'Suni gündemi bırakın işsizliğe bakın'
TMMOB'un 42. Olağan Genel Kurulunda konuşan CHP Genel Başkanı ülkede kürtaj tartışmasıyla sunü gündem yaratılıyor, asıl sorunumuz işsizlik dedi. Kılıçdaroğlu Meclis Başkanı'na da yüklendi.
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "25. Her 4 üniversite öğrencisinden biri işsiz. Biz kürtajla uğraşıyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in partiler arası uzlaşma konusunda "Ben ne yapayım, ölüm orucu mu tutayım?" dediğini ifade ederek, "Evet Sayın Başkan, bu ülkeye demokrasi gelecekse gerekirse oturup ölüm orucu tutacaksın. Bu kadar basit" dedi. Kılıçdaroğlu, TMMOB'un Kocatepe Kültür Merkezi'nde yapılan 42. Olağan Genel Kurul toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.
CHP'nin ülkeyi darbe hukukundan temizlemek istediğini ancak iktidarın buna yanaşmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Darbe hukukundan yararlananlar darbecilerle mücadele edemezler. Önce sen hukuku bir değiştir bakalım. Darbe hukukunu niye değiştirmiyorlar? Yasama, yürütme, yargı dedik, yasama organının hali ortada. Yürütme organının emrinde. Ben söylemiyorum bunu, yasama organının başındaki kişi 'Elim kolum bağlı' diyor. 'Ben ne yapayım' diyor Sayın Cemil Çiçek, 'Ölüm orucu mu tutayım' diyor. Evet Sayın Başkan bu ülkeye demokrasi gelecekse gerekirse oturup ölüm orucu tutacaksın. Bu kadar basit."
Ülkenin önemli bir diğer sorunun da işsizlik olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin bu soruna da çözüm üretemediğini, üretemeden büyüyen, sıcak paraya teslim edilen bir ekonomide işsizliğin önlenemeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, iktidarı dış politika uygulamalarını da eleştirerek, bu yanlışların halka anlatılması gerektiğini belirtti. Üzerine düşeni yaptığını ve ülkenin her yerini gezerek, halka gerçekleri anlattığını belirten Kılıçdaroğlu yeni CHP'nin, farklı bir CHP olduğunu söyledi.
"İşsizliğe bakın"
Kılıçdaroğlu, ülkede suni gündemler yaratıldığını ve gerçek sorunların göz ardı edildiğini savunarak, şöyle devam etti: "İşsizlik yüzde 25. Her 4 üniversite öğrencisinden biri işsiz. Biz ne ile uğraşıyoruz? Kürtajla. Başka işimiz mi yok bizim? Sen gençlere iş mi buldun? İş mi buldun ki analara diyorsun 'an az üç tane çocuk yap' Sen hele birisine iş bul, gerisi Allah Kerim. Nereden çıkıyor bu? Gündemi değiştirmek istiyorlar. Medya bunların elinde, çok özür diliyorum ama aydınlarımız da bunun arkasına takılıp gidiyorlar. Başkanlık sistemi... Birisi bir laf söylüyor, bütün gazeteler bir bakıyorsun bunu tartışıyor. Tamamen yapay bir gündem. Hiçbir yerde tartışılmıyor. Parlamentoda tartışılmıyor. Asıl tartışılması gereken yer orası. Ama bir bakıyorsun bütün gazeteler ondan bahsediyor. Aydınlarımız çıkıp televizyonlarda 'başkanlık gelirse böyle olur, şöyle olur'... Yapay tartışmalar işsizliği tartışan var mı? Yoksulluğu, Van depremini, Erciş depremini, o insanlar konteynerlerde nasıl yaşıyorları tartışan var mı? Niğde'de 300 bin ton patates çürüdü tartışan var mı? Narenciye üreticileri perişan tartışan var mı? Bunlar tartışılmıyor.... Neymiş gündemimiz? Başkanlık sistemi, şu, bu. Bu tartışmalar yapay tartışmalar. Bunların arkasına takılıp gitmeyeceğiz.
Grevin önündeki engelleri kaldırdık demişlerdi
Türk Hava Yolları çalışanlarının iş bırakma eylemine değinen Kılıçdaroğlu, çalışanların hakkını aradığını ancak işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldıklarını söyledi. Havacılık iş kolunda grev yasağı getiren düzenlemenin Meclis'ten geçtiğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Geçmişte Anayasa değişikliklerinin oylaması sırasında bazı aydınlarımız vardı; 'Bu yetmez amayine de evet diyoruz' diyorlardı. Ne diyordu orada; 'Grevin önündeki bütün engelleri kaldıracağız'. Buyurun grevin önündeki bütün engelleri kaldırdılar, böylece grevi yasakladılar" diye konuştu.
AK Parti'nin uygulamalarıyla sendikasızlaştırmayı hedeflediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Aldandılar, aldatıldılar bu ülkenin aydınları. AKP'nin gerçek kimliğini, gerçek yüzünü görmediler. Yüzüne taktığı maskeye aldandılar. Gidip 'evet' oyu verdiler. Bir grup medya da öyle yapıyor, destek veriyorlardı" şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, iktidarın baskıyla tüm kesimleri etkisizleştirdiğini iddia ederek, yargının da benzer uygulamalarla karşı karşıya olduğunu savundu. "Siyasi otoritenin emrindeki bir yargı, darbe hukukunun kurallarını uygular" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin hala 12 Eylül döneminin yasalarıyla yönetildiğine dikkati çekti.
"Medyada hala tık yok"
Medyanın da iktidarın baskısı altında olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, Yeni Şafak gazetesinin bir köşe yazarının Başbakan Erdoğan'ı eleştirdiği için işine son verildiğini ifade etti. Hiçbir demokrat yurtseverin böyle bir anlayışı içine sindiremeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın köşe yazarlarına karşı ortaya koyduğu tavrı eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın gazetecilere yönelik sözlerinde "boyunlarındaki tasma" ifadesini kullandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "(O tasmayı sizin boynunuzdan ben çıkardım) dedi. Bakın medyanın büyük bir kısmında hala tık yok. Birkaç namuslu köşe yazarı hariç kimse korkudan kalem oynatamıyor. Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz? Ülkede 92 gazeteci hapiste olacak, demokrasiden bahsedeceksiniz. Demokrasi bir gömlek değildir ki çıkarıp giydiğiniz zaman ülkeye demokrasi gelsin. Demokrasi uzun yıllar mücadele verilen, bedel ödenen bir olgudur" diye konuştu. Aydınların ülkeye karşı sorumluluk taşıdığı, yürekli olması, topluma önderlik etmesi, korkmaması ve mücadeleden yılmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Televizyon ekranlarına çıkıp sabahtan akşama kadar iktidarın yalakalığını yapan kişiler akademik unvanı ne olursa olsun aydın değildir. Onları aydın saymak da mümkün değildir" dedi. Kılıçdaroğlu, ülkenin karanlık bir noktaya gittiğini ileri sürerek, bütün aydınlara birlikte hareket etme ve ülkenin sorunlarına çözüm üretme çağrısında bulundu.
Terörü sonlandırmak için yol haritası verdik
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben gideceğim bütün siyasi parti liderleriyle konuşacağım. Ne için konuşacağım, niçin konuşacağım? Bu ülkede analar ağlamasın artık yeter. Bunun edebiyatı da yapılmasın. Samimiysek terörü sonlandırma konusunda herkes bu ülkede yaşayan herkes elini taşın altına koymalı" dedi.
AK Parti'nin halkı kandırdığını savunan Kılıçdaroğlu, vatandaşın ayağına giderek bunu onlara anlatmak gerektiğini söyledi. "Birbirimizi masalarda oturup eleştirirsek kimse kusura bakmasın hepimizi tek tek avlarlar" diyen Kılıçdaroğlu, iktidara karşı ortak mücadelenin ülkeye karşı sorumluluk olduğunu belirtti. Türkiye'nin yıllardır çözülemeyen en önemli sorununun terör konusu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Terör olayının çözülmemesinin sorumlusu siyaset kurumudur. Üretmiyorsun çözüm. Çözümü ürettik. Nasıl yol almamız gerektiğini söyledik. Bugün iki arkadaşımız gitti Sayın Cemil Çiçek'e verdiler. Terörü sonlandırmak mı istiyorsunuz? Yol haritamız böyle olmalı dediler. Ben gideceğim bütün siyasi parti liderleriyle konuşacağım. Ne için konuşacağım, niçin konuşacağım? Bu ülkede analar ağlamasın artık yeter. Bunun edebiyatı da yapılmasın. Samimi isek terörü sonlandırma konusunda herkes bu ülkede yaşayan herkes elini taşın altına koymalı. Sen çözümü üretemedin, ben çözümü üretiyorum. Bana denilebilir, 'ürettiğiniz çözüm yolu eksiktir, yanlıştır, tutarsızdır'. Her türlü eleştiri olabilir, saygılıyım eleştiriye. Ama ben onlara daha basit bir soru soracağım, benim önerimi beğenmiyorsan sen önerini getir ben sana destek vereceğim. Yeter ki bu ülkede artık anneler ağlamasın" dedi.