Adalet Bakanı Gül: Ekonomi ile hukuk iç içedir
Bakan Abdülhamit Gül, "DÜNYA Gazetesi'ni takip edenler bilir... Ekonomi hayatı aslında hukuk hayatı ile iç içedir. Hukuki öngörülebilirlik ve güvence yoksa kimse yatırım yapmaz. Yani bir ülkenin ekonomik gelişimi hukuki gelişimine bağlı" dedi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Herkesin bir tek beklentisi var; adalet… Temel mottomuz, Türkiye'de güven veren adalet sistemi inşa etmek. FETÖ yargısının oluşturduğu tahribatta, yargı bir aparat olarak kullanıldı, acı olaylar yaşandı. 2019 yargıya güvenin, toplumun her kesiminde artarak devam edeceği bir yıl olacak" dedi.
Medyanın Ankara Temsilcileri ile bir araya gelen Gül, "Yargının dosya yükü 2018 itibariyle 10 milyon 877 bin 499. Hakim ve savcı sayımız 19 bin 429. 15 Temmuz öncesi 14 bin 785 civarındaydı. 3 bin 908'i ihraç edildi. 2017 yılında iş mahkemelerine 210 bin, 2018'de 92 bin dava açıldı. Ticari davaları arabuluculuk sistemi ile çözmeye çalışıyoruz. Kazanan, kaybeden olmayacak, insanlar helalleşerek anlaşacak. Bu çalışma barışını da getirecek. İhtiyaç olduğunda, ayrılan kişi, daha sonra aynı iş yerinde gönül rahatlığıyla çalışabilecek. Bu yolla Adliye'nin yükü de azalmış olacak" dedi.
Gül, "Bir ülkenin ekonomik gelişimi hukuki gelişimine bağlı. Bu kapsamda örneğin uzun süren ticari davaları da yatırımın önündeki engel olarak görüyoruz. Bu nedenle, çalışma barışına da katkı sağlayacak arabuluculuk sistemini daha da geliştireceğiz. Ticaret davaları kısa sürede bitecek, başka mahkemelerdeki yığılmalar da bu yolla önlenecek"
Arınma bitti…
Yargı reformu için yol haritası oluşturulacağına dikkat çeken Gül, "Yargıda temel unsur insan. Şimdi nitelik zamanı. FETÖ arınmasından sonra sisteme hızlı bir şekilde hakim ve savcılar dahil oldu. Mesleki eğitimler artacak, önem veriyoruz. Arınma bitti. Örgüt ayıklandı. Şimdi inşa dönemi. Yargı reformu belgesi ile yol haritamız olacak. Şu anda bile adliye dışında vatandaşların nasıl bir yargı beklentisi var, arkadaşlarımız yedi bölgede görüş alıyor. Akademi dünyasının, baroların, uygulayıcıların görüşlerini alıyoruz" şeklinde konuştu.
Hedef süre; cinayette 150 cinsel saldırıda 120 gün
Makul ve adil bir yargılama istediklerini dile getiren Gül, "Bunun için bazı hedef süreler konuluyor. Kasten adam öldürme savcılıkta görülme süresi ortalama 627 gün. Hedef süre 150 gün. Ortalama fikir versin diye. Cinsel saldırı, ortalama 243 gün. Hedef süre 120 gün olarak belirlendi. Zimmet suçunu savcı 1102 günde mahkemeye taşıyor, buna 300 gün belirlendi. Yargılama aşamasında yani dava aşaması, kasten adam öldürme mahkeme 753 günde görülüyor, 300 ila 390 gün olarak hedef süre belirlendi. Genel itibariyle ağır cezalarda soruşturmalarında UYAP ortalaması 575 gün. Sanığın da bir an önce yargılama hakkı var. Ortalama hedef 175 gün. Yargıda artık mazeret işi kalmadı. Temel unsuru insan. Biz nicelik itibariyle sayıyı artırdık, şimdi artık nitelik zamanı. Nitelik konusunda sorunlarımızı aşacağımız bir dönem olmasını umut ediyoruz" dedi.
'DÜNYA'yı takip eden bilir'
Bakan Abdülhamit Gül, "DÜNYA Gazetesi'ni takip edenler bilir" diyerek, toplantıdaki konuşmasında şunlara dikkat çekti: "Ekonomi hayatı aslında hukuk hayatı ile iç içedir. Hukuki öngörülebilirlik ve güvence yoksa kimse yatırım yapmaz. Yani bir ülkenin ekonomik gelişimi hukuki gelişimine bağlı"
"Kimlik numarası gibi tebligat adresi olacak…"
Bakan Abdülhamit Gül, "Herkesin kimlik numarası gibi tebligat adresi olacak" dedi. "Bu yolla uzun tebligat süreleri olmayacak, zamandan ve kağıt matbaa işlerinden de tasarruf sağlanacak" diyen Gül, şu bilgileri verdi:
"Ayrıca hedef süre uygulaması, 1 Ocak itibariyle fiilen başladı. Dava açılınca da verilen belge, dava açılınca vatandaşımız tevzih formu var. 150 gün sonra tamamlanacaktır diye bir belge veriyor. Hedef süre aslında yargının zaman yönetimi projesi. Yargı süreçlerinin şeffaf ve öngörülebilir olmasını amaçlıyoruz. Sistemin röntgenini çekme imkanını bulacağız. Geçtiğimiz günlerde 51 yıl süren kadastro davası çıkardık. 40 yıl 50 yıl sürenler var. Süreler, anketler, değerlendirmeler yapılarak belirlendi. Tanık çıkmış gelmiyor, davacı gelmedi, sanık firari aranıyor. Şimdi 150 günde bitmesi gerekiyor. 150 günde bitmezse sistem uyarı verecek. Biz orada bakacağız niye uzamış, 8 ay ya da 1 yıl sonra duruşma günü verilmiş, personel açığı varsa gidereceğiz, bilirkişi nerede aksama varsa onu tespit edecek. Hızlı yargılama istemiyoruz, adil ve makul yargılama istiyoruz"