2011 sonunda 200 uçakla uçacağız
THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu, "2011'de 8 milyar dolar ciro hedefliyoruz. Yıl sonunda 180-200 uçakla operasyon yapacağız" dedi.
Ece CEYHUN
İSTANBUL - Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu, krizde yakaladıkları büyüme fırsatı ile 2015'in THY'sini bugünden yaşamaya başladıklarını söyledi.
Topçu, 2023 yılına kadar tüm stratejik planlarının hazır olduğunu ve bu planları hep pozitif yönde revize ettiklerini anlatarak 2003 yılından beri peyder pey uygulamaya aldıkları stratejik planları doğrultusunda THY'yi 3 kat büyüttüklerini aktardı. Topçu, "Üzerinde güneş batmayan havayolu şirketi haline geldik" dedi. 10 iştiraki toplam 20 bin personeli ve 2011'de 8 milyar dolar ciro büyüklüğü hedefi ile ender bir büyüme performansı sergileyen bir havayolu şirketi haline gelen THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu, "Bakarsınız bir fırsat daha çıkar 2023 THY'sini daha erken yaşamaya başlarız" diye konuştu.
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu ile 2010 yılının son gününde şirketin geçirdiği değişimi ve hedeflerini konuştuk. 2010 yılının ilk günlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Hamdi Topçu, DÜNYA'ya THY'nin son 7-8 yılda yaşadığı değişimi anlatırken 2003 Nisan ayından 2010 Aralık ayı arasında, 1 THY'nin yanına 2 THY koyduklarını ifade etti.
Topçu, "Şu anda 2003'e göre 3 kat büyümüş bir THY var. 52 uçaktan, bu ay sonu itibariyle 153 uçağa çıktık. 78-80 dış hattan 129 dış hata çıktık. 2010'da THY toplam 30 milyon yolcu taşıdık, seneye 35 milyon hedefimiz var. Bu süratle her geçen gün yolcu artacak" bilgisini verdi. Topçu, 2011'de 8 milyar dolar ciro hedefleyen şirketin yıl sonunda 180-200 arasında bir uçakla operasyon yapıyor olacağını belirterek THY'nin başarısında en büyük etkenlerden birinin hızlı karar alması olduğuna dikkat çekti.
"Biz bir anonim şirketiz ve hedefimizde kar etmek" diyen Hamdi Topçu, "Uçulan nokta açısından dünyanın 8'inci büyük havayolu olduk. Ciro büyüklüğü açısından baktığınızda ilk 15 havayolu şirketinden biri olduk. 2023 yılına kadar THY'nin bütün stratejilerini yazdık. Ama her yıl hedeflerimizi olumlu yönde revize diyoruz. Bugüne kadar hiç negatif sapma yaşamadık hep olumlu yönde pozitif sapmalar yaşadık. 2010'dan 2011'e yüzde 27 büyüme hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu. THY'nin çok büyük bir aile haline geldiğini de aktaran Topçu, "Üzerinde güneş batmayan imparatorluk derlerdi eskiden İngiltere'ye şimdi bizim uçuş ağımıza baktığınız zaman, THY 24 saat durmadan çalışıyor. Üzerinde güneş batmayan havayolu olduk. Aşağı yukarı 70'e yakın ülkenin hukuku ile bu şirketi yönetiyoruz. Uluslararası saygınlığımız hızla yükseliyor. Uluslararası otoritelerden tam not alıyoruz" diye konuştu.
Herkes savunmaya THY hücuma geçti
2008 krizinin en sıcak günlerini Türkiye Lehman'ın batışı ile yaşarken, Topçu, kendilerinin krizin gelişini daha önce fark ederek THY'yi nasıl konumlandırdıklarını şöyle anlattı: "2008'in ikinci yarısında başlayan krizin gelişini tahmin ettik. Krizin en sıcak günlerinden önce bir toplantı yaptık ve dedik ki; 'Kriz devam ederse THY olarak bizim stratejimiz ne olacak?' 'Zarar edeceğimiz hatları azaltacağız mı?' 'Daha dikkatli mi olacağız?' Bu senaryoların hepsini değerlendirdik. Ve 'biz krizde büyüyebiliriz' dedik. İktisatta çok meşhur bir teori var. Bir yıl çok ucuz olan bir ürün ertesi yıl muhakkak çok pahalı olur. Niye? O ürün çok ucuz olduğu için ertesi yıl kimse onu ekmez, arz kısıtlı olur.
Bu teoriye göre dedik ki; Bu kriz geliyor. Bunu artık dünyada herkes hissetti. Herkes bir savunmaya geçecek. Zarar eden hatları azaltacak ve tasarruf etmeye çalışacak. Tabii birde dünya havacılık sektörünün bilançoları çok kötü durumdaydı ve 5 milyar dolar zararla kapatmışlardı. Bunun üzerine biz büyüme kararı aldık. Buradan çıkacak atıl kapasitelerle bizim doluluklarımızın artacağını hesap ettik."
Krizde agresif büyüme kararları alındı
Agresif şekilde büyüme kararı almalarının arkasında insanların uçma alışkanlıklarını kolay terk etmeyeceği inançlarının yanı sıra krizde işadamlarının daha çok uçacağını hesap etmelerinin de olduğunu kaydeden Topçu, "Ekonomik kriz varsa işadamları daha fazla uçacak diye düşündük. Neden? Bir sefer ayağına gittiğine firmanın ayağına 3 defa gidecek. Pazarlamak için gidecek ya da ihtilaf olacak sorununu çözmek için daha fazla gidecek. O dönemde kendi içimizde de uçak siparişlerini biraz daha aşağı çekelim siparişleri iptal edelim diyene de karşı çıktık ve daha agresif şekilde uçak alalım dedik.
Orada da şöyle bir taktik geliştirdik. Piyasadaki bu daralma sonucunda üreticilere olan talep azalacak ve sipariş edilen uçaklarda yani slotlarda bir açık meydana gelecek. Sipariş veren firma üreticiye 'bunu bana 2011'de verme de 2014'te ver' diyecek. Bu esnada direkt uçak siparişi vermektense fırsat kullanmaya başladık" şeklinde konuştu.
Başka şirketlerin iptalleri fırsat yarattı
Topçu, başka havayolu şirketlerinin kriz döneminde uçak siparişlerinin tarihlerini daha ileri vadelere uzatmasının THY'nin bazı fırsatları daha erken yakalamasına neden olduğunu bu yolla gelen uçaklarda da yüzde 20-25 daha cazip fiyat yakalayabildiklerini anlattı. Fırsatlardan bir tanesi Boeing 777'lerde gelirken Topçu şöyle devam etti: "İlk 5 uçak bize çok uygun teklifle geldi.
Realize ettik ve aldık. Birkaç ay sonra 7 uçak daha geldi. Bu sefer ilk 5 uçaktan daha iyi şartlar teklif ediliyordu ona da hazırlık yaptık. Bunun karşılığında Airbus'da da bir fırsat doğru ve oradan da 12 uçak aldık; 330-300. Bunların 2'si kargo uçağıydı.
2015'e verilen uçak sıraları 2010'a sarkıtıldı. Bu çerçevede tam 90 uçak siparişi verdik. Siparişlerin yarısı 2009'da, yarısı 2010'da verildi. Bu olağanüstü bir ataktı. O dönemde uçak sayımız 127'ydi ve filomuz genelde dar gövdeli uçaklardan oluşuyordu. 777 ve 330'lar tek katlıda en geniş gövdeli uçaklar ve bana göre yeni jenerasyon uçaklar içinde kabini en ferah uçaklar menzili de çok yüksek. Bunlar 15 saate yakın gidebiliyor."
Geniş gövdeli yeni uçakları ile 3 Mart'ta non-stop Los Angeles'a da uçmayı planlayan THY'nin geniş gövdedeki uçak sayısı 16'dan 41'e çıkacak. 25 yeni uçak ilavesi THY filosunu geniş gövdede yüzde 144 büyütmüş olacak. Yeni 25 uçağın gelişi ise her ay iki teslimatla 2011 Ağustos'ta tamamlanacak.
Topçu, "Dünya havacılığında, herkes yüzde 1, yüzde 2 büyüme hesabı yaparken, bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı büyümeyi kendi filosu içinde realize eden ender şirketlerinden biriyiz belki de tekiz" diyerek "THY artık eski THY değil. 1.2 milyon dolar ciro yapan bir şirketten artık 8 milyar dolar ciro hedefi olan bir şirket haline geldi. Artık uluslararası bir oyuncu, büyük oynuyor ve dünya çapında 129 noktaya uçuyor. Bizim hala uçak ihtiyacımız var. Biz 2011'in sonunda 180-200 arası uçağımızla operasyon yapacağız" değerlendirmesi yaptı.
Krizde yakalanan fırsat THY'yi 2015'e getirdi
Türk Hava Yolları için 2013 ve 2015'de tahmin edilen verileri 2005 yılında yakaladıklarını ve krizde çıkan filo genişleme fırsatlarının kendilerine 2015 için projekte ettikleri THY'yi getirdiklerini anlatan Topçu, "Biz şu anda 2015 THY'sini bugün yaşıyoruz. 2015, bugün fiilen gerçekleşti. Geniş gövdeli uçakların sipariş verildiği tarih 2015'ti. O fırsat bizi oraya çekti. Bakarsın bir fırsat daha çıkar 2023'e geliriz.
Biz hep planlarımızı olumlu yönde revize ediyoruz. THY'yi güzel bir rotaya soktuk kurumsal bir yapı oluşturduk. İşine inanmış ve kilitlenmiş, iyi fikir üreten ve ürettiği fikirleri de ifade edebilen bir ekibimiz var. Herkes demokratik şekilde itirazını yapıyor talebini iletebiliyor" dedi.
Hep ticaretin içinde oldum
THY YÖNETİM Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Hamdi Topçu'nun THY'nin internet sitesinde yayımlanan özgeçmişi çok kısa ve öz ifadeleri barındırıyor. Topçu'nun özgeçmişinde sadece "1964 yılında Rize'nin Çayeli ilçesinde doğdu. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1986 yılında mezun oldu. Mali Müşavirlik ünvanına sahip olan Hamdi TOPÇU, evli ve 4 çocuk babasıdır" ifadeleri yer alıyor. Fakat bu kısa özgeçmişin arkasında çocuk yaştan gelen bir ticaret deneyimi var.
İlkokulu Rize'de okuyan Hamdi Topçu, kendini "Mali müşavirdim. 22 yıl çok istikrarlı bir şekilde mesleğimi yaptım. Ama ben daha çok ticarete yatkındım" sözleri ile anlatıyor. İlkokulu bitirdikten sonra ortaokulu okumak için abileri ile birlikte İstanbul'a babasının yanına gelen Topçu'nun ticaret hayatına girişi ise babasının bakkal dükkanında edindiği deneyimle başlıyor.
Topçu, Göztepe'de babasının bakkal dükkanında okuldan arta kalan tüm zamanları çalışarak geçirdiğini belirtirken dönemin ekonomik yoksunluklarına da dikkat çekti. Türkiye'nin yaşadığı ekonomik dönüşümün bir iz düşümünü de Türk Hava Yolları'nda (THY) yakaladıklarını anlatan Topçu, 24 saat işinin başında bir yönetim kurulu başkanı.
En büyük destekçimiz bizimle uçan yolcularımız
HAMDİ TOPÇU, THY olarak bayrak taşıyıcı bir şirket olduklarını ve Türkiye'yi temsil ettiklerini belirterek, "Ticari bir şirketiz. Aynı zamanda İMKB'ye kote bir şirketiz. Halka açık kısmın yüzde 40'ı yabancılara ait. Bu kadar yatırımcı bize güvendi ve hisseleri aldı. Yatırımlarının doğru olduğunu düşünüyorum. Kurumsal bir şirket haline gelen THY'nin geleceğini çok parlak görüyorum. Son sekiz yılda biz onları hiç yanıltmadık. Bundan sonra da bu şirketi profesyonelce yönetmeye devam edeceğiz.
Biz yatırımcımızın ve ortaklarımızın güveni ile güç buluyoruz. En büyük destekçimiz de bizimle uçan yolcularımız. THY Avrupa'da business class'ta en iyi ikramı veren havayolu şirketi seçildi. Kaliteden taviz vermeden çıtayı hep biraz daha yukarı çıkarmak istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu
Global bir havayolu olmaya karar verdik İstanbul'u merkeze aldık
THY'DE 2003 yılında yurtdışı seferlerin söz konusu ülkeden Türkiye'ye seyahat eden Türk yolculara göre belirlendiğini de anlatan Hamdi Topçu, "Biz THY yönetimine gelince bunu değiştirdik. Dedik ki THY bölgesel bir havayolu olarak mı kalacak? Yoksa global bir havayolu mu olacak? Her türlü saikle seyahat eden yolcular var ve biz bu hareketten ne kadar pay alırız. İstatiksel olarak dünyanın yüzde 31 hava trafiği Amerika'da cereyan ediyor. Yüzde 32 Avrupa'da cereyan ediyor.
Uzakdoğu'da da yüzde 27 bir trafik var. Bu söylediğim tabloyu haritaya yerleştirdiğinizde trafiğin kesişme noktasında Türkiye var. Tarihsel olarak 3 imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul jeopolitik olarak çok önemli bir merkez. Buradan, 10 saatte Amerika'ya veya Japonya'ya veya Cape Town'a gidiyorsun. 5-6 saatte kutuplara çıkıyorsun. İstanbul tam bir aktarım merkezi ama 2003'te sadece yüzde 1.3 transit yolcun var. Şu anda THY'nin geldiği transit yolcu sayısı yüzde 40. Kargoda yüzde 56 transit taşıyoruz şu anda. Yani 100 kg. kargonun 56 kg. artık transit gidiyor. Bu yeterli mi? Hayır. İstanbul gibi merkezde 3 saatlik bir zaman dilimi çizdiğinizde pergeli koyun 35 ülkeye uçabiliyorsunuz böyle bir hub yok" diye konuştu. İstanbul'un merkez potansiyelini uluslar arası uçuş hatlarını çoğaltarak ve topla-dağıt metodu ile tanımlanan bir network işletim sistemi ile harekete geçirdiklerini aktaran Topçu, şunları söyledi:
"Brezilya'ya uçak seferi koyacağımız zaman herkes güldü. Sao Paulo'dan Türkiye'ye kim gelecek denildi? Halbuki Sao Paulo anlaşmaya giderken Frankfurt'tan Lufthansa uçağı doluydu. Ama uçaktaki bir çok kişi Orta Doğu kökenliydi. Bir yolcu Sao Paulo'dan Frankfurt'a 5 saatte gelecek, havaalanında bekleyecek 5 saat sonra Şam'a varacak. THY ile şimdi aynı sürede İstanbul'a geliyor 1.5 saat sonra Şam'a gidiyor. Çok avantajlıyız. Ortadoğu'ya gidecek yolcu artık kolay kolay diğer yerleri değil bizi tercih ediyor. Çünkü hemen hemen direkt uçmuş oluyor. Krizde en çok güvendiğimiz potansiyellerden biri de buydu. Üstelik biz bu potansiyelin ancak yüzde 50'sini kullanmışızdır. Bu hamur daha çok su kaldırır, İstanbul daha çok hat kaldırır. Onun için geniş gövdeli uçaklara da yöneldik."
THY'nin yapısını değiştirdik, hükümetten çok destek gördük
BU DÖNEMDE hükümetten de büyük destek gördüklerini ifade eden Hamdi Topçu, "Bazı ülkelerden hiç uçuş hakkı alamazken Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızın devreye girmesi bize çok yardımcı oldu. Ulaştırma Bakanlığı bizim uçuş haklarımızı almamızda çok yardım etti. Dışişleri Bakanlığımızla çok koordineli çalışıyoruz. Şirkette çok büyük değişiklikler yaptık. Organizasyon şemasını değiştirdik. Karar alma mekanizmalarını yeniledik. Şu anda THY'nin başarısında en büyük etkenlerden biri hızlı karar almasıdır. Daha önce 15 günde bir ayda bir toplanan yönetim kurulu, karar alınmasını bekleyen bir THY geride kaldı. Şu anda günde 2-3 tane icra komitesi kurarak yönetim kurulunun ve alttan da genel müdürün yetkilerinin bir kısmını alarak risk alacak kararları yukarı çıkartıp günün her saatinde toplanma kabiliyeti olan bir icra komitesi oluşturduk. Bu icra komitesi sayesinde hem çok hızlı karar alıyoruz ve çok hızlı değişiklikler yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
THY'NİN YENİ HAT PLANLARI
2012'ye kadar Afrika'da uçulmayacak ülke kalmayacak
ÖNÜMÜZDEKİ dönemde yurt dışı hatlarını daha da büyütmek isteyen THY, şimdilik bir Kanada'da sorun yaşıyor gibi görünse de kendisine çoktan yeni destinasyonlar bulmuş bile. Topçu THY'nin yeni dış hatları hakkında şu bilgileri verdi: "Vancover'a uçmak istiyoruz Toronto'yu artırmak istiyoruz. Şu anda maalesef hükümet politikası nedeniyle bize fazla Kanada uçuşu verilmiyor. Avrupa'da uçacağımız noktalar var. Valencia'ya uçacağız, Toulouse'a uçacağız bunların yönetim kurulu kararları çıktı. Avrupa'da birkaç nokta daha var, onları da realize edeceğiz. Bunun akabinde Afrika'ya çok önem veriyoruz.
Önümüzdeki dönemde Afrika bizim odaklanacağımız bir pazar olacak. Bizim hedefimiz o coğrafyada söz sahibi olmak. 2012'ye kadar Afrika'nın uçulmayan ülkesi kalmayacak. Yeni bir konsept geliştiriyoruz Afrika'ya. Biz geldiğimizde Afrika'da 3 olan uçuş noktası artık 17 şehir olarak devam ediyor. Sadece Kuzey Afrika'ya uçuyorduk. Bunlar çok gelişen hatlar ve en iyi bağlantı noktaları da İstanbul. Aynı zamanda Türk ekonomisine de müthiş katkıları oluyor.
Bizim Afrika'ya uçtuğumuz 2009 yılında Avrupa'ya yapılan ihracat geriledi sadece artan ihracat geliri bizim uçtuğumuz Afrika ülkelerinden oldu. Nijerya, Sudan ve Etiyopya'dan çok gidip gelen var. Bunları teşvik etmek için de kargo miktarında 10 - 20 kilo fazla bagajı tolere ederek taşıyoruz. Onlara kolaylıklar sağlıyoruz. Afrika'yı önemli pazar olarak görüyoruz. Bu 17 noktayı en az 35 noktaya çıkartmak istiyoruz. Orta doğu bağlantılarımızı da uzak doğu bağlantılarımızı da çok kuvvetlendirdik ve kuvvetlendirmeye devam ediyoruz. Dün Vietnam'a uçtuk. İstanbul'dan nereye gidersen git seferimiz var. Dünyanın her noktasında yolcularımıza alternatifimiz ve hizmetimiz mevcut. Bu network ağı da bize rekabette üstünlük sağlıyor. Gelirimizin yüzde 70'ini yurtdışından sağlıyoruz."
5 saatten fazla yolculuk yapan THY ile uçmalı
THY'NİN iç hatlarda tekel konumu sona ermesine karşın hızlı bir büyüme grafiği çizdiğini de kaydeden Hamdi Topçu, iç hatlardaki projelerini ise şöyle anlattı:
"Türkiye'de 39 havaalanı var. Bazı havaalanları hiç kullanılmıyordu. Ulaştırma Bakanlığımızın çabaları ile bu havaalanları aktif hale geldi bizde uçuyoruz. Siirt Havaalanı olsun, Tokat Havaalanı olsun en son 2 tane uçak kiraladık Bora jet'ten ve THY olarak uçmaya başladık. Çanakkale'ye Ankara'dan uçmaya başladık.
Artık Türkiye'de 4 – 5 saatin üzerinde seyahat eden tüm yolcuları uçakla taşımak istiyoruz. İnsanlar konfora alıştı. Hızlı ulaşım istiyor. Biz hava ulaşımında yolcu sayısını çok kısa süre içinde katladık. Türk sivil havacılık sektörü 325 uçakla operasyon yapıyor. İç hatlarda daha ucuz daha ekonomik uçmak için Anadolu Jet'i faaliyete geçirmiştik. 2010'da 18 uçakla operasyon yaptı bundan sonra 24 uçakla operasyon yapacak. Anadolu Jet'te iç hatlarda sunduğumuz imkanları yurtdışında da vermeye başladık. İstanbul trafiğine onları sokmadan Eskişehir'e getiriyoruz, Ankara'ya Antalya'ya getiriyoruz.
Sabiha Gökçen'e Kayseri'ye Trabzon'a getiriyoruz. Ben akşam uçağımı Trabzon'da yatıracağım yerde Stocholm'e gidiyor Trabzonluları getiriyor. Uçabileceğimiz tüm havaalanlarına uçuyoruz. Zannediyorum 1-2 küçük havaalanına uçmuyoruz. Onların da alt yapısı tamamlandığında uçuyor olacağız. 2011 yaz tarifesinde İstanbul'dan Körfez'e (Edremit Havaalanı) uçacağız."