1 dolara hamallık dönemi kapansın!
Sanayiciler, cari açık sorununun çözümü için, yerli-yabancı ayrımı yapılmadan katma değerli yurtiçi üretimin teşvik edilmesini istiyor.
Volkan ÖZSOY
İSTANBUL - Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Timur Erk, "Artık uykudan uyanmamız gerekiyor. Siyasi iradenin ekonominin elinden tutma vakti geldi" diye konuştu. SEDEFED üyesi sektörlerin temsilcileri, DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde yapılan toplantıda, sektörlerindeki gelişmeleri ve sorunlarını anlattı.
1 dolara hamallık yapıyoruz
SEDEFED ve TKSD Başkanı Timur Erk, federasyon başkanı sıfatıyla yaptığı açıklamada, ekonomide son dönemlerde sevindirici gelişmeler bulunduğunu, ancak cirolar artarken kârlılıklarda düşüş yaşandığını dile getirdi. Cari açığın azaltılabilmesi için KOBİ'lerin her şekilde desteklenmesi gerektiğinin altını çizen SEDEFED Başkanı, bu sayede Ar-Ge ve inovasyona önem verileceğini ve ithal ikamesinin yeniden gündeme getirileceğini vurguladı. Erk, orta ölçekliden yüksek ölçekli teknolojilere geçmenin şart olduğunu belirterek, "Çünkü ortalama 1 dolarlar seviyesinde hamallık yapıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Arap Baharı bize yaradı
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili Emre Aykar kamu yatırımları ve YİD projelerinde büyük bir canlanma başladığını ve hacmin 40 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. "Daha bugün masa üzerindeki ihalelerle bile bunu yakalayacağımızı görüyoruz" diyen Aykar, konutta da pazarın canlı olduğunu ve genel anlamda inşaat sektöründe sıkıntı gözlenmediğini dile getirdi. Aykar, "Ancak kredilerin kısılması doğru değil; çünkü konut bu ülkede birçok sektörü besliyor. Hükümet ne yapsın etsin, bu sektöre desteğe devam etsin" ifadelerini kullandı. Tunus'taki olaylarla başlayan Arap Baharı'nın özellikle Türk müteahhitlik sektörüne yaradığını söyleyen Aykar, bu ülkelerdeki halkın talepleri doğrultusunda pek çok projenin peş peşe devreye sokulduğu bilgisini verdi.
İçeride satışlarda yavaşlama var
Toplantıya Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve inşaat malzemeleri sektörünü temsilen katılan Orhan Turan da, sektörde müşavirlik ve tasarım kolunun gelişememesinin yurtdışında büyük bir sorun yarattığını söyledi. Turan, "Biz tasarımcıları ve müşavirleri önde gönderemediğimiz için, Türk müteahhitlerinin yaptığı işlere mal veremiyoruz. Bu yüzden ne yapıp edip, müşavirliği geliştirmemiz gerekiyor ki, malzeme sektörünün yurtdışında önü açılsın" şeklinde konuştu.
Turan, bunun dışında yurtdışında birçok ünlü projeye imza atan Türk müteahhitlik sektörünün söz konusu bu başarılarının tanıtım yapılamaması nedeniyle bilinmediğini savundu. Sektürün nisan ayından itibaren durağanlığa girdiğini ve konut satışlarının yavaşladığını da iddia eden Turan, sene sonu için çift haneli büyüme beklemediklerini ve konut kredilerinin durdurulmasının da cari açığa olumlu katkı sağlamayacağını söyledi.
Asansöre hurda teşviği
Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Sefa Targıt, sektörde geçen yılki büyüme hızının bu yıl görülmediğini dile getirdi. Targıt, "Bina stokları meselesi soru işareti olarak karşımızda. Bundan ürküyoruz. Sektör bu tedirginliği yaşıyor. Taleple buluşamayacak bir arz bizi korkutuyor" diye konuştu. Asansör sektörünün en büyük sorunlarından birinin de eski ve sürekli arıza çıkaran asansörler olduğunu vurgulayan Targıt, bu sorunun çözümünün 'hurda indirimi' veya 'KDV muafiyeti'nde yattığını belirtti. Targıt, "Asansöre vergi muafiyeti tanımak lazım; çünkü işin içinde can güvenliği sorunu var. Asansöre de bir hurda veya AB'de uygulanan örneklerdeki gibi KDV teşviği getirilmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan da, kriz döneminde büyüyen sektörde, yüzde 24'lük bir üretim artışı kaydedildiğini söyledi. Sektörün 2013 yılında net ihracatçı konumuna geçeceğini iddia eden Yayan, enerji maliyetleri üzerindeki yüklerin indirilmesi ve deprem riski taşıyan konutlardaki asansör gibi araçların yenilenmesine vergi muafiyeti getirilmesinin sektörün önünü daha da açacağını savundu.
Büyüme yüzde 10'a kadar geriler
Otomotiv Distrübitörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce ise, otomotiv sektörünün ilk 5 ayda yüzde 59'luk bir iç pazar artışı yaşadığını kaydetti.
Bunun nedenini, alınacak önlemler nedeniyle, tüketici taleplerinin öne çekilmesine bağlayan Erce, "Temmuz sonrası büyümelerin yüzde 10'lara kadar gerileyeceğini tahmin ettiklerini söyledi. "Otomotivin cari açıkta önemli rol oynadığı söyleniyor ama bu böyle değil" diyen Erce, 4 aylık rakamlara göre 34 milyar dolarlık dış açığın içinde otomotivin payının 287 milyon dolar olduğunu savundu. Erce, "Otomotivde iç pazarın önü kesinlikle kesilmemeli. Pazarda bir kırılma yaşanırsa, yatırımların da önü kesilir" uyarısında bulundu.
Türkiye Fuar Yapımcıları Derneği (TFYD) Başkan Yardımcısı Serdar Yalçın da, Türk fuar sektöründe son derece başarılı bir süreç yaşandığını ve gelişimin gereğini yerine getiremeyenlerin sektörden çekilmek zorunda kaldığını söyledi.
Özellikle Anadolu'da çok büyük bir heyecan yaşandığını dile getiren Yalçın, "Oradaki firmalar fuara katılmak için çok istekli. Bu yıl yüzde 30 büyüme gördük. Bu alışık olmadığımız bir rakamdı" diye konuştu. Yalçın, yıl bazında kaybettiğimiz müşteri oranı yüzde 30'lardan 10'lara indi. Fuarlar Anadolu'ya kayıyor yani Anadolu fuarcılığı öğrendi" şeklinde konuştu. Firmalarda 'neden bu fuardayım?' sorgulamasının çok iyi yapılmadığını söyleyen Yalçın, sektörde bir yer enflasyonunun da yaşandığını dile getirdi.
SEDEFED'DEN SATIR BAŞLARI:
- SEDEFED'in bir alternatifi yok. Burada tamamen bağımsız, hür irademizi kullanıyoruz.
- Hükümetin hazırladığı 'Strateji Belgeleri'nden son derece memnunuz.
- Kalkınma Ajansları'nda da pozitif gelişmeler var. Bürokrat atamaları oldukça zengin.
- Ekonomide durağanlık var. Kamyon satışları düşüşte
- Cirolar artarken, karlılıklarda düşüş var.
- Artık uykudan uyanmalıyız siyasi irade bir an önce ekonominin elinden tutsun.
- Emtia fiyatlarında belirgin artışlar var. Toprak nadir elementleri ileride savaş konusu bile olabilecek. Önümüzdeki yıllar için yurt dışındaki madenlere yatırım yapmalıyız.
- Cari açıkla savaşmak için KOBİ'lerin önündeki engellerin kaldırılması lazım. İlgili bakanlıklar ve bürokratlardan bunu bekliyoruz.
- Yüksek teknolojili üretime geçmemiz ve TL'nin değerlenmesi lazım.
Mevzuat hazretleri en büyük engel
SEDEFED ve Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Başkanı Timur Erk
Cari açıkla ilgili olarak mineral yağlar, akaryakıt, ham petrolden 45 milyar dolar gidiyor. Bizim toplam ithalatımız 80 milyar dolar. Bunu çıkardığımız zaman geriye 35 milyar dolar kalır. Elma ile elmayı mukayese ettiğimizde, kimyada 13 milyar dolarlık ihracat, 35 milyar dolar ithalat yaptık. Eskiden sektörde açığımız 10 milyar dolarken, ana girdi ithalatındaki patlama nedeniyle 20 milyar dolara çıkmış durumda. Biz yeniden bunu minimize etmeye çalışıyoruz. Doların yükselmesiyle, bizim gibi KOBİ'ler yeniden üretime başlayacak. Ancak bu konuda en büyük handikapımız ÇED raporu. Önümüzde mevzuat hazretleri en büyük engel. Bunu yenmemiz lazım. Artık cari açığı aşmak için KOBİ'lere her türlü desteği sağlamamız lazım. Bu nedenle yeni bakanlığın 'bilim ve teknoloji' ayağının iyi örgütlenmesi gerek. O zaman Ar-Ge ve inovasyona önem verilecek ve böylece 'ithal ikamesi'ni, 'Türkiye'de üreten sanayi'yi yeniden gündeme getirebileceğiz. Çünkü halen ortalama 1 dolarlar seviyesinde hamallık yapıyoruz. Artık orta ölçekli teknolojilerden, yüksek ölçekli teknolojilere geçmemiz lazım.
Hangi girdilerin ithal edildiği belirlenecek
Şimdi TÜBİTAK desteğiyle, ara girdi ithalatının içinde tespitler yapıyoruz. Hangi girdilerin ithal edildiğini tespit edip, ya yabancıya 'gelin bu kadar ithal kapasitesi var' deyip onu teşvik edeceğiz ya da yerliye 'sen bunu daha önceden üretiyordun, gel şimdi yeniden üret' diyeceğiz. Bunun dışında inşaattaki gerileme bize de yansımış durumda. Ama çok uluslu şirketler şu an adeta bir bahar yaşıyor. Yüzde 100'lere varan kapasite ile çalışıyorlar.
OTOMOTİVDEN İNŞAATA SEDEFED ÜYELERİNİN TALEPLERİ
- Cari açığın azaltılabilmesi için KOBİ'ler her şekilde desteklenmeli
- Orta ölçekliden yüksek ölçekli teknolojilere geçilmeli
- Konutta kredilerin kısılması doğru değil; çünkü konut bu ülkede birçok sektörü besliyor. Hükümet bu sektöre desteğini sürdürmeli
- İnşaat malzemeleri sektörünün önünün açılması için yurtdışı müşavirlik sektörün gelişmesi sağlanmalı
- Can güvenliğini tehdit eden eski asansörler sorunu için "hurda indirimi" ya da "KDV muafiyeti" getirilmeli
- Enerji maliyetleri üzerindeki yüklerin indirilmesi sağlanmalı
- Otomotiv Strateji Belgesi en kısa sürede uygulamaya geçirilmeli
- Dünyadaki en büyük projelerde imza atan Türk inşaat sektörünün tanıtımı yapılmalı
- Otomotivde iç pazarın önü kesinlikle kesilmemeli
Bina stokları bizi ürkütüyor asansör KDV'den muaf olsun
SEFA TARGIT AYSAD Başkan Yardımcısı
Asansörde geçen yılkı büyüme hızı bu sene yaşanmıyor. Belirgin bir düşüş var. Bina stokları meselesi karşımızda soru işareti ve bundan ürküyoruz. Taleple buluşamayacak bir arz bizi korkutuyor. Sektörün tamamına yakını bu tedirginliği yaşıyor.. Yürüyen merdivende dünya alım starıyız. Yürüyen merdivenlerin yüzde 100'üne yakını Çin'de üretiliyor. Yenileme piyasası bizde yüzde sıfır. O kadar çok eski asansör stoku var ki, 1985'e kadar yapılan asansörler bitmiş durumda. Asansöre vergi muafiyeti tanımak lazım çünkü işin içinde can güvenliği sorunu var. Yani sektöre bir hurda veya AB'de uygulanan örneklerdeki gibi KDV teşviği getirilmeli. Ayrıca sektörde uygunsuz ürün sayısı çok. Biz bunu rekabet ortamına sokmaya çalışıyoruz. İhracatta ise en büyük pazarımız olan İran'la olan ticaretimiz, ABD'nin baskılarından dolayı oldukça geriledi. Buna bir çözüm bulunması gerek.
Enerjideki vergiler kalkmalı 2013'te net ihracatçı oluruz
VEYSEL YAYAN DÇÜD Genel Sekreteri
Demir-çelik sektörü, kriz döneminde büyüdü. Büyümede Çin ve Hindistan'dan sonra en yüksek hıza Türkiye ulaşırken, 2011'in ilk 5 ayında yüzde 24'lük üretim artışı ile dünya üretiminde lider olduk. Türkiye geleneksel olarak inşaat demiri ihraç, yassı ürün ithal ederdi. Bugün geldiğimiz noktada yassı üründe bu yıl 540 bin ton ihracatımız 450 bin ton ithalatımız var. Avrupalılar 'pazarımızı bozuyorsunuz' deyip, aba altından sopa gösteriyorlar. Yani geleneksel inşaat demirinden, yassı üretime geçtik. Tabi ithalatımız durmuş değil. Ama 2013'ten itibaren net ihracatçı olacağımızı iddia ediyorum. Şu anda yatırımı devam eden üç tane büyük kuruluş var. Bizim (hurda hariç) cari açığa yüzde 130 ticaret fazlamız var ve bu yıl sonunda yüzde 150'lere yaklaşır. Ama bir yıl sonra hurda da dahil ticaret fazlamız olacak. Yapısal çelikte net ithalatçıdan, net ihracatçı konumuna geçtik. Yakında paslanmaz çelik de üretmeye başlayacağız. Yani sektördeki tüm ürünlerde Türkiye artık ithal eden ülke konumundan, ihraç eden ülke konumuna geçecek. Ancak önümüzdeki en büyük sorunlardan biri olan enerji maliyetleri üzerindeki yükler kaldırılmalı. Bunun dışında depremde yıkılacak binalardaki asansör vb. gibi araçların yenilenmesinde vergi alınmamasını istiyoruz. Burada hem can kaybı riskini azaltacağınız gibi, ayrıca Türkiye'nin büyümesine de katkıda bulunur.
Kamu projeleri 40 milyar dolar sektör bu yıl yüzde 6 büyür
EMRE AYKAR TMB Başkan Vekili
İnşaat 'iç' ve 'dış' pazar diye ikiye ayrılıyor. 2011'de devlet yatırımları karayolları, demiryolları, raylı sistemler başta olmak üzere büyük ölçekte ihaleye çıkıyor. 2011
adeta normal müteahhitlik hizmetleri için iyiye dönüş yılı olacak. İnşaatın iyi zamanları sayılan 2007 öncesine dönüş var. İnşaat, GSMH'nin yüzde 7'sidir. Bu yıl rakam yüzde 5 - 6'ya yükselir. Kamu yatırımları ve YİD projelerinde büyük canlanma var. Bu hareketlerin toplam hacmi 40 milyar dolar civarında. Daha bugün masa üzerindeki ihalelerle bile bunu yakalayacağımızı görüyoruz. Üçüncü Köprü'den 7 - 8 milyar dolar bekleniyor.
Bu, civardaki tüm karayollarına eşit büyüklükte. Bu iş için 5 - 6 büyük konsorsiyum var. Ayrıca Kabataş, Beşiktaş, Darphane, Havalimanı YİD projesi var ki, bu da çok büyük ölçekli. Bunların dışında raylı sistemlere hiç olmadığı kadar yatırım yapılıyor. Konutta ise pazar canlı. Burada bazı küçük firmalar ki bunlar düzgün firmalar değil ve finansmanı yeterli olmadan maceraya atılıyor. İşte belki bunlarda biraz sıkıntı olabilir, ama genelde inşaatta büyük bir sıkıntı gözükmüyor.
Cari açığın azaltılması amacıyla kredi kısılması doğru değil, çünkü konut bu ülkede birçok sektörü besliyor. Hükümet ne yapsın etsin, bu sektöre desteğe devam etsin. Konut satışını, inşaatı engelleyecek hiçbir şey yapmamalı. İnşaat firmaları yurtdışına çok şey verdiler. Her yıl 18 -20 milyar dolarlık sözleşmeler imzalıyoruz. Şu anda en büyük sıkıntı Libya. Tüm işleri Libya'da olanlar sıkıntıda. Bizler , TMB olarak, Türkler kadar iyi çalışan Rusya, Çin, Kore gibi ülkelerin birlikleriyle geçtiğimiz Mayıs ayında bir toplantı yapıp, BM'den yaptırımlar çıksın ve oradaki teminat mektuplarından dolayı sıkıntı yaşamayalım diye bir anlaşma imzaladık. 5 ülke birlikte çalışmaya karar verdik. Suudi Arabistan 500 bin konut yaptırdı. Fas Kralı referanduma gitti, yetkilerini kısıtlıyor. Bazı ülkelerde yatırımlar başladı. Afrika'ya da saldırdık. Buralarda büyük projeler yapıyoruz. Eskiden taşeronduk, sonra müteahhit olduk, şimdi yatırımcıyız.
Fuarlar büyük şehirlerden Anadolu'ya kayıyor, sektörde yer enflasyonu var
SERDAR YALÇIN TFYD Başkan Yardımcısı
Fuar sektöründe son derece başarılı bir süreç yaşanıyor. Gereğini yerine getiremeyenler sektörden çekiliyor ki, bu doğru. Anadolu'da çok büyük bir heyecan var. Oradaki firmalar fuara katılmak için çok istekli. Bu yıl yüzde 30 büyüme gördük ki, bu alışık olmadığımız bir rakamdı. Genelde istikrar dönemlerinde yüzde 5'le seyrederdik. Bunda biraz sıkıntı sonrasının etkili olduğunu düşünüyorduk ama; her yıl kaybettiğimiz müşteri yüzde 30'larrdan 10'lara indi. Ancak halen firmalardaki eksiklik, 'neden bu fuardayım?' sorusunun sorulmaması. Yani neden orada olduklarını halen bilmeyenler var. Fuarlar artık büyük şehirlerden Anadolu'ya kayıyor. Anadolu fuarcılığı öğrendi. Çünkü oralarda büyük bir özgüven var. Sektörde 150 civarında aktif fuar şirketi ve 2 bin stabil personel var. 300 bin dolar ciromuz var.
Otomotivin önü kesilirse yabancı yatırımlar kesilir
HAYRİ ERCE ODD Genel Koordinatörü
Otomobil iç pazarında ilk 5 ayda yüzde 59, ihracatta ise yüzde 5'le sınırlı bir artış var.Üretim ise yüzde 13.7. Güç, iç pazardan geliyor. İlk 3 ayda geçen yıldan gelen bir rüzgar vardı. Özellikle seçim sonrası bazı önlemler alınacağı, tüketicinin kararlarını öne çekti. Ama her ay büyüme hızı düşüyor. Son veriler yüzde 37'lere gerilediğimizi gösterdi. Tempo düşüşü temmuz sonrası daha da hızlanacak. Büyümelerin yüzde 10'lara kadar gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Otomotivin cari açıkta önemli rol oynadığı söyleniyor; ama bu böyle değil. 4 aylık rakamlara göre 34 milyar dolarlık dış açığın içinde otomotivin 287 milyon dolar eksisi var. Ekonomide bir soğutma düşünülüyorsa, bunun para politikalarıyla yumuşak bir inişle yapılması gerekiyor. Otomotivde iç pazarın önü kesinlikle kesilmemeli. Pazarda bir kırılma yaşanırsa, yatırımların da önü kesilir. Çünkü sektör dış yatırımcı tarafından mercek altında. Bizim en büyük beklentimiz Otomotiv Strateji Belgesi'nin bir an önce uygulamaya geçmesi. Bu ne kadar hızlı hayata geçerse, sektörün önü o kadar hızlı açılacaktır.
Yıl sonu çift haneli büyüme olmaz
ORHAN TURAN - TÜSİAD (İnşaat Malzemeleri)
Biz yurtdışına tasarımcıları ve müşavirleri önde gönderemediğimiz için, Türk müteahhitlerinin yaptığı işe mal veremiyoruz. Bu alanda İngiltere ve Amerika çok güçlü. Bu yüzden ne yapıp edip, müşavirliği geliştirmemiz gerekiyor ki, malzeme sektörünün yurtdışında önü açılsın. Çok örgütlenmemiz lazım. Yoksa yabancılar gelecek, ki bunun sinyallerini görmeye başladık. Ayrıca inşaat sektörü olarak biz PR yapmasını bilmiyoruz. Dünyadaki en büyük projelerde imzamız var belki ama kimse bilmiyor. Bizim tanıtıma yapmamız gerekiyor. Hatta bırakın dışarıyı, tanıtımı içeriye bile yapamıyoruz. Bu yıl sektör ilk 3 ayda yüksek bir büyüme bekliyorum ama 4. aydan itibaren durağanlığa girdi. Bu yavaşlamayı görüyoruz. Konut satışlarının da çok hareketli olmadığını görüyoruz. Sene sonu için çok büyük bir beklentiye girmememiz lazım. Geçen yıl yüzde 17 büyüdük, bu yıl çift haneli büyüme beklemiyoruz. Konut kredilerinin durdurulması cari açığa olumlu katkı sağlamaz. İnşaat malzemeleri ihracatında yüzde 26'lık artış, Arap ve Ortadoğu'ya yüzde 50 - 60 düşüşler var. Kuzey Afrika'da yüzde 80 küçülebiliriz. Ancak orta vadede çok ciddi fırsatlar görüyorum. Bu reformlar yatırımları tetikleyecek.