'Portföy yönetiminde ve tasarrufta uçuşa geçiyoruz'
Rhea Portföy Yönetimi CEO'su Onur Takmak, Sermaye Piyasası Kanunu ile servet yönetimi ya da profesyonel para yönetimi alanında sektörel bir patlama beklediklerini kaydetti
Leyla İLHAN
İSTANBUL - Rhea Portföy Yönetimi CEO'su Onur Takmak, bu yıl sonuna kadar Meclis'ten geçmesi beklenen yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile tasarruf piyasasında portföy yönetim şirketlerinin tekerleklerinin yerden kesileceğini kaydetti.
Türkiye'nin gelişmesi ile sağlıkta dönüşüm hareketiyle sağlık yatırımlarında patlama, gayrimenkulde ise AVM yatırımları gibi ticari alanda bir patlama olduğunu kaydeden Takmak, Sermaye Piyasası Kanunu ile de portföy, fon yönetimi ve bireysel emeklilik gibi tasarruf yönetimi, servet yönetimi ya da profesyonel para yönetimi alanında sektörel bir patlama beklediklerini kaydetti. "Türkiye bu konuda kırılma noktasında 2013-2015 arasında hem dünyada paranın bollaşması ve ucuzlaması hem de Türkiye sermaye piyasalarına çok fazla para girmesi ile Türkiye'de profesyonel para yönetimi daha da önemli hale gelecek" diyen Takmak, şu anda portföy yönetim şirketlerinin yaklaşık 50 milyar TL'lik bir pazara sahip olduğunu, bağımsızların ise piyasada yüzde 2 oranında payı olduğunu belirterek, "Kanunla birlikte 2-3 yıl içinde piyasanın 150 milyar TL bandına, bağımsızların ise çok rahat bir şekilde piyasanın yüzde 30-40'ına sahip olacaklarını öngörüyoruz" açıklamasını yaptı.
Banka hegemonyası ortadan kalkacak
Sermaye Piyasası Kanunu'nun bankaların, aracı kurumların, portföy yönetim şirketleri gibi finansal hizmet şirketlerinin iş tanımlarını, birbiriyle ve müşterileri ile ilişkilerini düzenleyerek, şu andaki yapıyı kökten değiştireceğini ifade eden Takmak, sistemin adil bir rekabet ortamı oluşturacağını, portföy yönetim şirketlerini bankaların hegemonyasından alacağını söyledi. Kanunla tasarruf piyasasında portföy yönetim şirketlerinin tekerleklerinin yerden kesileceğini savunan Takmak, "Yüksekliği ise Sermaye Piyasası Kurulu bu yasanın altını ne kadar dolduracağı, tasarruf sahiplerinin mevduattan daha aktif yönetilen ürünlere kayışı belirleyecek" dedi.
Portföy şirketi de fon kurabilecek
Rhea olarak 3 yıldır bu düzenlemeyi beklediklerini söyleyen Takmak, "Bu bir dönüm noktası. Artık tasarruf sahipleri yatırım ürünlerine daha rahat kavuşacak. Bankaların sektördeki dağıtım ve yönetim alanındaki, hegemonyaları yavaş yavaş kırılacak. Bu konuda Takas Bank'ta ve İMKB'de yatırım fonlarının bir hisse senedi gibi istediği gibi el değiştirmesinden tutun da Takas Bank'ın saklamada tek muhatap olarak ortaya çıkmasına kadar birçok şey değişecek" yorumunu yaptı. Bugün bir portföy yönetim şirketi sahibinin fon kuramadığını bunu ancak bir bankaya yada bir aracı kurumuna giderek yapabildiğini aktaran Takmak, "Artık portföy yönetim şirketi de fon kurabilecek. Nasıl özel hastaneler ile sağlık sektöründe iyileştirme yapılarak insanların memnuniyeti sağlanıp büyük politik başarılar sağlandıysa, Yeni Sermaye Piyasası Kanunu ve tasarruf sermaye piyasasındaki gelişim hem politik bir başarıya dönüşecek, hem de Türkiye'yi refah içindeki bir noktaya ulaştıracak" dedi.
Tasarruf piyasasında oluşucak değişikliklerin servetin Türkiye'de oluşmasını ve birikmesini sağlayacağını kaydeden Takmak, bireysel emeklilik sistemine çok ciddi destekler getirildiğini söyleyerek, "Tasarruf sahiplerinin fonlar hiç performans getirmiyor ki, bireysel emekliliğe koyduğum paradan daha azını geriye aldım gibi sektöre olan inançsızlığı kıracak. Bu açıdan piyasada rekabetçi bir ortamın performansı artıracak" yorumunu yaptı. Takmak, bu açıdan yasanın Türkiye için son derece kritik olduğunu belirtti.
'Servet yönetimine odaklandık'
Türkiye'deki 30 portföy yönetim şirketinin faaliyet gösteridğini bunlardan 7-8 tanesinin bağımsız geri kalanın ise bankaların portföy şirketleri olduğunu aktaran Takmak, "Özel portföy yönetimi ve danışmanlık yapıyoruz. Biz bu 7-8 şirket arasında lider konumdayız. Girişim sermayesini aldığımızda ise içinde 4.2 milyon TL olan bir şirketti. Bu yıl sene sonu itibariyle 110 milyon TL seviyesine geleceğiz. Üç yılda 25 kat büyüttük şirketi. 40 kuruş olan hissesi ise 6 liraya çıktı" diye konuştu.
Rhea Portföy olarak servet yönetimine odaklandıklarını anlatan Takmak, "Bu yıl içinde Arma Portföy'ün yüzde 50'sini aldık. Arma, fon işi alanında çalışacak" dedi. Rhea'nın servet yönetimi için şu anda reklam çalışması yaptıklarını aktaran Takmak, "Fırsatçı tasarruf sahiplerinden oluşan bir kulüp yönetiyoruz. Bu insanlar mevduatta paraları dururken, sermaye piyasasındaki imkanları girişim sermayesi tarafından ki imkanları dünya piyasalarındaki imkanları 360 derece görüp bunları müşterimiz olan tasarruf sahiplerine fırsatı sunuyoruz. Örneğin bireysel müşteri için Bağdat Caddesi'nde 1 milyon TL'lik 4+1 evi sahibi paraya acil sıkıştığı için 500 bin TL'ye satacak. Biz bu fırsatı isteyen müşterilerimize bu imkanları sunabileceğiz. Halka arz öncesi iskontolu hisse satışı sağlayarak, servet yönetimi sağlayacağız" dedi.
Bağdat Caddesi'nde daire imkanı sunuyor
Bu piyasada 35-40 bin orta segmentin üstü fırsatçı tasarruf sahibi bulunduğunu aktaran Takmak şöyle konuştu: "2012 yılı sonuna kadar bunların binini bünyemize katmak istiyoruz. Oluşturduğumuz kulüpte bu alıcı eğer 500 bin lirasının hepsini değil de 100 bin lirasını gayrimenkule yatırmak istediğinde kulüp olunca alıcılara bu imkanı sağlayabiliyoruz. Bağdat Caddesi'ndeki daireyi 100'er bin liralık paketler halinde 5 kişinin almasını sağlayabiliyoruz".
Yaptığı işi dünyanın en temiz işi olarak niteleyen Takmak, "Parayı almıyorum. İşlem komisyon yok. Sadece cüzü bir yönetim ücreti alıyorum. Asıl kazanç istenilen getirinin üzerine bir getiri sağlandığında, bunun yüzde 10'unu alıyoruz" diye konuştu.
TL değerli olmaya devam edecek
TL değerli olmaya devam edecek
Türkiye'de TL bazlı varlıkların önemli olmaya devam edeceğini anlatan Onur Takmak, 2013 ve 2014 yılında TL'nin değer kaybetmesi gibi etkenlerin ortaya çıkmayacağını belirtti. Bu nedenle dolara geçişi düşünmediklerini aktaran Takmak, Türkiye'ye para girmeye devam edeceğini söyledi.
İMKB'de küçük şirketler dönemi
Borsa da ise dar bir aralıkta alım satım beklediklerini aktaran Takmak, "Hazirandan bu yana gelen para Türkiye'de olmam lazım diyerek ne aldığına bakmadan Türkiye'yi almak üzere gelen paradan oluşuyor. Bundan sonra ise fiyatlar şişince, burada artık seçici olmaya başlayacak" değerlendirmesini yaptı. İMKB'de 2013 yılının küçük şirketlerin yılı olacağını kaydeden Takmak, "Yukarıdaki 50 firma son 2 yıldır aşağıdaki 50'yi yeniyor. 2013'de ise aşağıdaki 50 tanenin yukarıdaki 50'yi yeneceğini düşünüyorum. Çünkü çok geride kaldılar" açıklamasını yaptı.
Borsada yerli payı artacak
Takmak, Türkiye'deki 100 milyar dolarlık piyasadaki hisse senetlerinin 30 milyarının yerli, 70 milyarına yakın bölümünün ise yabancılardan oluştuğu bir piyasa yapısına sahip olduğunu kaydederek, 2015-2016 yıllarında bu oranın yarı yarıya olmasını, uzun vadede ise bireysel emeklilik, kurumsal yatırım fonlarıyla borsa da yerli oranın üçte ikiye ulaşmasını beklediklerini kaydetti.
Tasarrufu korumuk için profesyonel destek
Bunun için üç tane ana unsur olduğunu bunlardan birincisinin servetin oluşması olduğunu kaydeden Onur Takmak, "Brezilya, Çin ve Japonya'da nasıl olduysa Türkiye'de de aynı şekilde önce servetin oluşması lazım. Türkiye'de kişi başına milli gelir 10 bin dolar gibi kritik bir seviyeye geldi. Bu aynı zamanda orta sınıfın üst segmentlerinde ve belli alanlarında servet birikiminin işaretini veriyor. İkincisi faizler düştüğü için bankada faizden para kazanma dönemi bitti. Bu nedenle insanların artık profesyonel bir yardım alması gerekir. Doktorlar, avukatlar, beyaz yakalı çalışanların paralarını korumaları için profesyonel hizmet almaları gerekiyor. İhtiyaç da var" dedi.
Türkiye taşıma su ile değirmen döndürüyor
Türkiye'nin 800 milyar dolarlık bir ekonomi olduğunu ve her yıl 200 milyar dolarlık bir işletme sermayesine ihtiyaç duyduğunu aktaran Onur Takmak şöyle konuştu: "Türkiye ekonomisinin kırılgan olduğundan bahsedilir. Çünkü dışa bağımlı bir finansman var. 2014 sonuna kadar bu konuda bir sıkıntı olmaz. Çünkü bu yıl sonuna kadar para bol. Ancak 2015 yılından itibaren para değerlenmeye başlayıp dünya da yeniden büyümeye başlayınca Avrupa ve Amerika gibi ülkeler kendi içinde yatırım yapmaya başlarsa, bu dinamikler değişebilir. Türkiye'nin de en çok tasarruf yapmaya ve ekonomisini döndürecek serveti biriktirmeye ihtiyacı var. Şu anda taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışıyoruz."