'Hiçbir güç egemenliğin üzerinde değil'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ATO Kongre Merkezi’nde düzenlenen Atatürk'ü Anma programında bir konuşma yaptı
ANKARA - Bundan sonra hiçbir gücün, milli hakimiyetin ve egemenliğin üzerinde olmayacağını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, hedeflerinin Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini, dünyanın her yerinde temsil edilen, dünyanın her meselesine çözüm getirebilen çevre ve komşu havzalarda etkinliği artan ama küresel alanda da hürmetle anılan bir ülke haline getirmek olduğunu söyledi.
10 Kasım Atatürk’ün ölümünün 76. yıldönümü dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından anma programı düzenlendi. ATO Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genel Kurmay Başkanı Necdet Özel ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Atatürk’ün, “Geldikleri gibi giderler” sözünü hatırlatarak, “Geldikleri gibi gittiler” ifadesini kullandı.
Atatürk’ün Türk milletine duyduğu güveni anlatan Başbakan Davutoğlu, “Eğer o güven hissi olmasaydı, güven hissi Amasya tamimine kararlı bir şekilde yansımamış olsaydı, TBMM toplanamaz, dağılmış ordular bir araya gelip İstiklal Ordusunu kuramaz ve cumhuriyetimizin kuruluşu gerçekleşemezdi” diye konuştu.
1. Dünya Savaşı'nın klasik imparatorluk düzenlerinin sona erdiği bir savaş olduğunu belirten Davutoğlu, “Avrasya ana kıtasının ortasında ve klasik devletlerin olduğu bölgede ortaya çıkan, imparatorluklar tarih sahnesinden çekildiler. Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Rus İmparatorluğu ve nihayet bize vatan bırakan Devlet-İ Aliye-İ Osmaniye. Tarih sahnesinden çekilirken aslında tarihi yeniden okuma zarureti vardı” dedi.
"Atatürk'ün zihnindeki Türkiye"
Atatürk’ün tam bağımsızlık, tam istiklal diyerek yola çıktığını ifade eden Davutoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Osmanlı Devleti'nin yıkılışından sonra, o ümidin hiç kaybolmaması için, İslam’ın çağrısı içinde sömürge altındaki bütün mazlum milletler harekete geçtiler. Afyon’dan İzmir’e yürüyen İstiklal Orduları sadece Anadolu’daki istiklal meşalesini yakmadılar. Mazlum milletlerin kalbinde sömürgeciliğe karşı, emperyalizme karşı bir hürriyet meşalesini tutuşturdular. İstiklal mücadelesi bütün bir yeni bağımsızlık mücadelesi veren ülkelere örnek oldu, ilham verdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zihnindeki yeni Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti idealini aslında güçlü bir saca oturtmak mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti konjonktürel şartlarda ortaya çıkmış ve sadece belli bir konjektüre hitap eden ve onun sonucu olan bir devlet değildir.”
"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesi
Atatürk’ün öne çıkardığı 3 ilkeye dikkat edilmesinde fayda olduğunu belirten Davutoğlu, “Birincisi milli hakimiyet, milli egemenlik ilkesi. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesi. Bu aslında yine tarihi doğru okumanın ve tarihi evrenin içinde millet iradesine dayanmayan rejimlerin yok olacağına dair bir sonucunda ortaya konmuş açık bir ilkedir. O ilke TBMM’nin açılmasıyla ortaya konduğu için açık bir şekilde tanımlandığı için cumhuriyetin temelleri Ankara’da birinci Meclis’te oluşmuştur ve birinci Meclis’in kompozisyonu da tamda milli hâkimiyeti yansıtacak şekilde milletin her kesimini temsil eden bir nitelikte dokunmuştur. Çok bilinçli bir tercihtir. Toplumun ve vatan topraklarının hiçbir kesimi ve hiçbir bölgesi bu mecliste ihmal edilmemiş, bu mecliste dışlanmamış ötelenmemiştir” dedi.
"Nihai karar sadece milletin tercihleri ile şekillenecektir"
Bundan sonra hiçbir gücün, milli hakimiyetin ve egemenliğin üzerinde olmayacağının altını çizen Başbakan Davutoğlu, “Nihai karar sadece milletin tercihleri ile şekillenecektir. 2014 yılında halkımızın doğrudan Cumhurbaşkanını seçmesiyle bu ülke taçlanmıştır ve bundan sonrada tarihin her kritik evresinde ve istikbale doğru yürürken bu ilkeye sadakatle bağlı kalınacaktır. Yeni Türkiye kendi ayakları üzerinde duran, iktisadi bağımsızlığına bir anlamda ekonomik gücüne sahip olmasıdır. Nitekim Gazi Mustafa Kemal İzmir İktisat Kongresini toplayarak, yeni bir devletin ancak güçlü bir ekonomi ile onurunu koruyacağını mesajını vermiştir ve milli iktisattın, milli ekonominin önünü açmıştır. Biz Cumhuriyetin 100’üncü yılına yürürken Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme vizyonunu ortaya koyarken birileri bunu realist bulmaya bilir, birileri erken bulabilir. Aynen kurtuluş yoluna çıkan Gazi Mustafa Kemal’i birilerinin realist bulmaması gibi. Ama biz kararlılıkla bu yolda yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Davutoğlu, hedeflerinin Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini, dünyanın her yerinde temsil edilen, dünyanın her meselesine çözüm getirebilen çevre ve komşu havzalarda etkinliği artan ama küresel alanda da hürmetle anılan bir ülke haline getirmek olduğunu söyledi.