AK Parti AECR’ye üye oldu
AK Parti, Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı'na üye oldu.
BRÜKSEL - Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı'nın (AECR) ilk yönetim kurulu toplantısında AK Parti’ye başkan yardımcılığı görevi verilmesinin, bu görevi de AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun yürütmesinin öngörüldüğü öğrenildi.
AECR, Avrupa siyaset arenasının yeni ailelerinden biri olarak öne çıkıyor. İngiltere'den Muhafazakar Parti lideri David Cameron ve Çek Cumhuriyeti'nden Sivil Demokrat Parti (ODS) lideri Mirek Topolanek, 2006’da “açık ve federalist olmayan bir Avrupa” vizyonuyla yeni bir grup oluşturma kararı almışlar. AECR’ın resmi kuruluşu ise 2009’da gerçekleşmişti.
AECR’ın benimsediği ilke ve değerler "serbest ve adil ticaret, daha az vergi, küçük hükümet, bireyin özgürlüğü, daha fazla demokratik hesap verebilirlik, toplumun temel taşı olarak aile, ulusal devletin egemen bütünlüğü, boyutlarına bakılmaksızın AB ülkelerinin tümüne saygı" şeklinde sıralanıyor.
Federal Avrupa fikrine karşı çıkan ve zaman zaman diğer bazı gruplar gibi aşırıya kaçmadan da olsa “AB'ye şüpheci bakan” yaklaşımıyla dikkat çeken AECR, Atlantik’in iki yakası arasındaki ilişkilere büyük önem veriyor.
AECR bünyesinde Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Gürcistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Polonya, Slovakya ve İngiltere’den partiler yer alıyor. AECR’ın liderliğini Çek parlamenter Jan Zahardil yürütüyor.
AECR’ın Avrupa Parlamentosu’ndaki kanadı olan Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Grubu’nda (ECR) da Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Macaristan, İtalya, Hollanda, Hırvatistan, Letonya, Litvanya, Polonya ve İngiltere’den toplam 56 parlamenter bulunuyor. Grubun ağır basan kanadını İngiliz parlamenterler oluşturuyor. İngiliz parlamenter Martin Callanan, grubun başkanlığını yürütüyor.
ECR, AB içinde Letonya, Litvanya ve İngiltere’de iktidarda bulunuyor.
[PAGE]
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Çavuşoğlu, AECR'nin ilk yönetim kurulu toplantısında başkan yardımcılığına atanacağını duyurdu. Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu, EPP'den ayrılma nedenlerini "karşı taraftan kaynaklanan güven bunalımına" bağladı.
Çavuşoğlu, EPP'nin geçen ay vefat eden Başkanı Hans Martens'in 2004 yılında bizzat Ankara'ya gelerek AK Parti'yi "ortak üye" olması için yazılı ve sözlü olarak davet ettiğini fakat Alman ve Fransız Hristiyan Demokratların itirazı nedeniyle gözlemci üye statüsüne alındıklarını hatırlattı.
İtirazlar nedeniyle Martens'in, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlamasıyla AK Parti'yi ortak üyeliğe alma taahhüdünü de yerine getiremediğini belirten Çavuşoğlu, EPP ile aralarında oluşan güven bunalımı nedeniyle böyle bir karar aldıklarını dile getirdi.
Çavuşoğlu, "Yazılı ve sözlü taahhütlerinizi yerine getirmiyorsunuz. Bunlar hoş şeyler değil, güven zedeleyen şeyler. Biz bunlara karşıyız yoksa herhangi bir kızgınlığımız yok. Bir yere üye olurken güvenmeniz ve eşit üye olmanız lazım. Ülkelerdeki üye partileri kastetmiyorum ama Avrupa'daki EPP ile bir güven bunalımı yaşadık. Bunun da müsebbibi AK Parti değildir, onların bize karşı olan tutumudur" dedi.
Güven bunalımı yaşadıkları EPP ile ilişkileri bir süredir dondurduklarını ve partinin toplantılarına katılmadıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, geçen hafta gönderdikleri bir mektupla EPP üyeliğinden ayrıldıklarını ve AECR'ın bugünkü yönetim kurulu toplantısında bu yeni partiye tam üye olduklarını aktardı.
Çavuşoğlu, "AK Parti, muhafazakar demokrat bir partidir, kendisini böyle tanımlar. Aile değerleri başta olmak üzere hangi muhafazakar değerlere inandığını kamuoyuyla sürekli paylaşır. Aynı zamanda reformcu bir partidir. Son 11 yılda yaptığı reformlarla her yıl Türkiye'yi evrensel değerlere ve Avrupa'nın değerlerine daha fazla yaklaştırmıştır. Dolayısıyla yeni kurulan Avupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı'yla, bu birlikle AK Parti'nin değerleri örtüşmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Mevlüt Çavuşoğlu, AECR içindeki bazı partilerin AB karşıtı söylemlerinin hatırlatılması üzerine "Biz Türkiye olarak AB'ye tam ve eşit üye olmak istiyoruz. (AECR Üyesi) İngiliz muhafazakarların bu konuda daha tutucu olduğunu biliyoruz ama AECR içinde AB üyesi olan ve bunun devamından yana tavır sergileyen partiler de var. Biz EPP içindeyken de birçok siyasi partiyle her konuda hemfikir değildik. Burada da farklı görüşlerimiz olabilir ama bizim AB ile ilgili politikalarımızda kesinlikle bir sapma olmamıştır. Tam tersine bugünlerde (AB tarafından) olumlu sinyalleri görünce (tam üyelik yönündeki) bu çabalarımızı daha da yoğunlaştırdık. AK Parti AECR'ye üye olarak yanlış bir sinyal vermemektedir. İngiltere Başbakanı David Cameron'ın AB üyeliğini referanduma götürme kararı o partiyi, o ülkeyi bağlar" dedi.
Çavuşoğlu, oldukça yeni bir parti olmasına rağmen AECR'nin hızla büyüdüğüne ve Avrupa Parlamentosu'nda 4'üncü büyük siyasi grup haline geldiğine dikkat çekerek, "AK Parti AECR'nin AB içinde ve Avrupa genelinde güçlenmesine katkı yapacaktır ve AK Parti'nin eşit üye olarak bulunduğu bir partinin etkinliği elbette Avrupa genelinde artacaktır" ifadesini kullandı.
Kendilerine daha önce Avrupalı Sosyal Demokratlar ve Liberaller dahil farklı partilerden üyelik teklifi geldiğini aktaran Çavuşoğlu, AK Parti'nin değerleriyle en yakın değerleri savunan bir siyasi oluşumda olmak istedikleri için Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı'nı tercih ettiklerini söyledi.
Çavuşoğlu, Avrupalı Sosyal Demokratların CHP dururken neden AK Parti'ye üyelik teklifinde bulunduklarının sorulması üzerine "Avrupa'da CHP'nin tanımı sözde sosyal demokratlardır. Bunu sadece biz söylemiyoruz, Avrupa'da da söylüyorlar. Çünkü Avrupa'daki sosyal demokrat partilerin inandığı değerlerden uzak bir CHP var. Reformlar konusunda, terör sorununun çözümünde bu böyle. CHP'nin birçok konuda Avrupa'daki sosyal demokrat partilerden farklı olduğunu görüyorsunuz. CHP'nin ulusalcı ve statükocu bir parti olduğunu Avrupalılar da biliyor. Bunu son olarak Avrupa Parlamentosu'ndaki sosyal demokratların grup başkanı Hannes Svoboda'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı olan tutumunda gördünüz" cevabını verdi.