2011'i çok iyi geçiriyoruz

Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, 2011 yılı beklenti ve hedeflerini DÜNYA ile paylaştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) hız kesmeden büyümesini sürdürüyor. Sistemin en önde gelen oyuncularından olan Anadolu Hayat ve Emeklilik ise sektörde hem katılımcı sayısında hem de fon büyüklüğünde liderliğini güçlendiriyor.

Anadolu Hayat ve Emeklilik  Genel Müdürü Mete Uğurlu, 2011 yılının 2010' dan daha iyi geçtiğini söyledi.  "Geçen yılın ilk çeyreğine göre çok daha iyi başlangıç yaptık" diyen Uğurlu, " Geçen yıldan yüzde 12,5 oranında daha iyi satış gerçekleştirdik. Hayat branşında da gözle görünür bir prim artışımız var. Risk ürünlerin satışında yüzde 70'lere varan oranda artışlar yakaladık. Bu senenin daha oturaklı başladığını söyleyebilirim. Genel ekonomik anlamda, istikrar anlamında daha stabil bir ortam var" şeklinde konuştu. Uğurlu, Anadolu Hayat ve Emeklilik olarak sigorta sektörünün en karlı 3 şirketi içinde olduklarını ve 2010 yılında 73 milyon TL'lik kar elde ettiklerinin altını çizdi.

Mete Uğurlu, 2011 yılı beklenti ve hedeflerini DÜNYA ile paylaştı.  "Sektör olarak geçen yılın son çeyreğinde daha yoğun bir tanıtım ve satış atağına başlamıştık "diyen Uğurlu şöyle konuştu: "Buna bu sene de hız kesmeden devam ettik. Sonuçlara da olumlu bir şekilde yansıdı. Bireysel emeklilikte insanların kafasındaki tereddütlerin neredeyse hiç kalmadığını düşünüyorum. Geçmiş performanslara baktığımızda gerek katılımcıların emekli olduklarındaki ektikleri sonuçlar, fon performansları, BES içindeki hizmet kalitesi son derece olumlu seyrediyor. Şirketlerde kadro ve hizmet olarak gelişim içinde. Biz  şirket olarak her sene 70- 80 kişi yeni arkadaşı aramıza katıyoruz. Çağrı merkezimizde 70 kişi çalışıyoruz. Hizmet kalitesi artıyor, ülkede istikrar havası, dünyada istikrar havası artıyor gibi. BES özelinde çok iyi yatırım aracı olduğu fikri kafalarda oturdu. Enflasyon ve reel getirilerin düştüğü bir ortamda BES' in önemi daha da ortaya çıktı."

Getiri rakamları müthiş

BES'de hisse fonlarında 7 yılda yüzde 260 gibi getiri sağlandığına dikkat çeken Uğurlu, "Reel getiriler yüzde 70' ler civarında oldu. Sistemin başladığından bugüne BES'in nominal getirisi yüzde 187.3, reel getiri ise yüzde 64.4 oldu. Hisse fonları yüzde 260 oranında, kamu borçlanma araçları fonları ise yüzde 204 getirdi.  Ortalamaya bakıldığında yüzde 187'lik bir  getiri sağlandı. Müthiş sevindirici rakamlar bunlar.  Vergi avantajı işlendi. Katılımcıların yüzde 36' sı bu avantajdan yararlanır duruma geldi. Enflasyonun düştüğü ortamda BES çok iyi bir getiri durumuna geldi. Fon performansları da iyi duruma gidiyor. 2011 yılının çok parlak bir yıllardan biri olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

2 yeni fon çıkaracağız

Fon çeşidinde 19 fonla en önde olan şirketlerden biri olduklarına dikkat çeken Mete Uğurlu, " Doğru zamanda fon kurmayı iyi başarıyoruz.. Mesela kısa süre önce BRİC fonu kurduk ve bu fonumuz getiri sağlayan çok az sayıda fondan biri oldu. Alternatif kazanç fonu kurduk, faize duyarlı kesim için ama bu fonu herkes alabilir.  Bu fonda da bu yılın en iyi performans gösteren fonlarından biri durumunda. Doğru zamanda doğru fon alternatiflerini müşterilerinizin önüne koyabiliyorsanız.  Toplamda fon getirinizi yukarı çekebiliyorsanız bu çok önemli ve biz bunu bugüne kadar başarıyla uyguladık diye düşünüyorum. Bu yılda iki yeni fon kurma çalışmamız var.  Bir tanesi özel sektör tahvillerine yatırım yapacak fon, bir ilk olacak.  Bir de ana para korumalı bir fon planlıyoruz  ve fon adedimiz 21'e çıkacak Bu yeni fonlarda Hazine onayı alındı, SPK aşamasındayız. Yılın ikinci yarısında sunmayı planlıyoruz" diye konuştu.

Rekabetimiz çok düzeyli

BES özelindeki rekabeti sorduğumuz Uğurlu, 13 şirketin olduğunu ve sahada bir rekabet yaşandığını fakat çok büyük bir büyüme potansiyeli olan piyasada bunun fazla önem arz etmediğini belirtti. "2020'ler de 6.5 milyon katılımcıya ulaşacağımızı düşünüyoruz, yaygınlaşma ve büyüme anlamında çok büyük bir potansiyeli var" diyen Uğurlu şöyle konuştu: "Yeni müşteri kazanmaya ve sistemi büyütmeyi çalışıyoruz. Sistemin büyümesi için en önemli şey güven oluşturabilmek ve bu anlamda da tüm şirketler çok düzgün bir duruş sergiliyorlar.  Rekabet ettiğimiz alanlarda birbirimizle çakışmıyoruz. Ana oyuncular bankalarla çalışıyorlar ve bankaların müşterileri farklı ve bu yönde bir çatışma yok. Sahada rekabet acente tarafında var. Acente üretimi çok yoğun olmadığı için de sahada bir miktar rekabet oluyor ama banka ağırlıklı bir işte şu aşamada bunu çok fazla hissetmiyoruz. İlerde belki müşteri doygunluğunda rekabet yaşanmaya başlanabilir. Ama bütün şirketlere bu düzeyli rekabet için teşekkür etmek isterim ve herkes gerçekten çok dikkat ediyor."

Yeni kurulan sistemler için güven ve itibarın çok önemli olduğunu ifade eden Mete Uğurlu: "Bu yönde çok iyi bir sistem oluşturuldu. Son derece başarılı olduğumuza inanıyoruz. Geride kalan 7,5 yılda hedeflerine ulaştı sistem. Bu yıl oyuncu sayısı ise artacak ve 3 yeni oyuncu gelebilir.  Ziraat Emeklilik ve Halk Emeklilik kesin, Bank Asya'da olabilir" dedi. 

Bankanız yoksa referans yaratmanız zor

BES'in pratiğine bakıldığında üretimin yüzde70'nin banka kaynaklı olduğunu n görülebildiği hatırlatan Uğurlu, "Bankası olamayan açısından zor bir alan çünkü bireysel emeklilik yatırım enstrümanı bir birikim ve yatırım sistemi. Bu biraz bankacılıkla özdeşleştirildi ve yanlışta değil. Bankası olmayan açısından gerçekten zor, başta müşteri yaratmada zor, ikincisi sahada bunu yapmak maliyetli.  Bankası olanların avantajı daha büyük. Dünyada pratiklerine batlığımızda sigortacılık acentelik üzerinden yapılır. Bunu BES için söyleyemiyoruz. Zorluk bir referans yaratmada zor, bankanız yoksa referans yaratmak zor" şeklinde konuştu.

Sektörde kara geçme süresine yönelik görüşlerini sorduğumuz Uğurlu: " Onun bir sihirli bir formülü yok. Şirketler ilk başladıklarında yapılan projeksiyonlarda, 7-8 yıl düşünüldü fakat ekonomik parametlere de dikkat etmek lazım. Mali gelirlerin çok düştüğü bir ortamdayız. İlk fizibiletelerde7- 8 yılda kara geçilebileceği düşünüldü. Bu yıla geldiğimizde artık bu biraz daha olumsuz" dedi.

@page@

2008'deki düzenlemeler sektörü yaraladı

Sistemin büyümesi açısından otoritenin duruşunun çok  önemli olduğuna dikkat çeken Uğurlu sözlerini şöyle sürdürdü; " Dünyadaki örneklerine bakılarak Türkiye'deki mevzuat ta giderek şirketleri sıkıştırmaya başladı. Kesintiler aşağı çekiliyor, müşterilerden yapılan kesintilere yasal olarak sınırlama getirildi. Karlılıkta belli bir ölçeğe gelemezse şirketlerin işi zor. Bu iş önemliyse, ki hiç tartışılır bir tarafı yok, bu ülkede yapılmış en önemli işlerden birisi BES'tir. Şirketler önünü net görmek istiyor. Her an böyle bir otoritenin düzenleme ile ilgili yapabilecekleri konusunda tereddütleriniz olursa tabiî ki tedirgin oluyorsunuz. Neden söylüyoruz, çünkü böyle uygulamalar yapıldı.

2008'de alınan kararların hiçbirisi bu sektöre  fayda getirmedi. Bunlar müşteri lehin yapıldığı söylendi ama ben inanmıyorum. Müşterinin sistemden ayrılmasını kolaylaştırmak müşteri lehine bir davranış değil, müşteri o andaki spontan bir ihtiyacı için gelecek için yaptığı yatırımı feda edebiliyor.  Feda ettiği tutar bir yandan da sisteme zarar veriyor, çıkışlı hızlandırıyor, sisteme yatırım yapanlara zarar veriyor.  BES tek başına çok karlı bir iş olmaktan birazcık uzaklaştı.  Umarım bu sene yapılmasını umduğumuz BES kanunundaki değişikler ile bir miktar telafi edebiliriz."

Kurumsal BES'e talep artıyor

Kurumsal BES 'in tüm şirketler için çok önemli bir yapı olduğunu söyleyen Uğurlu, sektörde gruba bağlı BES'in 524 bin katılımcı, işveren grup emeklilik planlarının ise yaklaşık 97 bin civarında olduğunu belirtti.   Kurumsal BES'in dünyada yüzde 50'ler civarında olduğuna dikkat çeken Uğurlu "Buranın çok büyümesini önemsiyoruz. Özellikle getirilerin azaldığı bir dönemde işverenlerin katkısı bireyler için çok önemli. İşverenler de daha istikrarlı ortama geldiğimiz bugünlerde bu planlara özel önem vermeye başladılar. BES insan kaynakları uygulamaları için de çok önemli bir yere geldi. Fayda içinde en fazla talep edilen şeyler içine girdi. Başta sağlık sigortası talebi, ardından BES geliyor çalışanlar için. Gayet iyi ve daha da iyi olabilir. Bu konuda otorite ile görüşmelerimiz var. Vergi avantajında işverenlere yönelik düzenleme yapılabilir diye düşünüyoruz, operasyonel tarafta bazı sorunlar var ve bunu düzeltmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

BES zorunlu olmalı

Sistemin zorunlu olmasını savunan Mete Uğurlu: " Tam gönüllü sistem var. Aşama aşama yarınlı zorunlu, ardından tam zorunluya geçebiliriz. Kamu güvenlik sistemi nasıl oluşuyor, insanların birikimlerini daha sonra maaş olarak ödüyor. Artık bu sistemlerin zora girdiğini görmeye başladık. Birçok ülkede iflas noktasına gelen SGK sistemleri var. Burada da açık vermeye devam ediyor. Bu açıklar diğer vergi ödeyenler tarafından kapatılıyor. Bu adil mi?  adil değil. Herkes çalışma yaşamında bir tasarruf yapmak zorunda o tasarrufta aynı oranda gelecekte nemalanmak zorunda.  Bu yük kamunun üstüne yıkılıyor. Bu sistemler artık yaşayamıyor. Tepkilerde artmaya başladı. Vergi mükellefleri itiraz ediyor.   İnsanları tasarruf ettirebilmek lazım bunun yolu da BES. Tabiki devlet kimseyi aç açık bırakmıyor ama daha rahat bir yaşam için BES şart oluyor. Bir çok ülkede trend bu yöne kayıyor" dedi.

Vergi avantajı öğreniliyor

BES'in en önemli getirilerinden biri olan vergi avantajına yönelik Mete Uğurlu, söz konusu avantajın tanıtımlarla  iyi duruma geldiğini söyledi.  "Vergi avantajını iyi tanıtıyoruz" diyen Uğurlu: "Vergi avantajı ile getiri müthiş bir rakam.  Daha birinci gün birinci dakikada bir getiri elde ediyorsunuz. Enflasyonun 3-4 katı vergi avantajı var. Bilinirliği yüzde 36'lar civarına çıkardık. Ne kadar da tanıtsanız, bazı pratiklerle  karşılaşıyorsunuz. Vergi avantajına muhatab olmayan ciddi bir kesim var. Ev hanımları, öğrenciler, emekliler bunlar yararlanamıyor. Bir çok sektörde net maaş uygulaması yapılıyor, kayıt dışı ücret ödemeleri var. Bunları düşününce yüzde 36 çok küçük görünmemeli. Amacımız yüzde 50 üstüne çıkarmak" şeklinde konuştu.

Sosyal sorumlulukta öncelik kadınlara

Sosyal sorumluluk konusunda önceliği kadınlara verdikleri belirten Mete Uğurlu: "Devamlılığını önemsediğimiz, temel projemiz olan MEB ve Çağdaş Yaşamla ile birlikte yürüttüğümüz, ‘Geleceğin sigortası kızlarımız'  projemiz devam ediyor. ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler' yarışmamız beşinci yılda büyük ilgiyle devam ediyor.  Bu yılın ödül alanlarının sergisi 5 Mayıs tarihinde Kadıköy Tepe Natilius AVM'de açıyoruz. Temelde sosyal sorumluluklarımız bunlar, zaman zamanda sponsorluklarımız oluyor. Özellikle kadın ağırlıklı projelere, kültürel ağılıklı organizasyonlara destek olmaya çalışıyoruz "diye konuştu.

Birlik çatısı altında bütünleşme şart

Sektörün TSRŞB çatısı altında bütünleşmesi gerektiğini savunan Mete Uğurlu: "BES şirketlerinin tamamı hayat branşında da faaliyet gösteriyor. Hayat branşında birlikteyiz.  Niye ayrı bir yapı olsun ki. Birlikte daha güçlü bir ses oluruz diye düşünüyorum. Ortak aklı geliştirme açısından birlikte olmak daha iyi olur diye düşünüyoruz. Fakat birlikteliğin kurgu anlamında biraz düzenlenmesi gerekiyor. TSRŞB'nin iç yönetmelikleri ve düzenlemeleri bu birlikteliğe tam cevap verebilecek nitelikte değil.  Tüm sektör açısından itibar ve güven çok önemli. Başta tüm sektör  oyuncularının ve otoritenin ortak hareket etmesi lazım.  Süratle hacimlerin büyütülmesi lazım.   Toptan büyümeye gerek var."dedi.

Hayat poliçesi zorla satılıyor gibi görünmemeli

TSRŞB tarafından hayat branşındaki ocak sonu verilerine yılın çok iyi gideceğine işaret ettiğini belirten Mete Uğurlu: "31 Ocak itibariyle sektör prim üretimi toplamda  yüzde 21.64 arttı. Hayat özelinde ise yüzde 31 gibi bir artış var. Hayat branşı giderek büyümesini ivmelendiriyor. Tüm dünyada hayat prim üretimi toplam içinde yüzde 56'lara yakın paya sahip. Dünyada ise hayat üretimi daha büyük. Ülkemizde ise yüzde 15'ler civarında. Gelişmenin hayat lehine olacağını düşünüyorum.  Burada bankaların rolü çok önemli. Müşterileri bir şekilde hayat sigortaları ile tanıştırıyorlar. Tanışmayla ilgili çeşitli şikayetler olsa da bu sigorta bilincinin artmasında zorlada olsa bu tanışıklık olması iyi. Konut kredi alan biri, ya da bireysel kredi alan birinin riskleri küçük rakamlarla güvence altına alınıyor"  şeklinde konuştu.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir