleşme iptalinin olup olmadığına yönelik soru üzerine Çelik, bu kuruluşlarla sözleşme imzalanmadığını, ilişkilerin daha çok görüş almaya yönelik olduğunu söyledi.
Muhalefet partisinin "Türkiye'nin yönetiminin bir yere teslim edilmesi" iddiasının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Çelik, bu kuruluşlardan görüşler alındıktan sonra siyasetin projesini, uygulamasını, siyasetçilerin yazdığını dile getirdi.
Bu kurumları siyasete ortak etmenin söz konusu olamayacağını vurgulayan Çelik, "Şimdiye kadar da olmamıştır. Kararı veren, projeyi yazan, siyaseti uygulayan biziz. Bu konudaki hassasiyetimiz de herkes tarafından bilinir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bundan sonra yerli kurumlarla istişare hizmetlerinin götürülmesi gerektiğini ifade ettiğini hatırlatan Çelik, "Herhangi bir kurumun siyasetçinin yerine ikame edildiği, siyasetçi adına karar verdiği ya da siyasetçilerin bir masada onlarla birlikte politikaya karar verdiği bir durum söz konusu değil." şeklinde konuştu.
"Cumhur İttifakı'nın sona erdiği anlamına gelmiyor"
AK Parti'nin yerel seçimlerde MHP ile ittifakına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün yaptığı konuşmasının sorulması üzerine Çelik, iki cümlenin yan yana değerlendirilmesini istedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, öncelikle Cumhur İttifakı'na verdiği önemin altını çizdiğini, yerel seçimlerde de yaşatma konusunda hassasiyet ortaya koyduğunu, ikinci olarak bu ittifakın herhangi bir siyasi tartışmayla zedelenecek, sorgulanacak bir mesele olmadığını vurguladığını söyledi.
Erdoğan'ın, Cumhur İttifakı'nın, "daha büyük milli meselelerde ortak duruşu gerçekleştirme meselesi" olduğuna işaret ederek, yerel seçimlerde böyle bir pratik ortaya çıkmıyorsa bu durumda listelerde olmasa bile gönüllerde devam edileceğini dile getirdiğini belirten Çelik, "Yerel seçimlerde listelerde söz konusu olmazsa bu, Cumhur İttifakı'nın sona erdiği anlamına gelmiyor." dedi.
Çelik, Erdoğan'ın olabilecek yerlerde de bunun yollarına bakılacağını söylediğine dikkati çekti.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, yerel seçimlere ilişkin ne zaman bir araya gelebileceklerine ilişkin soru üzerine Çelik, Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde Macaristan'ı ziyaret edeceğini, bu sırada iki partinin heyetleri arasında görüşmelerin gerçekleşebileceğini söyledi.
Çelik, Macaristan ziyaretinin ardından Erdoğan'ın Bahçeli ile bir araya gelebileceğini belirterek, "Her an bir araya gelebilirler. Takvimlerinin uygunluğuna göre. Bir araya gelmeyle alakalı bir sıkıntı olması söz konusu değil." açıklamasında bulundu.
"Türkiye Cumhuriyeti devleti, emin ve güvenilir bir devlettir"
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna salı günü girdikten sonra kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın durumuna ilişkin Çelik, "Bu konuda hassasız. Türkiye Cumhuriyeti devleti, emin ve güvenilir bir devlettir. Ne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların herhangi bir şekilde can güvenliği tehdit edilemez." dedi.
Bir gazetecinin kaybolmasının, Türkiye gibi emin bir devletin üzerinde hassasiyetle duracağı bir mesele olduğunu ifade eden Çelik, "Hassasiyetimiz, en yüksek noktadadır. Güvenlik birimlerimiz, olay duyulduğu andan itibaren, gereken araştırmayı yapıyorlar. Biz, tam bir tablo ortaya çıkmadan, tabii ki kimseyi suçlamıyoruz. Ama açıklamalar da yapıldı. Suudi Arabistan Konsolosluğuna girdikten sonra kayıp olduğu ortaya çıktı. Suudi Arabistan Konsolosluğu 'Bizden çıktı' diyor. Güvenlik birimlerimiz bunu araştırıyor. Başsavcılığın da devreye girmesiyle birlikte bu konu daha detaylı bir şekilde araştırılacak." diye konuştu.
Bu konularda açıklama yapılmamasının, hassasiyet gösterilmediği anlamına gelmediğinin altını çizen Çelik, olay duyulduğu andan itibaren ilgi düzeyinin en üst düzeyde olduğunu söyledi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Kayıp gazetecinin durumunun, akıbetinin ne olduğu, onun sorumlusunun kim olduğu ortaya çıkarılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti emin bir devlettir. Hiç kimse Türkiye'de bu şekilde bir insanın kaybolması gibi bir eyleme, işleme imza atamaz. Başsavcılık soruşturmasını yürütüyor." değerlendirmesinde bulundu.