'Teröristlerle aynı muameleyi görecekler'

Başbakan Davutoğlu, "Sokağın hakimi bu çetelere sokağı, çocukları bırakmayacağız. Nasıl bir terörist yaklaşınca ne muamele görüyorsa aynı muameleyi görecekler" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yaptı.

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında mahallelerde narkotimler, gençlik timleri oluşturulacağını söyleyen Davutoğlu, "Sokağın hakimi bu çetelere sokağı, çocukları bırakmayacağız. Mahallelerimize giremeyecek, okullarımızın yanına yaklaşamayacaklar. Nasıl bir terörist yaklaşınca ne muamele görüyorsa aynı muameleyi görecekler" ifadelerini kullandı.

"Viraneleri tümüyle tasfiye edeceğiz"

Davutoğlu, "Viraneleri tümüyle tasfiye edeceğiz. Bu tür şeylerin yapıldığı, deprem döneminden kalmış, mahkeme kararıyla yıkılamamış binalar var. Ya da virane dediğimiz, metruk alanların Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla barınak haline gelmesi, bu çetelerin kullandığı alanlar haline gelmesini engelleyeceğiz" şeklinde konuştu.

Basına "rehine haberleri"yle ilgili rica

Başbakan Davutoğlu, IŞİD'in elindeki 49 rehinenin kurtarılmasıyla ilgili ise "Belli hususlar vardır ki sadece o sürecin içinde olanların mahremiyeti çerçevesinde kalır, devlet arşivinde olur. Ama kamuda bunların sürekli tartışma haline getirilmesi, ileriki aşamalarda başka vatandaşlarımızı riske edecek sonuçlar doğurabilir. Onun için basınımızın, bu tür araştırmaları yapması doğaldır ama spekülatif haberlerden kaçınılması tavsiyesinde bulunuyorum, hatta bunu rica ediyorum" dedi.

Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

Tezkere, 2 Ekim'de Meclis'in açılmasını müteakip, büyük ihtimalle iki ayrı tezkere halinde, -çünkü riskler farklı- iki ayrı tezkere olabilir ama o zamana kadar bir değişiklik olursa yeni bir düzenlemeyi göz önüne alabiliriz.

Ümit ederiz ki Türkiye'yi ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit edici gelişmeler tırmanışa geçmez. Ümit ederiz ki bu tezkereleri kullanma ihtiyacı hissetmeyiz.

Eğer Türkiye'nin ulusal güvenliği ve bölgedeki bu istikrarsızlığın doğurabileceği risklerle ilgili tedbir almak gerekirse, bu konuda da hiçbir tereddüt göstermeyeceğimizin herkes tarafından bilinmesi de iktizaridir.

Belli hususlar vardır ki sadece o sürecin içinde olanların mahremiyeti çerçevesinde kalır, devlet arşivinde olur. Ama kamuda bunların sürekli tartışma haline getirilmesi, ileriki aşamalarda başka vatandaşlarımızı riske edecek sonuçlar doğurabilir. Onun için basınımızın, bu tür araştırmaları yapması doğaldır ama spekülatif haberlerden kaçınılması tavsiyesinde bulunuyorum, hatta bunu rica ediyorum.

Bu konularda ilginizi çekebilir