5 yeni film vizyona giriyor

İSTANBUL - Türk sinemaseverler, bu hafta komedi, korku ve polisiye sahnelerin bulunduğu 5 yabancı filmle buluşacak.

Philippe Claudel'in yönettiği ve Stefano Accorsi, Neri Marcore ile Clotilde Coura'nin oynadığı "Aşkın Sessizliği (Tous Les Soleils-Silence of Love)" adlı filmde, eşini kaybeden Alessandro, kızı ve kardeşi ile yaşar. Alessandro'nun hayatı, karşısına Floransa adlı güzel bir kadın çıkmasıyla değişir.

Leon Ford'un yönettiği, Ryan Kwanten ve Maeve Dermody'nin oynadığı "Ultra Mega Süper Kahraman (Griff The Invisible)" filminde, gündüzleri sıradan bir ofiste çalışan Griff, geceleri süper kahraman kimliğine bürünür. Griff, kendini masum ve savunmasız insanları, karanlık sokakların kötülüklerinden korumaya adamış bir ultra mega süper kahramandır. Griff'in, giderek tuhaflaşan davranışları karşısında endişelenen ağabeyi, onu Melody ile tanıştırır. Griff'e aşık olan Melody, onu başına gelen belalardan kurtarır.

John Soto'nun yönettiği ve Jane Badler, Tahyna Tozzi, Michael Dorman ile Travis Fimmel'in oynadığı "Kara Büyü (Needle)" adlı filmde de Saint Mary adlı kolejde Ben adlı öğrenciye, ölen babasından esrarengiz bir kutu miras alır. Hemen ardından bir katil belirir ve arkadaşları birer birer ölmeye başlar. Ben ve ağabeyi Marcus, bu kutunun 18. yüzyılda intikam için yapıldığını ve babalarının da bu intikam zinciri içerisinde yer aldığını öğrenir.

Manuel Carballo'nun yönettiği ve Doug Bradley, Tommy Bastow, Stephen Billington ile Sophie Vavasseur'un oynadığı "İblis (La Posesion de Emma Evans - Exorcismus)" filminin konusu da şöyle:

"15 yaşındaki Emma Hawkins, çevresindeki genç kızlardan biraz farklıdır. Emma, bir süre sonra ağır bir problemle yüzleşmek zorunda kalır. Ailesi, psikolojik ve fiziksel olarak değişmeye başlayan kızlarını doktora götürür. Yapılan testlerden sonuç çıkmaması üzerine aile, dertlerine başka bir cevap aramak durumunda kalacaktır."

Ola Simonsson ile Johannes Nilsson'ın yönettiği ve Bengt Nilsson, Sanna Persson, Magnus Börjeson'ın oynadığı "Yaşamın Ritmi (Sound of Noise)" filmi, polisiye sahneleriyle izleyicilerin karşısına çıkacak.

Filmde, polis memuru Warnebring, kariyerinin en zor vakası olan müzikal bir soruşturmayla karşı karşıyadır. 6 davulcu, şehri orkestra olarak kullanır. Bu vaka müzikten nefret eden Warnebring için bir işkencedir. Son görevi de kardeşinin konserini bu ses teröristlerinden kurtarmak olur.