'STA'lar yeniden düzenlenip AB standartlarına getirilmeli'
Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, Mısır'la yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) 2005 yılında yapıldığını, 2012'ye kadar Türkiye'nin başka bir ivme kazandığını belirterek, "Başta Mısır olmak üzere tüm STA'ların ve karşılıklı tav
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Gamze ŞENER
İSTANBUL - Arap Baharı, Türkiye'nin bu ülkelerle yaptığı ticari genelde olumsuz yönde etkilese de bazı ülkelerle ticaret artarak sürüyor. İş dünyası ise ticaret yaptığı bu ülkelerde sorunları aşmak ve yeni yatırımlar yapmak için yeni yollar arıyor, çözümler üretmeye çalışıyor. İş dünyasına göre ticareti artırmak için en önemli çözüm yollarından biri, Türkiye'nin bugüne kadar imzaladığı STA'ları yeniden düzenleyip, AB standartlarına uygun hale getirmesi.
Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, geçtiğimiz çarşamba günü basına kapalı olarak gerçekleştirilen Mısır İstişare toplantısını DÜNYA'ya değerlendirdi.
Mısır'da iş yapan veya yapmayı planlayan yaklaşık 60 firmanın katıldığı ve yatırım ve ticaret ilişkilerinin masaya yatırıldığı toplantının en önemli gündem maddesinin Türkiye'nin imzalamış olduğu STA'lar olduğunu anlatan Mansfield, "Mısır'la yürürlükte olan STA, 2005 yılında hazırlandı. Şimdi 2012'deyiz ve Türkiye başka bir ivme yakalamış durumda. Sadece Mısır değil, tüm STA'ların ve karşılıklı tavizlerin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bunları AB standartlarına getirmek lazım. Özellikle Mısır'a yeniden değerlendirme yapılırken, tarım ve gıda konusuna dikkat edilmeli. AB bu ülkeye gıda ve tarım ürünleri satarken bizde çok daha az vergi ödüyor. Eğer Mısır bizim kardeş ülkemizse, Akdeniz'de birlikte güç olacaksak, iki ülke taraflarının yaptığı anlaşmanın da AB standartlarında olması gerekiyor. Bizim bu ülkeye İslami usullere göre kesilmiş eti daha kolay satmamız gerekli" diye konuştu.
Mısır'da Türk bankası kurulmalı
Gündemin en önemli konularından bir diğeri bankacılık yatırımlarının kolaylaştırılması oldu. Toplantı notlarına göre; Mısır'da eskimeye yüz tutmuş bankacılık sektöründe, Türk işadamlarının işlemlerini daha hızlı yapabilmesi adına bir Türk bankasının kurulması öne çıkan fikirler arasında. Mısır'la hali hazırda var olan STA kapsamının genişletilmesi ise dikkat çekilen konulardan bir diğeri.
Tarım ve hayvancılık ürünlerinin de STA'ya dahil edilmesi gerektiği belirtilirken, yetkililer, konu ile ilgili açıklamalarında "Mısır tarafından Umman, Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye, Bahreyn, Kuveyt, Lübnan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri'nden gerçekleştirilen ithalatlarda uygulanan gümrük vergisi oranı yüzde 0 olup, ülkemizden gerçekleştirilen ithalatlarda uygulanan vergisi oranı ise yüzde 30'dur. Mısır AB ülkelerine ise ilk 5 bin tonluk ithalat için kota ayırmış olup bu kota dolana kadar uygulanan gümrük oranı yüzde 19.5 sonrası içinse yüzde 30 oranındadır" ifadelerine yer verdi.
Ro-Ro projesinde top Mısır'da
Uzun süredir konuşulan Ro-Ro projesinin de ele alındığı toplantıda Ro-Ro projesi ile ilgili çalışmaların sürdürüldüğü belirtilirken, liman maliyetlerinin yüksekliği ve Mısır tarafının karayolu taşımacılığına ilişkin gerekli anlaşmaları imzalamaması nedeniyle projenin aksadığı ifade edildi. Mısır'da düşük maliyetli toplu konut yapım sektörüne Türkiye'nin kalıcı ortak olarak girmesi için de çalışmaların hızlanacağı kaydedilirken, "Bu sektöre yönelik politikaların Mısır'ın ekonomik reformu yanında sosyal kalkınma ve istihdam sorununun temel araçlarından birisi haline getirilmesinin teşvik edilmesi, TOKİ-ARAB Contractors işbirliğinden başlayarak, sektörler arası diyalog ve işbirliğinin teşvik edilmesi, Mısır'da inşaat malzemeleri üretimine başlanması" gibi öneriler dile getirildi.
TÜRSAB Mısır yolcusu
Mısır'da Arap Baharı'nın etkisi ile düşüşe geçen turizm için de işbirliği önerisi getirildi. Bu anlamda Türk-Mısır İş Konseyi'nin TÜRSAB ile birlikte çalışması ve Mısır'a bir ziyaret düzenleneceği de açıklandı. Eğitim konusunda da Mısır ve Türkiye'deki kurumların birlikte çalışabileceği, işbirliği yapılabileceğine dikkat çekilirken yazılım Mısır'da dikkatle izlenmesi gereken alanlardan biri olarak gösterildi. Mısır'da yeni dönemde başta e-devlet uygulamaları olmak üzere yazılım ihtiyacının artacağı beklenirken Türk firmalarının çalışmalarını yoğunlaştırması ve kendilerine de öncelik verilmesi konusunda bazı tavsiyere yer verildi.
Türk yatırımcı ürününü çeşitlendirsin
Türk şirketlerinin Mısır'da organize sanayi bölgeleri ve TEKNOPARK yapımına öncü ve ortak olmasını sağlamak, sanayi ve ulaştırma altyapılarının imar ve geliştirilmesi, uluslararası ihalelere katılmasının da teşvik edilmesi gerektiği belirtiliyor. Dikkat çekilen diğer konular ise şöyle, 'enerji sektörü ve altyapısına yönelik yatırım ve ortaklık projeleri geliştirilmesi, birçok sektörde Mısır'la birlikte Sahra Altı ve Nil Havzası ülkelerinin pazarlarına dönük stratejik vizyonun geliştirilmesi, Türk yatırımcılarının da, ürün ve teknoloji çeşitlendirmesi yaparak, Mısır'da daha fazla yatırıma teşvik edilmeleri, altyapı ve enerji ihale ve yatırımlarına daha aktif bir şekilde katılmaları.'
'Ölçülü' olmak şartıyla risk alınabilir
Mısır'da devrim sonrası yaşanan geçiş döneminin sona ermesi için öncelikle sivil bir yönetimin var olması gerektiği belirtildi. Sonuç bildirisinde, "Yeni hükümet ve parlementonun piyasa ekonomisine bağlı kalması, reform ve liberalizasyon politikaları uygulamasını devam etmesini bekliyoruz" açıklaması yapılırken, "Bu süreçte geçiş liderliği şüpheci, tepkisel, hükümet güvensiz ve kararsız, işbaşındaki bürokratik kadrolar ise çekingen ve mütereddit olacaklardır. Bu durum kısa vadede ilişkilerde büyük değişiklikler ve sıçramaların olmasını engelleyecektir. Bu nedenle adımlar atılırken somut ve makul hedeflere, tedrici bir yaklaşımla yönelmemiz, sabırlı, teskin edici olmamız şarttır" yorumu yapıldı. Avrupalı ülkelerin 'Bekle Gör' politikası izlediğini, bu durumunsa Türkiye için "Ölçülü risk alınarak, gerçekçi açılımlarla Mısır'la yakınlaşmak için fırsat pencereleri açabileceği"kaydedildi.
Bu konularda ilginizi çekebilir