'Karbonu yönetmek bugünü ve yarını yönetmektir'
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Karbonu yönetmek, hammaddeyi, enerjiyi, suyu daha verimli kullanmak, üretimi beşikten mezara sürdürülebilir kılmak demek” diyor
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
İklim değişikliği tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de tehdit ederken sektör ilgilileri düşük karbon salımı için özellikle iş dünyasını teşvik etme çalışmalarına imza atıyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği de bir ilki gerçekleştirerek, “Düşük Karbon Kahramanlarını” ödüllendirmeye hazırlanıyor.
Gelecek nesillere temiz ve yaşanılabilir bir dünya bırakmak için, sürdürülebilir üretim teknolojileri kullanımının ön plana çıkarılması gerektiğini bildiren İTÜ Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, iklim değişikliği ile hep birlikte mücadele etmeliyiz diyor.
Bu kapsamda ilki geçtiğimiz yıl gerçekleşen İstanbul Karbon Zirvesi, bu yıl 2-3 Nisan tarihlerinde düzenleniyor. II. İstanbul Karbon Zirvesi’nde karbon yönetimi, karbon teknolojileri, karbon ticareti, yeşil yatırım konuları masaya yatırılacak. SÜT-D ve Enerji Verimliliği Derneği (ENVER) tarafından düzenlenecek olan zirve, bu sene aynı zamanda üretim ve tüketimde karbon yönetimini başaran ve düşük karbon ekonomisi için uğraş verenleri ödüllendirecek.
Zirvenin hedeflerini ve düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde iş dünyası ile akademi arasındaki işbirliğinin önemini Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’ndan dinledik:
Üretimi karbonsuzlaştırmak
“Karbonu yönetmek, bugünü ve yarını yönetmektir. Bu bilince sahip kişi ve firmaların da mutlaka ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dernek olarak ‘Düşük Karbon Kahramanları Ödülü’ ile vizyon ve misyonumuza uygun olarak, üretim ve tüketimde karbon yönetimini mükemmel başaranları, düşük karbon ekonomisi için uğraş verenleri desteklemeyi ve böylece toplumda konunun bilinirliğini arttırmayı planlıyoruz. Karbonu yönetmek demek, hammaddeyi, enerjiyi, suyu daha verimli kullanmak, karbon ticaretini başarmak demek. Üretimi beşikten mezara sürdürülebilir kılmak demek. Tüm dünya üretimde düşük karbon ekonomisine gidiyor. Avrupa Birliği üretimi ‘karbosuzlaştırmayı’ hedefliyor. En büyük rüya, bir gün karbonca zengin kaynaklardan hidrojene ulaşmak. Bunun için daha önümüzde vakit var. Fakat iş dünyasının bu konuda daha da bilinçlenmesi gerekiyor. Artık harekete geçme zamanı.”
Firmalar için bir tür “X-ray”
“Karbon salımındaki tehlikenin farkında olan çok sayıda kuruluş mevcut; fakat bu ağın genişletilmesi, bilincin arttırılması gerekiyor. Firmalarımız iklim değişikliği ve karbon yönetimini doğru anlayarak, mevcut durumları tanımalı ve ‘Düşük Karbon Ekonomisi’ için yol haritalarını belirlemelidir. Bu konular firmalar için mali bir yük getirmiyor. Düşük karbon ekonomisi yolu fırsatlarla dolu bir yol. Yeni iş alanları yaratıyor. Firmalar karbon yönetimi ile kendilerine bir tür ‘x-Ray’ çekmiş oluyorlar. ‘Ben ne yapıyorum?’ diyorlar. Bu sayede sürdürülebilir üretim, temiz üretim yapmış oluyorlar. Bu noktada da konunun muhatabı kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerine büyük iş düşüyor. İş dünyasını düşük karbon salımı için teşvik etmek çok önemli.”
Hedef Türkiye’yi “yeşil marka” yapmak
Prof. Dr. Karaosmanoğlu geçen yıl kurulan SÜT-D hakkında ise şu bilgileri veriyor: “Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği yeni ve yenilikçi bir dernek. Geçen yıl kuruldu. Üyelerimiz iş dünyasının yeşil yakalı temsilcileri, akademisyenler, kamu kuruluşları uzmanları ve gençler. Sürdürülebilir üretim ve tüketim bilinirliği giderek artan bir olgu. Bu alanda kapasite eksikliği mevcut. Doğru bilgi ve ardından gelecek farkındalık önemli bir gereksinim. SÜT-D, sürdürülebilirlik toplumsal kültürünü yaygınlaştırmayı hedefliyor. Resmi erk, yerel yönetim, üretici, tüketici, akademi, gençlik, medya öğelerini İstanbul’daki etkinliklerinde yan yana getiriyor. Etkinliklerimizde İstanbul adını özellikle kullanıyoruz ve bu güzel kente yakışır etkinlikleri küresel başarıya taşıyarak, Türkiye yeşil markası olmak için uğraş veriyoruz.”
"E-Atık ulusal servettir"
Prof. Dr. Karaosmanoğlu’nun dikkat çektiği bir diğer zirve de 5-6 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek olan İstanbul Elektrikli ve Elektronik Atık Zirvesi (IEEWS 2015). Prof. Karaosmanoğlu bu zirve hakkında şu bilgileri veriyor: “Ulusal İş Ortağımız Marmara Belediyeler Birliği ile, İTÜ, İTÜ Arı Teknokent ve İTÜNOVA TTO ev sahipliğinde düzenlenecek zirvede, elektrikli ve elektronik atık yönetimini masaya yatıracağız. Konunun tüm paydaşlarını bir araya getirerek, üreticiler ve geri dönüşüm sektörü arasında yapıcı bir etkileşim gerçekleşmesini hedefl iyoruz. Çünkü e-atık ulusal servettir. Bu zirvede uluslararası ortaklarımız Avrupa Geri Dönüşüm Platformu (ERP) ve önemli bir e-atık girişimi olan STEP. Çevre ve Şehircilik; Enerji ve Tabii Kaynaklar; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları ve Geri Kazanım Sanayicileri Derneği (GEKSANDER) ile eş güdümde ilerliyoruz. Yerel yönetimler atık yönetiminin vazgeçilemez itici gücü konumundalar. Bu nedenle, zirvemizde başkanlarımızı ve yetkilileri de yanımızda görmek istiyoruz. Marmara Belediyeler Birliği özel oturumunda yerel yönetim yaklaşımı ve başarılı uygulamaları sunulacak. Dünyadan ve ülkemizden en iyi uygulamalar programda yer alıyor. E-atık geri dönüşümünü yeni ve hızla büyüyecek yeni bir iş alanı olarak yatırımcılarımızın dikkatine sunacağız. Zirvede aynı zamanda Türkiye E-atık Yol Haritası raporunu ortaya koyacağız.”