Adanalı sanayici zeytinlik yasasında esneklik istiyor
Yatırım için arsa bulmakta zorlandıklarını belirten Adana iş çevreleri, sorunun çözümü için zeytinliklerin 3 bin metre yakınına dumanlı sanayi kuruluşu yapılamayacağı yönündeki’ kanun hükmünün esnetilmesini istiyor
NAZİRE HİÇYAKMAZER
ADANA - Adana’nın hem tarım hem de sanayi şehri olduğuna dikkat çeken Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, ikisinin de birbirinden ayrılamayacağına ancak birinci sınıf tarım arazilerinin yerine özellikle şehrin kuzeyinde yer alan ikinci ya da üçüncü sınıf topraklarda sanayileşme gerçekleşebileceğini söyledi. Geçmişte bilinçsiz yapılanma ile tarım alanlarında sanayileşme yaşandığını kaydeden Çalışkan, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi’nin faaliyete geçmesinin ardından sanayinin bu bölgelere kayarak daha da bilinçli bir yapılaşma içine girdiğini kaydetti.
Çalışkan, diğer yandan yatırım yapmak isteyen sanayicilerin yer sıkıntıları çektiğini de ifade ederek “Adana OSB artık tamamen doldu. Hatta 3.5 milyon dönüm ilave olarak belirlenen yer de doldu. Adana hem tarım hem de sanayi şehridir. Türkiye’de sanayinin beşiği Adana’dır. Sanayiden de vazgeçemeyiz tarımdan da. Biz hem tarımı hem de sanayiyi geliştrmeliyiz” dedi.
Sanayicilere yatırım olanakları sağlamak için yeni yer tahsislerinin yapılabileceğini aktaran Çalışkan, 1939 yılında çıkan 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu ile zeytinliklerin 3 bin metre yakınına dumanlı sanayi kuruluşunun yapılamayacağı hükmünün hem kenti hem de yatırımcıyı zor duruma düşürdüğünü belirtti. Adanalı sanayiciden zeytinlik yasasında esneklik talebi Yatırım için arsa bulmakta zorlandıklarını belirten Adana iş çevreleri, sorunun çözümü için zeytinliklerin 3 bin metre yakınına dumanlı sanayi kuruluşu yapılamayacağı yönündeki’ kanun hükmünün esnetilmesini istiyor.
Zeytin ağaçlarına kesinlikle zarar gelmemesi gerektiği konusunda hem fikir olduklarınını vurgulayan Çalışkan, “Zeytin ağacı toprak yönünden seçiçi değil. Bu yüzden sanayi kuruluşu olabilecek yerler de dahil her yerde yetişebiliyor. Geçmişte de ikinci sınıf tarım arazilerinin üstüne zeytinlikler kurulmuş. Ve yasa gereği 3 bin metre yakınına sanayi kuruluşu yapılamıyor. Bu da zeytinliğin etrafında 3 bin metre yarı çapında bir daire çizersek 28 bin dönümden daha fazla bir araziye sanayi kuruluşu yapamazsınız demek oluyor. Biz zeytinliklere asla karşı değiliz ama bu 3 bin metre şartı daha alt limite indirilebilir. Bu kanun tekrar gözden geçirilmeli. Böylelikle Adana’nın ve yatırımcının da önü açılmış olur” diye konuştu.
‘Adana’yı geliştireceğiz ama yatırım yapacak arazi yok’
Birinci sınıf arazide kesinlikle sanayi kuruluşu istemediklerinin altını çizen Çalışkan, ikinci sınıf yerlerde de zeytinliklerin bulunmasıyla yatırımcı için yer tahsisi yapılamadığını söyledi. Sanayi kuruluşundan çıkan dumanın zeytin ağaçlarına olan etkisinin diğer ağaçlar kadar olduğunu belirten Çalışkan, “Hava kirliliği ile ilgili etki diğer ağaçlarda nasılsa zeytinde de aynı. Adana OSB’nin yan tarafindaki arsa kiralanarak sert çekirdekli meyvecilik faaliyetlerine başlanıldı. Orada ağaçlar gayet güzel yetişebiliyor. Mesafeyi biraz daha aşağı çekmeleri zeytin ağaçlarına zarar vermez. Sanayiciler de bizimle aynı görüşteler. Gittiğimiz her yerde Adana’ya yatırım yapın diyoruz ama yapmak istediklerinde arsa bulamıyorlar. Adana’yı geliştireceğiz ama yatırım yapacak arazi yok. İkinci sınıf arazilerde zeytinlikler var, birinci sınıf arazide ise biz kesinlikle istemiyoruz. Böylece sanayiciye yatırım yapacak yer kalmıyor” şeklinde açıklama yaptı.