Ağaç kesimiyle ilgili ilk kez konuştu!

YALOVA - Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Tonami Meydanı'ndaki kavşak projesi kapsamında ağaçların kesilmesine ilişkin, "Sadece 3,5 yıllık bilançoda bin 68 kişi yaralanıyor ve 17 can veriyoruz orada. Ben bir kişi için karar aşamasına geldi mi, insanın lehine milyon, trilyon tane de ağaca insan canını tercih etmek durumundayım" dedi. 

Salman, makamında düzenlediği basın toplantısında, proje kapsamında bölgede 158 toplam ağaçtan 18'inin sökülüp kaldırıldığını, 140'ının ise kesildiğini belirtti. 

"Elbetteki ağaçlar kesildiği için mutlu değilim, son derece üzgünüm" diyen Salman, "Bu kararı almak çok zordu. Asla ve asla kolay olmadığını biliyordum. Canım yanarak da içim acıyarak da olsa bu kararı almak zorunda kaldım" ifadesini kullandı. Ağaçların neden kesildiğinin altını iyice doldurması gerektiğini belirten Salman, şöyle devam etti: 

'Orada insan hayatı söz konusu'

"Oraya alışveriş merkezi yapmak için ağaçlar kesilmedi. Oraya termik santral yapmak için ağaçlar kesilmedi. Belediyeye veya başka bir şahsa rant sağlamak için o ağaçlar kesilmedi. Orada insan hayatı söz konusu. Birinci öncelik buydu. Ardından hemen gelen kamu menfaatiydi. Ağaç mı insan hayatı mı dediğiniz zaman ben bin kere, milyon kere, trilyon kere insan hayatı derim. Ateşin nasıl düştüğü yeri yaktığını, bir can gittiğinde insanın nasıl her gün içinin yandığını takdir edersiniz ki en iyi bilenlerden bir tanesiyim. Ağaç kesilir, dikilir ama bir can gidince yerine yenisi koyma şansınız yok. Kavşak yıllardan beri kaza potansiyelinin en yüksek olduğu noktalardan bir tanesidir. Sadece 3,5 yıllık bilançoda bin 68 kişi yaralanıyor ve 17 can veriyoruz orada. Ben bir kişi için karar aşamasına geldi mi, insanın lehine milyon, trilyon tane de ağaca insan canını tercih etmek durumundayım. Önce insan olarak, sonra bu kenti yöneten bir yönetici olarak." 

Ağacın hangi amaçla kesildiğinin önemli olduğunu ifade eden Salman, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Sanki Türkiye'de ve Yalova'da ilk defa ağaç kesildi havası yaratılmıştır. Gerçekten buna da içerledim, üzüldüm. Kendimi kent hafızası güçlü bir insanlardan biri olarak görüyorum. 1999 Marmara Depremi sonrası kalıcı konutlar yapılırken binlerce meyve ağacının kesildiğini yakından biliyorum. Tersane Bölgesi'nde tarım alanını sanayi bölgesine çevirdiler. Benim partim bas bas bağırdı, 'yapmayın' diye. Orada kesilen, binlerle ifade edilen kivi ağaçlarını da ben unutmadım. 30 kilometre ileride karayolu yapılırken 100'lerce zeytin ağacı kesildi. İstanbul, Bursa, İzmir. Üç metropolü bağlayan bir otoyol yapılıyor. Orada kaç tane ağaç kesildiğinden Türkiye ne kadar haberdar, onu merak ediyorum. Ormanda yapılan kaçak kesimden, çevreci arkadaşlar ne kadar bilgi sahibi, onu ne kadar takip ediyorlar?"  

Söz konusu çalışmanın hızlı bir şekilde yapılmadığını, bir süreçten geçildiğini kaydeden Salman, "Bu, 'ben yaptım oldu' mantığında bir gelişme değil. Bunun iki yıllık bir geçmişi var" dedi. Bütün resmi yazışmaların yapıldığını anlatan Salman, şunları kaydetti:  

'Benim canım onlardan daha fazla yanıyor'

"Araştırmalar yapıldı, sökülebilecek ağaçlar söküldü. İki tane şu anda masamda duruyor. İki firmayla Türkiye'de bu işi yapan yazışma yaptık, cevap geldi. 30 santimetre çapının üzerinde ağacı sökecek Türkiye'de teknoloji maalesef yok. Karayolları, ısrarla Valilik kanalıyla, iktidar milletvekili kanalıyla bir an önce yapılması için üzerimizde yazılı, sözlü baskı uyguladı. Burada dediğimi gibi insan hayatı söz konusu. Yalova Devlet Hastanesi o yol üzerinde. Kışın 50, yazın 90 civarı ambulans geçiyor. 11 aylık süreçte, bu 2014'te 18 bin vaka var. Kentin bu yanından o yanına gitmesi gereken ambulans... Soruyorum o bağıran, çağıran arkadaşlarıma; bir ambulans içinde yakınlarını hastaneye yetiştirmek için o aracın içinden aşağıya inip kendilerini bağırmamak için ne kadar tutabildiler. Ben bunu da yaşadım arkadaşlar. Kimin canı ne kadar yanıyorsa Yalova'da, benim canım onlardan daha fazla yanıyor. İdareci de kentin paydaşlarının önce canını, sonra güvenliğini, huzurunu, yaşam kalitesini artırmak zorunda. Ağaç kesiliyor. Bu ilk defa olmadı, bu son da olmayacak. Burada amaç önemli, insan hayatı, kamu menfaati, yararı önemli. Ağaç dikmeye geldi mi bazı kanalardan seslenenlerden kaç tanesi, kaç ağaç dikti gerçekten merak ediyorum. Ben 50 yaşındayım. Ben yaşımın iki katı ağaç diktim. Çınar, çam, zeytin de ıhlamur da diktim. Birçoğunu da Yalova'da gösterebilirim." 

Yapmayı planladıkları ağaç dikim kampanyalarıyla ilgili de bilgi veren Salman, "Her doğan yeni bebek için bir tane çam ağacı dikilecek. Şu anda bin tane çam ağacı bizim Park ve Bahçeler Müdürlüğünde hazır bekliyor. Her yıl 2 bin tane çam ağacı, yeni doğan bebeklere ulaştıracak. O aile, o ağacı dikmiyorsa Umut Evleri kanalıyla İsmetpaşa Mahallesi'nde ağaçlandırma alanına dikilecek. Gerekirse oranın adını da Yalova Dörtyol Ormanı koyarız. Oradaki kesilen ağaçları yeniden yaşatmak adına. Sayın Milletvekili Muharrem İnce, ağaç dikim çalışması başlatmış. Yalova Belediyesinde şu anda 5 yaşında, 4 metre boyunda bin çınar ağacı mevcut. Onları da vatandaşlarımız talep ederse uygun yerlere dikerler, biz de aynı şekilde yerlerine dikeceğiz" diye konuştu. 

Salman, bölgede "batçık" yapılamayacağını belirterek, bunun nedeninin de kimyasal yük yaşayan tankerlerin "batçık"lardan geçmesinin yasak olmasından kaynaklandığını belirtti.  

Karayolları 14. Bölge Müdürlüğünün bir an önce çalışmalara başlayarak yaza kadar köprülü kavşağı bitirmesini isteyen Salman, "Bu konuda tepki elbetteki olacaktır. Demokratik sınırlar içinde tepkiyi saygıyla karşılarım. Bu kadar olayın büyütülmesinin sebebi siyasidir. Partideki arkadaşlarımın da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma algısına düştüklerini düşünüyorum. Keşke bana sorsalardı, detayını öğrenselerdi" şeklinde konuştu.