3 bin 800 hakim ve savcı alınacak
Adalet Bakanı Bozdağ, "2016'da 4 bin 610 adayın mesleğe kabulleri yapılmıştır. 24 Aralık 2016 tarihinde de 3 bin 800 hakim ve savcı adayının alımına ilişkin sınav yapılacaktır." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığı ile bağlı kurumların 2017 yılı bütçesinin görüşülmesine başlandı.
Bakanlığın bütçesine ilişkin sunum yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ/PDY kurucusu ve yöneticisi terörist başı Fetullah Gülen'in emir ve talimatlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış terör örgütü mensupları ve onlara katılan bazı askeri unsurlarca 15 Temmuz 2016'da kanlı bir silahlı darbe teşebbüsü gerçekleştirildiğini söyledi.
Darbe girişiminin milletin onurlu mücadelesi ile başarısız kılındığına işaret eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu topraklar üzerinde, bundan sonra kimse darbe teşebbüsüne niyetlenemeyecek, niyetlenenler ise asla başarılı olamayacaktır. Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Genelkurmay, TRT ve diğer bazı stratejik kamu kurumlarını işgal ederek darbe teşebbüsünde başarılı olunamayacağı, darbe teşebbüsünün başarılması için aynı zamanda 79 milyon vatan evladının teslim alınmasının şart olduğu anlaşılmıştır. Bu aziz milleti rehin ve teslim alacak bir güç Allah'ın izniyle yoktur ve olmayacaktır da."
Yargının darbenin önlenmesine ilişkin kararlı ve azimli duruşuna da değinen Bozdağ, "15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimine karşı Türk yargısının verdiği sınav ve darbeye karşı dik duruşu tarihe altın harflerle geçmiştir." diye konuştu.
"Mevcut usulle yeni bir HSYK üyeliği seçimi yapmamalıdır"
HSYK'nın yapısı, üyelerinin seçimi ve çalışma usulünün, 2010 yılında yeniden düzenlendiğini hatırlatan Bozdağ, ancak iyi niyetle yapılan bu düzenlemenin, hedeflenen sonuçları arzu edildiği biçimde doğurmadığını kaydetti.
Gelinen noktada seçim usulü başta olmak üzere HSYK'nın yeniden ele alınması ve düzenlenmesinin geciktirilemez bir zaruret olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Türkiye mevcut seçim usulüyle yeni bir HSYK üyeliği seçimi yapmamalıdır. Yaşanan iki seçim tecrübesi üçüncü seçimin tekrarlanmaması gerektiğini bize emretmektedir. Buradan TBMM'de temsilcisi bulunan siyasi partilerimizi seçim usulü başta olmak üzere HSYK'nın yeniden yapılandırılması konusunda birlikte çalışmaya ve uzlaşmaya davet ediyorum. Zira mevcut yöntemle HSYK üyeliği seçiminin doğuracağı olumsuz sonuçları Türk yargısına ve Türkiye’ye bir daha yaşatmamalıyız."
"Bizi fevkalade rahatsız etmektedir"
FETÖ'nün darbe teşebbüsünden sonra Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili harekete geçildiğini aktaran Bozdağ, devam eden soruşturma ve davalar kapsamında hazırlanmış dosyaların 19 Temmuz 2016'da ABD'ye hem acil tutuklama hem de iade talebiyle iletildiğini anımsattı.
Terörist Gülen'in terör örgütünü yönetmeye devam ettiğini anlatan Bozdağ, "Dost ve müttefik bir ülkede, Türkiye'de darbe teşebbüsünde bulunmuş ve Türkiye aleyhine pek çok terör faaliyetini hala yöneten bir terör örgütü yöneticisi ve kurucusunun, herhangi bir kısıt getirilmeden faaliyetlerini sürdürüyor olması bizi fevkalade rahatsız etmektedir." diye konuştu.
"AB nihai kararını artık vermelidir"
Bozdağ, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgili de "AB müktesebatına yüksek oranda uyum sağladığımız halde belirli fasılların siyasi mülahazalarla açılmamasının AB ve AB'nin temel ilkeleriyle bağdaşmadığı ortadadır. Avrupa Birliği, çeşitli siyasi ve ekonomik saiklerle sürecin hızlı bir şekilde işlemesine mani olan tutumundan vazgeçmeli ve bu konudaki nihai kararını artık vermelidir." dedi.
"Objektif olmayan hiçbir raporun saygınlığı yoktur"
Bozdağ, AB'nin bu yılki Türkiye İlerleme Raporu'nun 9 Kasım 2016'da yayımlandığını hatırlatarak, Türkiye'ye gelen raportörlerin, komisyon başkan ve üyelerinin, temsilcilerin, hükümet yetkilileriyle, bürokratlarla da görüşmeler yaptığını ancak bu görüşmeleri raporlara yansıtmadıklarını ifade etti.
Belli çevrelerle yayın organlarında dile getirilen bir kısmı asılsız ve çarpıtma görüşlerin gerçek gibi raporlara yazıldığını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Biz her defasında şunu ifade ediyoruz: Bize karşı objektif olun, subjektif raporlar koymayın. Rapor hazırlarken 'Tük makamlarıyla da görüştük, Türk yetkililerle görüştük, ona göre hazırladık' deyin. Bizimle yaptığınız görüşmeleri raporların meşruiyetini arttırıcı bir argüman olarak kullanmak yerine bizim söylediklerimizi ve doğru olan şeyleri raporlarınıza lütfen yansıtın. Ama görüyoruz ki Fetullahçı Terör Örgütü, PKK terör örgütü dahil pek çok terör örgütünün yayın organlarında ve başka yerlerde savunduğu görüşler maalesef bu raporlar aracılığıyla Türkiye'nin önüne gelmektedir. Objektif olmayan hiçbir raporun bizim yanımızda saygınlığı yoktur, olmayacaktır ama objektif olan her rapor, bizim için yol gösterici olacaktır. Biz o raporlardan bugüne kadar istifade ettik, bundan sonra da istifade etmeye devam edeceğiz."
Hakim savcı sayısı arttı
Hakim ve savcı sayısını arttırarak da adalet hizmetlerinin hızlanmasına büyük katkı verdiklerini anlatan Bozdağ, şu bilgileri paylaştı:
"Bugün itibariyle yargı mensubumuz 15 bin 718'e çıkarılmıştır. İhraç edilen 3 bin 659 kişi düşüldükten sonra kalan rakamdır bu. 2002'den bu yana hakim ve savcı sayımızda yüzde 68 oranında artış sağlanmıştır. 2016 yılında 3 bin 542 adli yargı hakim ve savcı adayı ile bin 68 idari yargı hakim ve savcı adayı olmak üzere toplam 4 bin 610 adayın da mesleğe kabulleri yapılmıştır. 24 Aralık 2016 tarihinde de 2 bin adli yargı hakim ve savcı adayı, 200 idari yargı hakim adayı, bin 500 avukatlık mesleğinden geçen hakim ve savcı adayı, 100 avukatlık mesleğinden geçen idari yargı hakim adayı olmak üzere toplam 3 bin 800 hakim ve savcı adayının alımına ilişkin sınav yapılacaktır. Bu sınavdan sonra da bunların stajları ve mesleğe kabulleri devam edecektir. Meslekten uzaklaştırılanlar nedeniyle yargıda bir boşluk oluşmayacağına, vatandaşımızın işlerinin aksamayacağına ve bu konuda her türlü tedbirin alındığına vurgu yapmak istiyorum. Bir daha herhangi bir sıkıntı oluşmasına izin verilmeyecektir."