18. Milli Eğitim şurası başladı
Yaklaşık 800 kişinin katıldığı 18. Milli Eğitim Şurası başladı.
KIZILCAHAMAM - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde kalitenin yükseltilmesi, eğitim sisteminin küreselleşen dünyanın şartları ve toplumun beklentileri doğrultusunda çağdaş kriterlere kavuşturulması yönündeki adımların hızlı bir şekilde atılması ve uygulanması gerektiğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve Şura üyesi eğitimciler ile davetlilerden oluşan yaklaşık 800 kişinin katıldığı 18. Milli Eğitim Şurası, Kızılcahamam Asya Termal Otel'de başladı.
Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Şura'nın açılışı dolayısıyla gönderdiği mesajlar açılış töreninde okundu.
Gül, mesajında şunları kaydetti:
"Cumhuriyet'in 100. yılında eğitim nasıl olmalıdır sorusuna cevap ararken, Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşmesinin ve eğitimci kadrosu başta olmak üzere bilgi toplumunun gerektirdiği nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinin önemini vurgulamak isterim.
Modern bir eğitim sürecinden geçmiş, her yaşta öğrenmeyi ilke edinmiş, ülkesini seven, milli ve manevi değerlerine bağlı, nitelikli, yetenekleri ve becerileri doğrultusunda yönlendirilmiş, vizyon sahibi bir insan kaynağının toplumumuzun itici gücü olacağına şüphe yoktur.
Bu nedenle okul öncesinden üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde kalitenin yükseltilmesi, eğitim sisteminin küreselleşen dünyanın şartları ve toplumun beklentileri doğrultusunda çağdaş kriterlere kavuşturulması yönündeki adımların hızlı bir şekilde atılması ve uygulanması gerekmektedir. Bu konuda kamu veya özel sektör olsun bütün kesimlere sorumluluk düştüğü muhakkaktır. Eğitimde fırsat eşitliğinin ayrım olmaksızın tüm vatandaşlarımız için sağlanması şüphesiz ki bu sürecin esas boyutunu oluşturmaktadır. Diğer taraftan sanayi ve hizmetler sektöründe son yıllarda artan eleman ihtiyacı karşısında mesleki eğitimin üzerinde yoğun şekilde durulması gerektiği kanaatindeyim.
Neticede, kararlılıkla hayata geçirilecek uzak görüşlü hamlelerle ülkemizi 2023 yılında eğitim başta olmak üzere bütün alanlarda hedeflediğimiz seviyeye, Atatürk'ün öngördüğü muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacağımıza inancım tamdır."
Başbakan Erdoğan
Başbakan Erdoğan da hiçbir çocuğun eğitim hayatından mahrum kalmasını istemediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak 2023 yılında dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri haline gelme hedefimiz vardır. Eğitim alanındaki hedeflerimizi de bu perspektifle bu vizyonla belirlemek zorundayız.
Bunun için eğitim kurumlarımız mahrumiyetlerin değil, iman ve fırsatların en geniş biçimde sunulduğu yerler olmalıdır. Eğitim kurumlarımız yasakların değil özgürlüklerin, statik, köhnemiş düşüncelerin değil özgün ve aydınlık düşüncelerin yeşertildiği kurumlar olmalıdır. Bu noktada hükümet ve meclis kadar eğitim camiamıza da büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Türkiye olarak hepimizin kendini yenilemesi, yeni durumlara, yeni şartlara, yeni bir dünyaya ayak uydurması gerekiyor. Ben, yarının Türkiye'sinin çok daha aydınlık, çok daha güçlü olacağına inanıyorum. Eğitim camiamızın donanımlı, fedakar kadrolarıyla bu hedefi yakalama yönündeki gayretlerini takdirle izliyorum."
Eğitim Sen, Milli Eğitim Şurasından çekildi
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Kızılcahamam Asya Termal Otel'de bugün başlayan şuranın açılış töreninin ardından basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, 17. Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararları anımsatan Kılıç, bu kararların hayata geçirilmediğini söyledi.
"18. Milli Eğitim Şurası'nın yürütülme süreci, şimdiden şuranın ne ölçüde demokratik ve bilimsel sonuçlar üreteceğine dair ipuçlarını ortaya koymaktadır" diyen Kılıç, bu şurada demokratik ve bilimsel işleyişe dair, sürece daha baştan gölge düşüren bir dizi problem yaşandığını savundu.
Kılıç, şunları kaydetti:
"Böylesi bir işleyişle başlayıp sürecek olan bir şuradan eğitim alanında yaşanan problemlere ilişkin sağlıklı tespitler çıkacağına ve uygulanacağına dair umut taşımak mümkün değildir. Bu durum, ister istemez akıllara şura sonucunda hedeflenenin, kız ve erkek öğrenciler için okulların ayrılması gibi kararların çıkarılması olacağı kaygısını getirebilmektedir."