'Teklif yasalaşırsa AYM'ye götüreceğiz'

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi,  yeni yargı paketine ilişkin, "CHP olarak, şiddeti önlemeyle hiçbir ilgisi olmayan, tam tersine şiddeti bahane ederek demokrasiyi, hak ve özgürlükleri baskılayan, toplumun muhalefet etme hakkını elinden alan teklifi reddediyoruz. Yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz" dedi. 

Hamzaçebi, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, AK Parti milletvekillerince TBMM Başkanlığı'na sunulan yeni yargı paketine ilişkin teklifi değerlendirdi.  

Eskiden anayasayı ihlal suçunu askerlerin işlediğini ifade eden Hamzaçebi, "askeri darbe dönemlerinin Türkiye'de kapanmasından sonra bu suçu istikrarlı, pervasız şekilde işleyen tek kişinin, Recep Tayyip Erdoğan olduğunu" savundu. 

Hamzaçebi, "atamayla gelen Başbakan Ahmet  Davutoğlu'nun da Erdoğan'ı aratmayacak şekilde icraatlarına devam ettiğini" ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Sayın Davutoğlu'nun Genel Başkanı olduğu Adalet ve Kalkınma Parti'li milletvekillerince TBMM Başkanlığı'na verilen ve şiddet olaylarını önleme bahanesinin arkasında gerçekte anayasanın güvence altına aldığı hak ve özgürlüklere saldırıyı kapsayan teklifi, bunun en önemli örneğidir. Sayın Davutoğlu, bu teklifle, bu teklifin arasında durmakla özgürlükçü, demokrat başbakan olmadığını kanıtladı. Sayın Davutoğlu, Sayın Erdoğan gibi otoriter rejim heveslisi bir Başbakan'dır. Davutoğlu'ndan demokrat olmaz, sağda solda demokratım diye konuşmasın, bu teklif olmadığını gösteriyor. 

Kobani eylemlerinden sonra meydana gelen şiddet tablosu, hiçbir vatandaşımızın onaylamayacağı tablodur. Sokaktaki şiddeti kimse tasvip edemez, şiddeti CHP olarak reddediyoruz. Ancak şiddet olaylarını önleme bahanesinin arkasına saklanarak bir polis devleti kurma arzunu da reddediyoruz. Sayın Erdoğan, tak diye emrediyor Sayın Davutoğlu şak diye yerine getiriyor. Erdoğan, Kobani eylemlerinden '14 Ekim Salı günü konuyla ilgili kanun teklifi TBMM'ye gelecek' dedi. Sayın Davutoğlu da şak diye aynı gün kanun teklifini milletvekilleri kanalıyla TBMM Başkanlığı'na sundu. Bunun adı tak şak demokrasisi. Erdoğan emrediyor, Davutoğlu yapıyor. Davutoğlu'nun görevi, Erdoğan'ın emrettiklerini yapmak." 

"Erdoğan-Davutoğlu ikilisi diktatörler ligine inme peşinde" 

Hamzaçebi, teklifi, "şiddet olaylarını önleme bahanesine sığınarak, özgürlükleri kısıtlama, vatandaşı, muhalifleri baskı altına alma teklifi" olarak değerlendirdi. 

"AB'ye girelim" derken, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin, "komşulara girelim" derdinde olduğunu öne süren Hamzaçebi, "Biz demokraside bir üst lige çıkalım derken, Erdoğan-Davutoğlu ikilisi diktatörler ligine inme peşinde. Çağdışı anlayışı paylaşan, demokrasi, hak ve özgürlüklerden hiçbir şekilde payını almamış, içselleştirmemiş ikili Türkiye'yi yönetiyor" diye konuştu. 

"Teklif, sosyal medyayı baskı altına almayı amaçlıyor" 

Teklifin getirdiği uygulamalara değinen Hamzaçebi, teklifin kapsamının ilginç düzenlemelerle dolu olduğunu ifade etti. 

Hükümetin, teklifle sosyal medyayı, twitterı baskı altına almayı amaçladığını savunan Hamzaçebi, bir kişinin twitterda, hükümete yönelik eleştiride bulunması halinde yargılanabileceğini söyledi. 

Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesi'nin,  anayasaya aykırı hak, hukuk tanımayan, özgürlükleri çiğneyen yasal düzenlemeleri iptal ettiğini kaydederek, mahkemeye, özgürlüklerin önünü açan tutumu dolayısıyla teşekkür etti. Hamzaçebi, "Davutoğlu'na tavsiyede bulunuyorum. Boşuna zaman kaybetmeyin, yaptığınız her türlü hukuksuzluk,  özgürlüklere saldırı olarak değerlendirilecek her türlü düzenlemeniz Anayasa Mahkemesi'nden dönüyor. Gelin bunları bırakın, bu tür düzenlemelere kalkışmayın. Şiddeti önlemeye yönelik düzenlemeler yapacaksanız, muhalefetle beraber oturursunuz, bir çalışma yapılır, çözüm yolu bulunabilir" diye konuştu. 

Hamzaçebi, bu tekliften sonra Erdoğan ve Davutoğlu'na karşı muhalefet eden herkesin makul şüpheli olacağını, arama konusu olabileceğini öne sürerek, toplumun muhalefet etme hakkının elinden alındığını belirtti. 

"Anayasa Mahkemesi'nden döneceği açıktır" 

Teklifle, avukatların dosyadan bilgi alamayacağını ifade eden Hamzaçebi, "Dosyayı, polis, savcı, yargıç biliyor ama sanık vekili bilmiyor. Böyle bir şey olamaz, bu sanığa pusu kurmaktır" dedi. 

Hamzaçebi, teklifin, dinlemelerin ve vatandaşın mal varlığına, taşınmazlarına, alacaklarına el konulmasının kapsamının genişletilmesini öngördüğünü kaydetti. Hamzaçebi, "anayasal düzene karşı işlenen suçlar" başlığı altında çok geniş kapsamda vatandaşın malvarlığına el konulabileceğini belirterek, "Türkiye, çok daha kötü dönemler, darbe, çatışma dönemleri geçirmiş, terör örgütleriyle ciddi mücadele yaşamış, buna ihtiyaç duyulmamıştı. Bu antidemokratik düzenlemedir, anayasadaki mülkiyet hakkını çiğneyen bir düzenlemedir. Anayasa Mahkemesi'nden döneceği açıktır" diye konuştu. 

Teklifin, hakim ve savcılara zam getirdiğini, bu tür olumlu düzenlemelere destek vereceklerini belirten Hamzaçebi, bunun, tüm adli personeli kapsamasını istedi. 

Hamzaçebi, "CHP olarak, şiddeti önlemeyle hiçbir ilgisi olmayan, tam tersine şiddeti bahane ederek demokrasiyi, hak ve özgürlükleri baskılayan, toplumun muhalefet etme hakkını elinden alan teklifi reddediyor, doğru bulmuyoruz" diye konuştu. 

Teklifin yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi'ne götürüp götürmeyecekleri sorusuna Hamzaçebi, "Tartışmasız şekilde. Özgürlükleri baskılayan bütün bu düzenlemeler bu şekilde yasalaşırsa, elbette Anayasa Mahkemesi'ne gidecektir" karşılığını verdi. 

Abdullah Öcalan'a yeni cezaevinin gündemde olduğuna yönelik haberlerin sorulması üzerine Hamzaçebi, "Kobani nedeniyle yaşadığımız olaylarda, hükümet Öcalan'dan olayları bastırmak için yardım istedi. Öyle anlaşılıyor ki İmralı'nın mesafesinin Ankara'ya uzaklığı, bu yardımı almayı biraz uzatıyor. Haber doğruysa herhalde bu yardımı daha süratli alabilmek için böyle bir ihtiyaç hissediyorlar" görüşünü dile getirdi. 

"Atatürk'e saygısızlık içeren davetiyesini ciddiye almıyorum"

Hamzaçebi, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 29 Ekim resepsiyonu davetiyesinin ilginç olduğunu söyledi. Hamzaçebi, Cumhurbaşkanlığı kompleksinin, Atatürk Orman Çiftliği'nde yapıldığının söylenmesine rağmen birden Beştepe isminin geçtiğini kaydetti. Hamzaçebi, "Erdoğan, Atatürk adı davetiyede geçmesin diye Atatürk Orman Çiftliği adını yazmıyor, Beştepe diyor. Kifayetsiz muhteris bir kişinin Atatürk'e saygısızlık içeren davetiyesini ciddiye almıyorum. Çankaya Köşkü'nün müze olmasını doğru bulurdum" diye konuştu.