'İran ekonomisi farklı bir döneme girecek'

TAHRAN - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Ambargoların kalkmasıyla İran ekonomisi farklı bir döneme girecek. Bu dönemde Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinin de hızlı bir şekilde gelişmesini istiyoruz" dedi.

Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 24. Dönem Toplantısı'na katılmak üzere İran'ın başkenti Tahran'da bulunan Bakan Yılmaz, yaptığı değerlendirmede, toplantının, İran'da göreve gelen yeni hükümet ile yapılan ilk karma ekonomik komisyonu olması açısından farklı bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Hem kamudan hem de özel sektörden geniş bir heyetle geldiklerini ifade eden Yılmaz, "Bir taraftan kamu kurumları olarak önümüzdeki yılların yol haritasını hazırlıyoruz. Yeni hükümetle yaptığımız ilk karma ekonomi komisyonumuz. İran'la KEK toplantılarının 24'üncüsünü gerçekleştiriyoruz ama bu yeni hükümetle yaptığımız ilk toplantı ve bu alamda önemli. Yeni hükümetle bir anlamda yol haritamızı kamu olarak şekillendirmiş oluyoruz" diye konuştu.

Yılmaz, karma ekonomik komisyon toplantılarında ticaretten ulaştırmaya, çalışma hayatından kültüre ve turizme kadar birçok başlığın gözden geçirildiğini, bu alanlardaki temel politikaların, hangi alanda çalışmalar yapılacağının ve önceliklerin netleştirildiğini belirtti.

Yarın yapılacak Türkiye-İran İş Forumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Yılmaz şunları kaydetti:

"Bir taraftan da özel sektörle birlikte geldik. Yarın bir iş konseyi gerçekleştireceğiz, İran ve Türk iş adamlarıyla İran Ticaret Odasında bir toplantımız olacak. Bu da çok önemli çünkü biz kamu olarak devlet olarak bir ortam hazırlıyoruz ama esas iş, iş adamlarımıza düşüyor. Onların daha fazla yatırım yapmasıyla ticaret yapmasıyla ekonomik ilişkilerimiz gelişmiş olacak. İş adamları arasında kurulan ilişkiler gelecekte ticaretin artmasına, yatırımların artmasına, turizme ve birçok alana katkıda bulunacak elbette."

İran'ın önemli bir dönemden geçtiğini ifade eden Yılmaz, "Bu toplantıları yaptığımız süreçte İran bir taraftan da uluslararası müzakereler yürütüyor. Özellikle bu müzakerelerin başarıya ulaşması İran’ın, İran ekonomisinin yeni bir döneme girmesi demek. Ambargoların kalkmasıyla İran ekonomisi farklı bir döneme girecek. Bu dönemde Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinin de hızlı bir şekilde gelişmesini istiyoruz" değerlendirmesini yaptı. 

"30 milyar dolar gibi bir hedefimiz var ticarette bunun gerçekleşmesini istiyoruz" ifadesini kullanan Yılmaz, Türkiye-İran arasında imzalanan tercihli ticaret anlaşmasının iç hukukta da onaylanması ve hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti.

Yılmaz, İran’da göreve gelen yeni hükümet ve nükleer müzakerelerde sağlanan olumlu adımların akabinde, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin İran'da yatırım yapma arayışına girdiği bir dönemde Türkiye’nin ne gibi avantajlara sahip olabileceği konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye’nin farkı şu: Başkaları İran’ın zor dönemlerinde burada değildi, Türkiye buradaydı. Biz her zaman gelip gittik. Hiçbir zaman ilişkilerimiz kopmadı İran’la. Ticari ilişkilerde 2012 yılında 22 milyar dolara kadar ulaştı ticaret hacmimiz. Geçen yıl bir miktar düştü gerçi, 14,6 milyar dolar oldu fakat bir 10 yıl öncesiyle mukayese edersiniz yine de çok yüksek rakamlar. 10 yıl önce sadece 1,2 milyar dolardı İran’la ticaret hacmimiz. Bu ambargolara rağmen, bu zor dönmelere rağmen burada ciddi bir artış oldu. Yeni dönemde de Türkiye’nin bu avantajını daha fazla ticarete daha fazla katma değere dönüştüreceğine inanıyorum.

Tabii yeni uluslararası ortamla birlikte başka ülkelerin de İran’la daha fazla ilgilendiğini görüyoruz. Henüz çok somut sonuçlar ortaya çıkmamış olsa da ilginin alakanın arttığını görüyoruz. Bunu da olumlu bir durum olarak değerlendiriyorum. Bölgemizde ne kadar refah artışı olursa ne kadar hareketlilik olursa bundan hepimiz faydalanırız.  İran büyük bir ülke. Nüfusu aşağı yukarı Türkiye’ye denk, ekonomik olarak ciddi kaynakları olan, insan kaynakları olan bir ülke.  İran’ın kalkınması gelişmesi bütün bölgeye fayda üretecektir diye düşünüyorum. İnşallah ambargoların kalmasıyla İran’da çok daha fazla hareketlilik olacak. Ve bu hareketlilikten de hep birlikte yararlanacağız diye düşünüyorum."