AB üyeliği için stratejimizden vazgeçmeyiz

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin AB'ye üye olmak istediğini ancak üyelik için bugünkü stratejik yönelişten vazgeçilmeyeceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BERLİN - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin "Müzakere sürecini bitirdikten sonra günün şartlarına bakılır, eğer istenmiyorsa, Türkiye'nin bir yük olduğu düşünülüyorsa, biz o zaman üye olmamayı memnuniyetle karşılarız. Ancak bugün bu stratejik yönelişimizden kesinlikle vazgeçmek niyetinde değiliz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Gül ve Wulff, basın toplantısının ardından Türk ve Alman basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, "Almanya'da yaşayan Türklerin uyumu konusunda neler yapılabiler?" şeklindeki sorusuna şöyle cevap verdi: "Burada yaşayan ve yaşamayı düşünen bütün Türklerin, en güzel şekilde Almancayı öğrenmelerinin şart olduğu kanaatindeyim. Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanının da söylediği gibi, asimilasyon başka bir şey. Bir lisanı en güzel şekilde konuşmak, Almancayı aksansız konuşmak, kendi kimliğini, inançlarını ve dinini değiştirmek anlamına kesinlikle gelmez. Çok kültürlülük içerisinde, demokrasi içerisinde mevcut olan ülkenin hukukuna en büyük bağlılığı göstererek, en güzel şekilde lisan öğrenilebilir."

"Türk halkıda 'üye olmak istemiyorum' diyebilir"

Bir gazetecinin, "Siz AB'ye katılımı destekliyorsunuz. Bu yönde açıklamalarınız var. Türkiye'deki halkın görüşü nasıl? Halk, AB üyeliğini istiyor mu? İmtiyazlı ortaklı ile ucu açık müzakereler kavramları bağdaştırılabilir mi? Bu konular, yarın Almanya Başbakanı Angele Merkel ile yapılacak görüşmelerde gündeme gelir mi?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Gül, üyeliğin şartları bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Müzakere süreci nedir; üye olmak isteyen ülkenin bütün standartlarını AB standartlarına taşımasıdır. Bununla ilgili fasıllar vardır, bu fasılların gereğini yapmasıdır. Şimdi Türkiye, bununla meşguldür. Türkiye'nin tam üye olup olmamasının müzakeresinin şu anda yapılmasının çok yersiz olduğu kanaatindeyim. Türkiye'nin müzakere sürecini başarıyla bitirmesine fırsat vermek gerekir. Türkiye, müzakereleri başarıyla bitirdikten sonra Avrupa Konseyi, 'evet Türkiye, hazırdır' diyecek, sonra da üye ülkelerin bazılarında referandum yapılacak. 'Türkiye üye olsun, olmasın' diye. O ülkelerden birisinin halkı, 'Hayır biz Türkiye'yi istemiyoruz, Türkiye bize yük olacak' derse, Türkiye zaten tam üye olamayacak. Biz de bunu saygıyla karşılayacağız. Hatta bunu da açıkça konuşmak isterim. Bilmiyorum belki o gün geldiğinde Türk halkı da 'Ben tam üye olmak istemiyorum' diyebilir. Ama bugün hepimizin görevi şudur; attığımız imzaları onurlandırmak. Ahde vefa ilkesi, Avrupa'nın temel ilkesidir. Türkiye'nin müzakere sürecini başarıyla bitirmesi, Türkiye'nin çok işine yarar. Türkiye'yi her bakımdan güçlü bir ülke yapar. Demokrasisi, hukuk standartları, ekonomisi, güçlü bir ülke yapar. Bunun da bütün Avrupa'ya ve Avrupa ülkesine katkısı olur. Bundan korkmamak, çekinmemek lazım."

"Vize işlemlerinde yaralayıcı uygulamalar var"

"Özel nitelikli ilişki" ifadesine de değinen Cumhurbaşkanı Gül, "Biz bunu anlamakta güçlük çekiyoruz" diyerek, Türkiye ile AB ülkeleri arasında Gümrük Birliğinden dolayı zaten özel bir ilişki bulunduğunu vurguladı.

Türkiye ile Almanya arasında hiçbir gümrük duvarı olmadığını hatırlatan Gül, Alman ürünlerinin gümrüksüz bir şekilde Türkiye'ye girebildiğini, AB'ye üye diğer ülkeler için de bunun geçerli olduğunu dile getirdi.

"Cesaretimiz var, biz bu rekabete girdik ve bu rekabeti yapıyoruz. Bunun ötesinde daha nasıl özel bir ilişki olur, orası biraz zor" diyen Gül, ilkeli hareket edilmesi ve müzakere sürecine fırsat verilmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, "Müzakere sürecini bitirdikten sonra günün şartlarına bakılır, eğer istenmiyorsa, Türkiye'nin bir yük olduğu düşünülüyorsa biz o zaman üye olmamayı memnuniyetle karşılarız. Ancak bugün bu stratejik yönelişimizden kesinlikle vazgeçmek niyetinde değiliz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Alman gazetecinin, "Göç politikasını eleştirdiniz, en çok neden rahatsızlık duyuyorsunuz?" sorusu üzerine, Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk vatandaşından 1 milyonunun aynı zamanda Alman vatandaşı olduğunu, diğerlerinin de Türk vatandaşlığı bulunduğunu hatırlatarak, en büyük sorunun da gidiş gelişlerde yaşandığını belirtti.

Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle vize konusunda çok büyük sıkıntılar yaşandığını görüyorum. Öyle ki; Türk iş adamları fuarlara mallarını gönderiyorlar ama fuarlara biz gidemiyoruz diyorlar; bilim adamları konferanslara davet ediliyorlar, vize alamıyorlar, gelemiyorlar; konser ilan ediliyor ama vizeler çıkmadığı için bu konserler iptal ediliyor. Bir de evlilikle ilgili konular var. İnsanların kiminle evleneceği, çok insani bir konu. Evlenilecek insanın Almancayı bilme şartı olması, bu da birazcık yaralayıcı."

Bu konularda ilginizi çekebilir