'Mesele HDP'nin meselesi midir?'
HDP Eş Genel Başkanı Tuncel, meclis grup toplantısında Erdoğan'a PKK'nın dağa kaçırdığı çocuklara ilişkin, "Kürt halkı bekliyor o çocukları, dağdan gelsin, demokratik siyasete katılsın diye. Ne yapacaksınız şimdi?" diye sordu
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Sayın Başbakan siz söz vermediniz mi 'barış olacak bir daha savaş olmayacak' diye. Kürt halkı bekliyor o çocukları, dağdan gelsin, demokratik siyasete katılsın diye. Ne yapacaksınız şimdi? Mesele BDP'nin, HDP'nin meselesi midir. Biz istiyoruz ki bütün insanlar gelsin demokratik siyasete katılsın, zindanlar boşalsın, insanlar dağa gitmesin, dağdakiler gelsin burada siyaset yapabilsin ama hiçbir adım atmıyorsunuz" dedi.
Tuncel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün 27 Mayıs darbesinin yıldönümü olduğunu, darbe ile demokrasinin gelemeyeceğini kaydetti.
"Darbe zihniyetinin AKP iktidarında da devam ettiğini" öne süren Tuncel, "AKP, darbecilerle gerçekten yüzleşmek isteseydi 12 Eylül anayasasının kalkması için daha samimi bir çaba yürütürdü. AKP, Anayasa masasından kendisi kalktı. Yeni anayasa yapmamak için elinden geleni yaptı" dedi.
Tuncel, yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ı, Cannes Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ödülü alması dolayısıyla kutladı.
Ağrı'da seçimlerin yeniden yapılacağını anımsatan Tuncel, "Korkunun ecele faydası yok. Ağrı bizimdir bizim kalacak" diye konuştu.
Soma'da siyasi sorumlunun AK Parti olduğunu öne süren Tuncel, "Biz Soma'nın peşini bırakmayacağız. Siyasi sorumlulukta olanlar istifa etmeli" ifadesini kullandı.
Mavi Marmara baskını dolayısıyla İsrailli yetkililer hakkında çıkarılan tutuklama kararını anımsatan Tuncel, "İsrail Genelkurmay Başkanı için yakalama kararı çıkaran bu ülkenin mahkemeleri, Robosky'nin sorumluları hakkında yakalama kararı çıkartmıyor. Türkiye, böyle bir ülke. Herhalde İsrail de Robosky katliamının failleri için yakalama kararı çıkartır" dedi.
Uğur Kurt'un öldüğü olayda "asıl hedefin Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Şube Başkanı Zeynel Şahin olduğuna" ilişkin iddialar olduğunu ve bu iddiaların araştırılması gerektiğini belirten Tuncel, "Başbakan 'Alevi-Sünni çatışması yaratmak istiyorlar aman buna gelmeyin' derken bile ayrımcı, ırkçı dil kullanıyor. 'Alisiz Aleviler' demek bile onları ikiye ayıran bir söylem. Başbakan Alevi açılımı yapacakmış. Sayın Başbakan sakın açılım yapmayın, siz açılım yaptınız cezaevleri açıldı, mezarlar açıldı; sizin açılımınızın bize getirdiği şey ölüm, zulüm ve tutuklama. AKP 12 yıldır ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Toplum mühendisliği değil fitne mühendisliği yapıyorlar.
Yarın Gezi'nin birinci yılı. Bu, 12 ağaç meselesi değil. Anlamamışsın Başbakan. Halk direndi oraya AVM dikemedin. Gezi, en barışçıl, demokratik eylemdir. Adalet, demokrasi, özgürlük, eşitlik istediler. AKP, bunu şiddetle bastırmaya çalıştı. 8 insan yaşamını yitirdi. Bir kişi dışında bunların hepsinin Alevi olması tesadüf müdür? Alevi vatandaşlar kendilerinin hedef alındığını ifade ediyorlar. Bu ülkeyi karıştıran biri varsa, o da Başbakan'ın dili, üslubu ve tavrıdır."
"Kalekol yapma zamanı değil"
Çözüm sürecini geliştirmenin tüm Türkiye'nin sorumluluğu olduğunu belirten Tuncel, sözlerine şöyle devam etti:
"Çözüm sürecini zora sokacak şeyler yapılıyor. Lice'de halkımız direniyor. Lice'de 4 gündür olaylar yaşanıyor. Orada halk, askerle gerilla karşı karşıya gelmesin diye çadır kurmuş, yollar kapatılmış. AKP hükümetinin buna dair tek bir sözü yok. Madem çözüm süreci devam ediyor, niye kalekollar yapıyorsunuz? Madem barış olacaksa niye bunları yapıyorsunuz? Kalekol yapma zamanı değil. Yapmanız gereken, demokratik müzakere yasasını çıkarmak ve bu ülkede demokrasi mücadelesini güçlendirmek, demokratik siyaset alanını açmaktır.
Başbakan bugün grup konuşmasında 'Diyarbakır'da aileler oturmuş, HDP'liler gitsinler o çocukları da alsınlar' diyor. Sayın Başbakan siz söz vermediniz mi 'barış olacak bir daha savaş olmayacak' diye. Kürt halkı bekliyor o çocukları, dağdan gelsin, demokratik siyasete katılsın diye. Ne yapacaksınız şimdi? Mesele BDP'nin, HDP'nin meselesi midir? Biz istiyoruz ki bütün insanlar gelsin demokratik siyasete katılsın, zindanlar boşalsın, insanlar dağa gitmesin, dağdakiler gelsin burada siyaset yapabilsin ama hiçbir adım atmıyorsunuz."
Paris cinayetlerine değinen Tuncel, bu olayın hesabını vermeden demokratik barış sürecinin geliştirilemeyeceğini söyledi.
Çözüm sürecini garanti altına alacak adımların atılmadığını ifade eden Tuncel, "Çözüm süreci konusunda iradeniz var mı, samimi misiniz? O zaman gerekli adımları atın. Aksi takdirde sizin samimiyetinizi sorgulayacağız" dedi.
Türkiye'nin Suriye politikasını eleştiren Tuncel, "Kabul etseniz de etmeseniz de komşularınız artık Kürdistan. Onlarla iyi ilişkiler geliştirilmeli" diye konuştu.
Bu sorunlar devam ettiği sürece "çözümün riske girdiğini" belirten Tuncel, "Biz artık bu savaştan bıktık, barış olsun istiyoruz. Barış olması için de tek taraflı adımların çözüm olmadığını çok deneyimledik. 7 defa ateşkes ilan edildi hepsi de olumsuz sonuçlandı. Çözüme dair umudumuz giderek azalıyor. Hükümeti uyarıyoruz: Bir an önce operasyonları durdurun, devlet terörünü durdurun. Madem barış yapılacaksa kalekol yapımlarından vazgeçin" dedi.
Öte yandan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında Soma ile ilgili verdikleri gensoru önergesini geri çekeceklerine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine, 30 Mayıs'ta BDP'nin Ağrı mitinginin yapılacağını anımsattı.
Kaplan, Gensorunun gündeme alınıp alınmamasına dair öngörüşmelerin 30 Mayıs tarihinde yapılmasına karar verilmesi halinde, Gensoru önergesini geri çekebileceklerini ve sonra yeniden verebileceklerini söyledi.