"AB Kıbrıs'ta tarafsızlığını yitirdi"
AB'nin Türkiye'nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini kınamasına tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, AB'nin Kıbrıs konusundaki tarafsızlığını tamamen yitirdiğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, AB liderler zirvesinde Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinin "yasadışı" olarak nitelendirilerek durdurulması çağrısı yapılmasına tepki göstererek AB'nin Kıbrıs konusundaki tarafsızlığını tamamen yitirdiğini söyledi.
Aksoy, AB'nin bu tutumu sürdüğü sürece Kıbrıs meselesinde AB'nin üçüncü bir taraf olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Dış politikadaki gelişmelere ilişkin düzenlediği basın toplantısında Aksoy'a, AB liderler zirvesinde kabul edilen açıklamada Türkiye'nin doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinin "yasadışı" olarak nitelendirilmesi ve bu faaliyetlere son verilmesi çağrısı ile aralarında iki Yunan askerinin de bulunduğu Türkiye'deki tutuklu AB vatandaşlarına ilişkin durumun gündeme getirilmesine ilişkin değerlendirilmesi soruldu.
"Dün gece AB zirvesinde yine Rum/Yunan tezlerine hizmet eden, ülkemiz aleyhine kabul edilemez ifadeler içeren bir yazımla karşı karşıya kaldık. AB bu iki ülkeye yalnızca üye oldukları için, haklı olup olmadıklarına bakmaksızın destek veriyor. Burada biz şunu anlıyoruz. AB Kıbrıs konusundaki tarafsızlığını tamamen yitirmiştir" diyen Aksoy, şöyle devam etti:
"Bu tutum devam ettiği sürece AB'nin Kıbrıs meselesinde üçüncü bir taraf olarak kabul edilmesi mümkün değildir. AB ülkeleri, uluslararası hukuka aykırı hareket eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin koşulsuz olarak, hiç sorgulamadan arkasında duruyor. İbret verici bir durum. Biz AB ile olumlu bir gündem yaratmaya çalışırken AB'nin bu tarz kararlar alması elbette yapıcı sonuçlar doğurmayacak."
AB liderler zirvesi açıklamasında Türkiye'de tutuklu bulunan iki Yunan askerin durumunun da dile getirilmesini eleştiren Aksoy, "Bu Yunan askerleri 1 Mart tarihinde izinsiz olarak sınırımızı geçmeleri nedeniyle yakalandılar. Askeri yasak bölgeye girdikleri için tutuklandılar. Buna ilişkin hukuki süreç de devam ediyor... Tüm konsüler haklarından yararlanıyorlar. AB Konseyi'nin yargıya müdahale anlamına gelecek açıklamalardan da kaçınmasını bekliyoruz. Bu esasen AB'nin temel ilkelerinden olan yargının bağımsızlığının da bir gereği" dedi.
"Varna'nın yeni bir sayfa açmasını diliyoruz"
AB dönem başkanı olan Bulgaristan'ın ev sahipliğinde Pazartesi günü Varna'da yapılacak Türkiye-AB zirvesine Ankara'nın büyük önem verdiğini de belirten Aksoy, "Bu zirvenin AB ile ilişkilerimizde bir hareketlenme yaratmasını ve yeni bir sayfa açmasını diliyoruz" dedi.
Ankara'nın Türkiye'deki Suriyelilere yönelik ikinci 3 milyar euroluk fonun tahsis edilmesi sürecinin hızlandırılmasını beklediğini ifade eden Aksoy, Ankara'nın zirveden somut beklentilerini ise şu sözlerle anlattı:
"Gümrük Birliği'nin güncellenmesini bekliyoruz, bu aslında sadece ülkemizin lehine bir durum değil, AB ülkelerinin de lehine olacak bir durumdur. Aynı zamanda vize serbestisinin sağlanması... Bu konuda da teklifimizi iletmiştik... Ancak en önemlisi müzakere sürecimizdeki siyasi ve suni tıkanıklıkların giderilmesi. Aslında bu AB'nin kendi güvenliği açısından da hayati önem taşıyan terörle mücadelemizde haksız eleştiri yerine samimi destek göstermesini de gerektiriyor."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Varna'da AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile bir araya gelecek.
AB liderleri Türkiye'yi kınadı