AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala: 2025'i 'reformlar yılı' olarak tanımladık

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, partisinin yeni yasa döneminde ve 2025 yılında neler yapacağını anlattı. Ala, 2025'i 'reformlar dönemi' olarak tanımladıklarını kaydetti. AK Partili yönetici, reformların Türkiye'yi üst gelir gurubuna taşıyacağını kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Meclis'in yeni yasama döneminde ele alacağı kanun çalışmaları ile aynı dönemde siyasetin gündeminde yer alacak konulara ilişkin açıklama yaptı.

Meclisin öncelikle, tatile girmeden Genel Kurulun gündemine alınan kanun tekliflerini çalışacağını kaydeden Efkan Ala, gündemde bekleyen Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlik mesleği ile ilgili ve Milli Eğitim Akademisi kurulmasına dair kanun teklifi, Tüketicinin Korunması Kanunu'nda değişiklik teklifi ile 9. Yargı Paketi olarak bilinen teklifin görüşmelerinin yapılacağını belirtti. Yeni yasama yılında birinci başlığın, Meclisin gündeminde geçen dönemden kalan yasa teklifleri olduğunu ifade eden Efkan Ala, "Bunlar hemen gündeme alınacak." diye konuştu.

'Yapısal reformlar gündeme gelecek'

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, yeni yasama yılında, AK Parti ve Cumhur İttifakı bakımından en önemli ana başlığın da bir süredir üzerinde çalışılan reformlar olduğunu dile getirerek, "Bu reformlar eş zamanlı olarak birçok alanı ilgilendiren reformlardır. Bu yapısal reformları Meclis gündemine getireceğiz." ifadelerini kullandı.

Milletin, ekonomi çevrelerinin ve iş dünyasının desteğini alan bir ekonomi programının kararlılıkla uygulandığını aktaran Ala, "Bu ekonomi programını destekleyecek, enflasyonu düşürecek, büyümeyi hızlandıracak, ihracatı artıracak, yani Türkiye'nin ekonomisini destekleyecek yapısal reformlar önümüzdeki yıl önceliğimiz olacak." dedi.

'Sivil anayasa' mesajı

Sivil bir anayasanın AK Parti'nin kuruluşundan itibaren ortaya koyduğu temel siyasal hedeflerden biri olduğunu belirten Ala, şunları kaydetti: "Şimdi de anayasa konusunda çalışıyoruz. Çalıştaylar da yapılacak. Mecliste görüşmeler yapılıyor, yapılacak. Bu, toplumun bütün kesimlerinin meselesidir. Topluma mal etmek gerekir. Biz de AK Parti olarak bu çalışmaları yürütüyoruz. Meclis Başkanımız, Meclisteki siyasal partilerle görüşecek, onları ziyaret edecek. Biz de Cumhur İttifakı olarak da değerlendirmelerimizi yapacağız ve bir araya gelip yine bu konuları bu sene detaylandıracağız."

Yeni anayasa sürecini "sivil prosedür" olarak işletmek istediklerini vurgulayan Ala, şöyle devam etti: "Tartışmadan, konuşmadan sadece metni ortaya çıkarmak, metin yazmak eski tarz bir yöntemdi ama o metinler bizde var. Eskiden öyle çalışılıyordu. Şimdi sivil bir yöntemle önce tarafları bir araya getirelim, çalıştaylar düzenleyelim, konuşalım, sözü tüketelim ondan sonra da oradan ortaya çıkacak sonucu metne dönüştürelim ve birlikte onun üzerinde yine müzakere edelim. Müzakereci bir demokrasi anlayışıyla sistemi, prosedürü yürütelim istiyoruz. Biz masanın etrafına önce metni yazarak davet etmek yerine önce konuşalım, sonra Türkiye konuşsun, ondan sonra ortaya çıkan sonuç metne dökülsün. Zaten sivil anayasanın ruhunda bu var, bu olmalı. Yani prosedürü de sivil olmalı."

Bir anayasanın yapım sürecinin metni kadar önemli olduğunun altını çizerek, Montesquieu'nun "Kanunların Ruhu" eserini anımsatan Ala, "Anayasanın ruhu da onu yapma iklimiyle birlikte oluşur. Müzakereci olsun, kabul edenler etsin, itiraz edenler itirazlarını ortaya koyabilsinler. Mecliste kabul edildiği ya da halkoyuna sunulduğu zaman onaylayanların onayı, onaylamayanların da rızası kazanılmış olsun. Anayasa tartışmalarının artık siyasi gündemin dışına demokratik yollarla çıkarılması, ancak bu prosedürlere uyarak, oluşturulacak, kabul edilecek bir anayasayla mümkündür. O da Türkiye'nin en büyük kazanımı olur." dedi.

'Önümüzdeki yılı, reformlar yılı olarak yaşatmak istiyoruz'

Yapısal reform çalışmalarına ilişkin bilgi veren Ala, AK Parti'nin bugüne kadar birçok sessiz devrime imza attığını söyledi. Ala, gelişmekte olan ülkelerin üst grubunda yer alan Türkiye'nin gelişmiş ülkeler ligine çıkmasını istediklerini, seçimlerden hemen sonra bu konudaki reform çalışmalarına başladıklarını anlattı.

Türkiye'nin önünde seçimsiz bir dönem olduğuna dikkati çeken ve bu dönemi "altın yıllar" olarak niteleyen Ala, şöyle devam etti: "Önümüzdeki 2 yılı, özellikle 2025'i, bir reformlar dönemi olarak tanımladık. Milletimizin ihtiyaç duyduğu her alanda eş zamanlı ve çok yönlü yapısal, ekonomik programı destekleyecek reformlar, siyasal, ekonomik, sosyal alanda öngörülebilirliği, şeffaflığı ve verimliliği artıracak, dönüşümü hızlandıracak reformlar. Türkiye'ye e-Devlet standardını getirdik, buradan dijital devlete dönüşümü sağlayacak, hızlandıracak, idarede verimliliği artıracak, yönetimde hızı artıracak reformlar yapacağız ki gelişmiş ülkeler ligine çıkabilelim. Türkiye'yi nihayet olarak Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaştıralım.

Ülkemize vakit kaybettiren gereksiz tartışmalar yerine, ülkemizi üst gelir grubuna taşıyacak reformları yaparak, hedeflerimize ulaşmak istiyoruz. Bütçeden hemen sonra bu reform paketleri artık Meclise gelecektir."

Reform çalışmalarına ilişkin toplantılarda, sadece siyasilerin değil, toplumun bütün kesimlerinin yer aldığına dikkati çeken Ala, "Kamu ve özel sektör, sivil toplumdan ilgili yerlerle de konuşarak bu reformları hazırlıyoruz. Onların da taleplerini ve itirazlarını alarak yapıyoruz." bilgisini verdi.