2023 anayasası yapacağız

Başbakan Erdoğan 2023 hedeflerine mevcut anayasa ile yürünemeyeceğini belirterek, "Biz 1961, 1982 değil, 2023 anayasası yapmak istiyoruz. Bunu başarmak için azami gayret göstereceğiz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasa konusunda Türkiye'nin hala ciddi sorunu olduğunu belirtirken, "Bu sorunları milletçe hepimiz biliyoruz. 2023 hedeflerine bu mevcut anayasa ile yürünemez. Böyle bir Anayasa Türkiye'nin vizyonuyla, hedefleriyle maalesef aynı yöne bakmıyor" dedi.
 
Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni ve "2023'e Giderken Değer Yaratmak ve Liderlik" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, istikrar ve güven unsurlarının çok önemli olduğunu belirtirken, bu iki unsurun bozulmaması için çok büyük bir hassasiyetle yürüdüklerini ve yürümeye devam ettiklerini söyledi.
 
"İstikrar ve güven"in iki sır kelime olduğunu ve bunu hep kullandığını anlatan Erdoğan bir ülkede istikrar varsa, güven varsa uluslararası sermayenin buraya geleceğini ifade etti. Erdoğan, "Para bir civa gibidir, uygun bulduğu zemine kaçar, oraya akar. Ben inanıyorum ki bizim de girişimcilerimiz, iş adamlarımız bunu temin etmiş durumdalar. Bu istikrara, bu güvene iş adamlarımız sahip çıktığı müddetçe, inşallah biz bu acıları tekrar yaşamayacak, millete tekrar ağır faturalar ödetilmesine göz yummayacağız" diye konuştu.
 
Erdoğan, 9,5 yıl boyunca önemli reformlar yaptıklarını hatırlatırken, bunların yeterli olmadığını bildiklerini, ama şartlar el verdikçe, imkanlar arttıkça kendilerinin de bunları süreçlere samimiyetle yansıttıklarını söyledi.
 
Son açıkladıkları teşvik uygulamasının, büyüyen güçlü Türkiye'nin, 2023'e yürüyen, 500 milyar dolar ihracata yürüyen bir Türkiye'nin teşvik uygulaması olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye büyüdükçe, kendilerinin de teşvikleri büyüttüklerini, milli gelir arttıkça, ihracat arttıkça kendilerinin de teşviğin alanını genişlettiklerini kaydetti.
 
Teşvikte, ihracatı özellikle de stratejik yatırımlardaki ihracatı önemsediklerini belirten Erdoğan, artık bu alanlara daha fazla destek verdiklerini söyledi.
Önceki teşvik uygulamasından çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini anlatan Erdoğan, "bu uygulamadan da inşallah aynı sonuçları elde edecek, daha büyük teşviklerle, daha güçlü desteklerle sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz" dedi.
 
Anayasa çalışmaları
Yasamanın, yargının, yasalar ve anayasanın bütün millet için de olduğu kadar iş adamları, ihracatçılar için önemini bildiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni çok yoğun şekilde çalıştırıyor, bütün engellemelere, bütün yavaşlatmalara, tahriklere rağmen ihtiyaç duyulan yasaları kararlılıkla çıkarıyoruz. Yargı noktasında aynı şekilde çok köklü reformlar gerçekleştirdik. Yargıyı bağımlılıktan kurtarıp, bağımsız tarafsız bir noktaya taşıdık. Ancak anayasa konusunda Türkiye'nin hala ciddi sorunu var. Bu sorunları milletçe hepimiz biliyoruz. 2023 hedeflerine bu mevcut anayasa ile yürünemez. Böyle bir anayasa Türkiye'nin vizyonuyla hedefleriyle maalesef aynı yöne bakmıyor.
 
2010 yılında 26 madde ile anayasada çok önemli değişiklikler yaptık ama parlamentoda grubu olan siyasi partilerle yapmadık bunu, yeterli sayıya sahip olduğumuz için referandum yapma sayısına sahip olduğumuz için milletimize gittik. Ve biliyorsunuz yüzde 58'le, 26 maddelik bu anayasa değişikliği paketini milletimiz onayladı, oyladı ve onunla yola devam ediyoruz."
 
Yeni bir anayasa için 12 Haziran seçimleri akşamında çalışmaları başlattıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Şuanda son derece kapsamlı, kapsayıcı ilgili tüm tarafların katılımıyla demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa için çalışmalar kararlılıkla, heyecanla devam ediyor. Daha önce de ifade ettim, biz milletimize söz verdik dolayısıyla masadan kalkan taraf biz olmayacağız ama biz, bize de millete de bir dayatma yapılmasına asla göz yummayız" şeklinde konuştu.
 
Eskiye dönüş olmaz ve olmayacak
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi ana muhalefet partisi genel başkanı, anayasayla ilgili bazı şartları dillendirmeye başladı. Açıkçası halk tabiriyle yavaş yavaş bir mızıkçılığın sinyallerini veriyor. Başta yargı konusu olmak üzere, 12 Eylül dönemine olmasa bile 27 Mayıs dönemine doğru bir özlemin, bir arzunun, bir nostaljinin yavaştan esmeye başladığını görüyoruz. Bakıyorsunuz ki mensuplarından birileri çıkıyor silahla da olsa biz bunları engelleriz, silahla da olsa biz şunu yaparız, biz bunu... Madem silahla sen Ankara'ya, parlamentoya gelecektin, dağı niye bıraktın yahu orada kalsaydın.
Bir kere eski hal muhaldir, yani eskiye dönüş olmaz ve olmayacak. Anayasa üzerinden 12 Eylül etkilerinin kalkmasını isteyenlerin, 27 Mayıs özlemi ve hasreti içinde olmalarını kusura bakmasınlar biz kabul edemeyiz, millet de kabul etmez. Biz 1961, 1982 değil, 2023 anayasası yapmak istiyoruz. Bunu başarmak için azami gayret göstereceğiz."
 
-"Türk firmalarının markalaşarak devamı, 21. asrın bir Türk asrı olduğu gerçeğini getirecektir"
 
Türkiye'nin gerçekten çok iyi bir ivme yakaladığını ve küresel kriz sürecinde başarılı bir performans sergilediğini ifade eden Başbakan Erdoğan rehavete asla mahal vermeden bu süreci devam ettireceklerini söyledi. Erdoğan, "reformları yaparak, engelleri tek tek kaldırarak yolları açarak Türkiye'yi sizlerle birlikte hep birlikte büyüteceğiz. Geçekleştirdiğimiz zihin devrimini, zihin dönüşümünü işte bu tür toplantılarla, konferanslarla inşallah Türkiye'yi kucaklayan bir heyecan haline birlikte getireceğiz" diye konuştu.
Son hafta Pakistan ve Kazakistan'da olduğunu hatırlatan Erdoğan, iş adamlarına seslenerek, "her taraf bize bakıyor, size bakıyor ve sizler örnek teşkil ediyorsunuz. Bu tabi bizim sorumluluğumuzu, mesuliyetimizi artırırken, 'Türk girişimcisinin yeri ulusal değildir' diyorlar sadece 'aynı zamanda uluslararasıdır' diyorlar öyleyse ulusaldan uluslararası baza çıkan, çıta artık yükseliyor. Türk firmalarının markalaşarak devamı şüphesiz ki 21'inci asrın bir Türk asrı olduğu gerçeğini getirecektir" şeklinde değerlendirmede bulundu.
Bu konularda ilginizi çekebilir