'Hükümet olarak çetin geçişlerden geçeceğiz'
Anketlere göre AK Parti'nin yüzde 49'larda olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Atalay, Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine vurgu yaparak, "Hükümet ve parti olarak "çetin geçişlerden" geçeceğiz" dedi
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Atalay, Türkiye'nin vesayet mekanizmalarını temizleyen, millet iradesini yönetimde hakim kılan, çeteleri, mafyaları hepsini temizlemiş bir Türkiye'ye doğru gittiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile süreci konuşup konuşmadıkları sorusuna Atalay, "Konuşuluyor, konuşulmuyor değil ama karar haline getirilmedi pek çok şey" yanıtını verdi.
Gelecek bir iki senede hükümet ve parti olarak "çetin geçişlerden" geçeceklerini ifade eden Atalay, şunları söyledi:
"Her şeyden önce Türkiye ilk defa sandıktan cumhurbaşkanını seçecek. Yani milletimiz gidip sandıkta oy kullanacak. Fazla uzak değil, ilk turu 10 Ağustos, Yüksek Seçim Kurulu tarihi de ilan etti. 30 Mart akşamı seçimin sonucunu alacağız, ertesi gün değerlendirmeler, 1 Nisan'dan itibaren cumhurbaşkanlığı seçimi konuşulmaya başlanacak bu ülkede. Biz de tabii kendi değerlendirmelerimizi yapacağız. Biz bu konularda iyi istişare yaparız iyi, isabetli kararlar veririz. Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz, sonra genel seçim geliyor. Tabii cumhurbaşkanı seçimi sürecinde belki parti yönetiminde değişiklikler olacak. Yani genel başkanımız, cumhurbaşkanı adayı olursa tabii yeni hükümet kurulacak pek çok orada olması gerekenler var."
Paralel yapı ve medyaya yönelik eleştirilerde bulundu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Son çete bunu da atlattık mı düzlüğe çıkacağız" dediğinin hatırlatılması üzerine Atalay, "Bu da bir gerçeğimiz. Doğru, şu anda büyük bir örgütsel yapı var. Muhalefet partilerinden daha yoğun bir şekilde ve maalesef daha fazla iftira, yalan vesaire içinde alanda çalışan, bir yapı var. Paralel yapı" diye konuştu.
Muhalefet partilerinin alanda kendi siyasetini yürütmesinin normal olduğunu vurgulayan Atalay, bütün bunların dışında görünen ama alanda en aktif olarak AK Parti aleyhine çalışan bir yapı bulunduğunu belirtti.
"Paralel yapının" gazete, dergi ve televizyonlarına bakıldığında, Aydınlık veya Sözcü gazetelerinden bir farkları olmadığını belirten Atalay, "Hatta daha ileri. O duruma geldi. Bir dini cemaat, bir dini yapıdan, bir dini gruptan öte bütün iftiraları, bütün yalanları, takiyyeyi hepsini içine almış bir çalışma var" diye konuştu.
"Cemaat bir korku merkezi oldu"
Dinlemelere de değinen Atalay, şunları kaydetti:
"Şu günlerde bakıyorsunuz, dinlemeler, şantajlar yani burası bir korku merkezi... İş adamları korkuyor acaba bizimle ilgili dinleme mi var... bir dinleme endişesi herkesi sarmış. Türkiye'de şu anda dinlemeyle ilgili nerelerde ne konuşuluyorsa, o endişeler, kaygılar hepsi buradan kaynaklanıyor. "
Atalay, kendisiyle ilgili "İrancı" iddialarının ortaya atıldığının hatırlatılması üzerine 11-12 yıldır İran'a hiç gitmediğini söyledi.
"Bu tahliyeler bir beraat değil"
Atalay, bir gazetede yer alan ve dinlemeleri sızdıran polislerin tespit edildiği, bir kısmının görevden uzaklaştırılmasının isteneceği haberine ilişkin, "Yurt dışına çıkan var, burada olan var, hepsi hemen hemen tespit edildi, bütün bunlar yürüyor" ifadesini kullandı.
"Herkes cezasını çekecek"
Atalalay, Ergenekoncularla 17 Aralık sürecinde örtülü bir anlaşma yapıldığı ve bu doğrultuda tahliyelerin gerçekleştiği iddialarının sorulması üzerine, "Bu konuda kafa karışıklığı var, vatandaşımızın da kafasını karıştıranlar var. Her şeyden önce, bu tahliyeler beraat değil, sadece tutuksuz yargılanma yani dava devam ediyor, Ergenekon devam ediyor, temyiz safhasına gelecek, ilk mahkeme kararını verdi ama gerekçe yazmadı. Onların mahkemede aldıkları cezalar belli, bu temyize gidecek ve ondan sonra kesinleşecek, herkes cezasını çekecek" dedi.
"Dava asla çökmedi"
Darbe girişimleriyle ilgili Balyoz ve Ergenekon davalarına işaret eden Atalay, Balyoz'da alt mahkemenin kararlarını verdiğini, gerekçesini yazdığını, temyiz edildiğini ve üst mahkemenin de kararını verdiğini dolayısıyla bu tahliyelerin bununla bir ilgisinin olmadığını kaydetti.
Atalay, Ergenekon davasının açıldığı 2007 yılından beri eklemelerle giderek karmaşık ve kim suçlu, kim suçsuz ayırt edilemez hale geldiğini söyledi.
Paralel yapının medyasında "dava çöktü" denildiğine işaret eden Atalay, "Dava asla çökmedi, bu dava devam ediyor" dedi.
Danıştay davasını da anımsatan Atalay, "Ben bu yargının neresine güveneceğim" diyerek, bunları analiz edip, kimin hangi rolleri oynadığını görmeye çalıştıklarını kaydetti.
"Yüzde 49'lardayız"
AK Parti'nin seçim sonuçlarına ilişkin araştırmaları hakkında bilgi veren Atalay, ayda bir yaptırdıkları kamuoyu yoklamalarının seçim dönemlerinde haftada bir yapıldığını belirterek, "Perşembe akşamı bir kamuoyu yoklamamız çıktı, bu sabah da Başbakanımıza sunduk. ANAR yaptı, Türkiye genelinde 5 bin 200 kişi üzerinde. Seçimle ilgili iki konuyu, bir, 'bugün genel seçim olsa tercihiniz ne olur' bir de 'yerel seçimde tercihiniz ne olur'. Bizim ilk başlarda yerel seçim ile genel seçim sonuçlarımızda farklar oluyordu. Genel seçim trendimiz bizim hep yüzde 50 bandı olmuştur ama yerelde 44-45 gibiydi. Şimdi ikisi eşitlendi. Son araştırmamızda ikisi de yüzde 49 küsur olarak yani yüzde 50 bandında geldi. Mitinglerde ve genel kamuoyu tutumunda da biz bu yükselişi görüyoruz" diye konuştu.
"İstanbul'da çok rahatız, Ankara iyi gidiyor"
İllerle ilgili ayrıntılı verilere de sahip olduklarına işaret eden Atalay, "İstanbul'da çok rahatız, Ankara iyi gidiyor, İzmir'de yoğun çalışıyoruz. İzmirlilerin aklı varsa Binali Yıldırım'ı seçerler, hep öyle diyorum ben. İzmir, son 15-20 yılın maalesef belediyecilik açısından en mahrum ilidir. Binali'nin eli değsin oraya. Her araştırmamızda İzmir biraz daha yükseliyor. Türkiye genelinde hem büyükşehir hem il olarak mevcut bulunduğumuzdan daha fazla sayıdakini alacağız" dedi.
Atalay, "Yüzde 49 rakamına şaşırdım. Bu süreçte bu sonuç (ben bu iddialara itibar etmiyorum) mu demek oluyor" sorusunu yanıtlarken de milletin ortada bir risk gördüğünü söyledi. Atalay, "Hükümete, partimize karşı tam da seçimler yaklaşırken bazı komplolar, darbe girişimine benzer şeyler gördü ve hükümetimizi, partimizi sahipleniyor" dedi.
Yolsuzluk ya da yanlış yapan varsa bunun cezasını çekeceğini dile getiren Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bunu affetmeyiz. Görülecektir, o davalar yürüyecektir. 11-12 yıllık süreçte bizim en önemli hassasiyetlerimizdendir, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar. Millet bize bunlar için daha fazla destek verdi. Bizim o konuda acımasız olduğumuzu, ne kadar ciddi baktığımızı herkes bilir. Bu tür komploların arkasındaki esas sebebin, tam seçime doğru bu hükümeti vurma, Türkiye'yi vurma yolunda bir kurgu olduğunu millet gördü. Bütün o planları geri tepiyor şu anda. 30 Mart akşamı da bunu göreceğiz."
AK Parti'nin seçim kampanyasının çok verimli ilerlediğini söyleyen Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da miting alanlarını ve vatandaşın ilgisini gördükçe coşkusunun arttığını belirtti.
"Hiçbir dosya kapanmaz"
Atalay, seçimlerden net bir zaferle çıkmaları halinde yolsuzluk iddialarına ilişkin dosyaların kapanmış olup olmayacağı sorusuna cevap verirken de şu ifadeleri kullandı:
"Hiçbir dosya kapanmaz. En önemli ilkelerden birisi adaletin ve hukukun içinde olmak. Adaletsizlik yapan iflah olmaz, bunu biliriz. Adalet mülkün temelidir ve o dosyaların hiçbirisi kapanmaz ama adaletli yargı sürecinde eğer yanlış yapan varsa cezasını görür, eğer bunlar komploysa onlar da ortaya çıkmış olur. Herkes o dosyaları görecek. Bütün bunlar yargının elinde inceden inceye dokunacak, eğer hata yapan varsa cezasını da görecek. Bundan hiç kimsenin tereddütü olmasın. Kim olursa olsun, hele haram lokma konusunda, biz, 'bir yanlış yapan, haram lokma yiyen olur da biz de onu sahiplenirsek ona ortak oluruz' inancındayız. Bundan herkes emin olsun. İnşallah bu görülecektir."
"19 Mart'ta Meclis'e gideceğiz"
TBMM'nin 19 Mart Çarşamba günü olağanüstü toplanacağının anımsatılması üzerine Atalay, "Bütün milletvekillerimiz, bakanlarımız seçim bölgelerinde. Bugün grubumuz da bize çağrı yaptı; '19'unda saat 15.00'te TBMM Genel Kurulunda olun' diye. Biz Meclis'e gideceğiz o gün" dedi.
Hukuki süreç ve TBMM prosedürü neyi gerektiriyorsa yapacaklarını dile getiren Atalay, yanlışın, haramın, adaletsizliğin arkasında asla durmayacaklarına dikkati çekti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kabinede yaptığı değişiklikleri anımsatan Atalay, davaların şeffaf olduğunu belirtti. Atalay, "Davalar oluşturulurken açılmamış belgeler var, acele edilmiş, bir araya gelmezler birleştirilmiş, pek çok usul hatası yapılmış, bazı montaj görüntüler... Bunların hepsi söylendi. Mahkeme adaletli şekilde bunları değerlendirecek, biz de göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.