1 Ekim'de yemin edecekler

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş meclis boykotundan vazgeçerek Meclis'e gideceklerini söyledi.BDP'li vekiller 1 Ekim'de yemin edecekler.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİYARBAKIR - Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Ekimden itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı aldıklarını bildirdi. BDP'li milletvekilleri, yeni yasama yılı başlangıcı olan 1 Ekim'de yemin edecekler.

Demirtaş basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "o günün siyasi koşullarına göre boykot kararı aldıklarını" hatırlatarak, bugün gelinen aşamada ise "yeniden bir tavır ve duruş belirleme ihtiyacı hissettiklerini" söyledi.

Bugüne kadar Meclis'e dönmeleri konusunda yapılan bütün tartışmalara değer verdiklerini ve birer destek olarak gördüklerini dile getiren belirten Demirtaş, Meclis'e dönmemeleri konusunda yapılan çağrılardaki kaygıları da anladıklarını ifade etti.

Selahattin Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Doğruluğuna inandığımız siyasi bir direniş hamlesi olarak 1 Ekimden itibaren meclis çalışmalarına katılma kararı almış bulunmaktayız. Kararımızın, ilgili bütün çevrelerce, demokratik siyasetin önünü açarak, müzakereleri bütün muhatapları ile yeniden ve daha sağlıklı bir çerçevede başlatarak, barışı sağlamak için herkesi daha akılcı davranmaya, boykot kararımıza rağmen kaçırılan barış fırsatının dönüş kararımızla birlikte telafi edilmesini istiyoruz. Emek özgürlük demokrasi bloku olarak önümüzdeki dönemin bütün zorlu süreçlerini karşılamaya hazırız. Geçmiş dönemin yetersizlikleri nedeniyle halkımıza karşı öz eleştirimizi pratiğimizle vereceğiz. Bu kararın hayırlı olmasını diliyoruz."

İlk yol savaşı durdurma konusunda samimi istek

Ölümlerin sarsıcı ve üzüntü verici olduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle dedi:

"Savaşı durdurmaya çalışan, savaşın bu kanlı faturası içerisinde sivil ölümlerine, bebek ölümlerine dair sözümüz de olmalıdır. Toplumun bütün sorunlarını çözmekle, çözüm önerilerini üretmekle sorumluluk mevkisinde bulunan siyasetçiler bütün bu ölümleri durdurmakla sorumludur. BDP olarak bu sorumluluktan asla imtina etmedik. Asla bizi ilgilendirmez de demedik, asla bu savaş durmuyorsa bizim de bundan eksikliğimiz vardır demekten çekinmedik. Her siyasi odaktan da bu yaklaşımı bekledik. Başta hükümet olmak üzere, herkesten bu yaklaşımı bekledik.

Savaşı durdurabilmenin ilk yolu savaşı durdurma konusunda samimi istektir. Bunu halkla açıkça paylaşmaktır. Bu nedenle 'savaşı durduramıyoruz' diye sivil ölümlere de asla ama asla tahammül göstermeyeceğiz. Anne karnında daha dünyaya gelmeden bebeklerin savaş mağduru olduğu bir toplumda eğer bizler bütün gücümüzle savaşı durdurmaya çaba göstermezsek burada sorgulayacağımız ilk şey insanlığımızdır. Bu trajedileri özellikle 90'lı yıllarda her gün defalarca tattığımız bu acıları, bir kez daha yaşamak istemiyoruz. Bir kez daha ölümlerin bilançosunu tutmak istemiyoruz. Bir kez daha çocukların bebeklerin ölü bedenlerini izlemek zorunda kalmak istemiyoruz. Bu nedenle Türkiye'nin en acil sorunu barış meselesidir.

Elbette ki barışı en çok biz isteyeceğiz ve savunacağız. Çünkü eğer biz bu acıları durdurma konusunda daha fazla çaba sarf etmezsek, bu savaşı dayatanlar bu savaştan kendine her türlü çıkarı, her türlü rantı elde etmeye çağıranlar bizim acılarımıza karşı anlayışlı olmayacaktır."

Biz de desteklemeye hazırız

Demirtaş, yaşanan her ölümün bütün Türkiye'nin acısı olduğunu, böyle bakılması halinde barış konusundaki bütün adımların atılmış olacağını belirterek, "bu ölümleri yeniden savaş kışkırtıcılığına dönüştürmek yerine, Başbakan başta olmak üzere bütün siyasi partiler ve liderler 'o ölümlerde bizim sorumluluğumuz ne kadardır', onu tartışmalıdır. Barış elle tutulur kadar yakınken, barışı getirmediğimiz için özür dilemeliler. Topu başka yere atmamalılar. Annesinin karnında böylesi bir dünyaya acı bir şekilde gözlerini açan küçük bebeğimiz şahsında tüm halkımıza baş sağlığı diliyorum. Bütün acılarımızı paylaşıyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Ailesine baş sağlığı diliyoruz" dedi.

Çözüm için müzakereye hazır olduklarını ve Kürt sorununda bir muhataplık sorunu olmadığını ifade eden Demirtaş, "Ama karşımızda da verdiği sözü tutabilen kendi içerisinde tutarlı, birbirinin ayağını kaydırmak ve iktidar mücadelesi yerine, bu soruna endekslenmiş kilitlenmiş tek bir muhatap istiyoruz. Biz akil adamlar önerisine açığız. CHP de böyle bir komisyonun öneminden söz ediyor, destek vereceğini söylüyor. Biz de desteklemeye hazırız" dedi.

1 Ekim'de yemin edecekler 

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'e dönmeleri konusunda yapılan bütün tartışmalara değer verdiklerini ve birer destek olarak

gördüklerini söyledi. Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Doğruluğuna inandığımız siyasi bir direniş hamlesi olarak 1 Ekimden itibaren meclis çalışmalarına katılma kararı almış bulunmaktayız. Kararımızın, ilgili bütün çevrelerce, demokratik siyasetin önünü açarak, müzakereleri bütün muhatapları ile yeniden ve daha sağlıklı bir çerçevede başlatarak, barışı sağlamak için herkesi daha akılcı davranmaya, boykot kararımıza rağmen kaçırılan barış fırsatının dönüş kararımızla birlikte telafi edilmesini istiyoruz. Emek özgürlük demokrasi bloku olarak önümüzdeki dönemin bütün zorlu süreçlerini karşılamaya hazırız. Geçmiş dönemin yetersizlikleri nedeniyle halkımıza karşı öz eleştirimizi pratiğimizle vereceğiz. Bu kararın hayırlı olmasını diliyoruz."

Bu konularda ilginizi çekebilir