'Ekonomiyi faiz ve kur lotoculuğundan çıkarmak lazım'
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’de genel ekonomiyi faiz, enflasyon, kur lotoculuğu ve tahminciliği yapmaktan çıkarmak gerektiğini söyledi
ANKARA - Ekonomi Bakanlığı’nın gezilerine katılacak işadamlarının mensubiyetine bakmadıklarını vurgulayan Bakan Zeybekci, “Bizim işimiz adam tüketmek değil, adam üretmek. Türkiye’de sanayici, işadamı, ihracatçı üretmek. Biz hiç kimsenin mensubiyetine bakmayız, bakmam da zaten. Kim nereden olursa olsun, TÜSİAD, TOBB, TUSKON, MÜSİAD ve diğerleri. Her kim bu memlekette taş üstüne taş koymakla ilgili bir şey yaptıysa, Allah herkesten razı olsun” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Yaklaşık 5 haftalık bakanlık döneminin 3 haftasını yurtdışında geçirdiğini belirten Bakan Zeybekci, Bakanlığın yol haritasına ilişkin strateji değişikliğinin sinyallerini verdi. “İçeriye de bakmalı” diyen Bakan Zeybekci, şu anda üzerine çalıştıkları, yakın bir gelecekte de resmi olarak detaylarını duyuracakları strateji hakkında açıklamalarda bulundu. Enerji ve hammaddeyle ilgili sürdürülebilir geleceğin garanti altına alınması gerektiğini söyleyen Zeybekci, Türkiye’nin dış pazarlarda, ihracat pazarlarında piyasa alışkanlıklarına, tüketim kanallarına hakim olmakla ilgili son derece edilgen bir noktada olduğunun altını çizdi. Öncelikli olarak, kültür coğrafyası dedikleri Orta Asya, Kafkaslar, Kuzey Karadeniz, Orta doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar coğrafyasında, Türkiye’nin çok büyük bir avantajı olduğunu dile getiren Zeybekci, “Enerji ve hammadde açısından geleceğimizi sürdürülebilir bir şekilde garanti altına alma noktasında, bu coğrafya da tüketim alışkanlıklarının belirlenmesinde etkin olmayı ve tüketim ağlarına hakim olmayı hedefliyoruz. Biz bunu, bu coğrafyada yaparsak 2023 hedeflerimize yönelik çok kalıcı bir adım atmış oluruz. Bizim için gerçekleşmesi zor olmayacak bir yürüyüş olacak” diye konuştu.
"Yürüyen atı mahmuzlamak istiyoruz"
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, stratejik anlamdaki hedeflerinin edilgen bir dış ticaret yapısından etken bir dış ticaret yapısına geçmek olduğunu söyledi. Türkiye’nin şu anda çoğunluk olarak edilgen ekonomi içinde yer aldığını ifade eden Zeybekci, şunları söyledi:
“Birilerinin hammadde, enerji ve tüketim alışkanlıklarının tuttuğu bir sistemin orta yerinde üretim bandında olmak, Türkiye’nin olması gereken bir yer değil. Kabul etmemiz gereken bir edilgenlik değil. Şu anda ihracatta geldiğimiz yerde biraz durgunlaştık. 140-150 milyar dolarlık ihracat düzeyinde fazla oyalandık. Bu sene ihracatta 166 milyar doların, hatta 170 milyar doların da üzerine çıkacağımıza inanıyoruz. Diğer taraftan stratejik değişikliklerde hizmetler sektöründe Türkiye çok güçlü şu anlamda. Müteahhitlik, turizm ve sağlık alanlarında çok güçlü. Güçlü olduğumuz bu alanı gerek teşviklerle gerekse yatırımlarla daha iyi bir yere getirmek istiyoruz. Yürüyen atı mahmuzlamak istiyoruz”
"Piyasalardaki her türlü ilişki menfaatlere dayanır"
[PAGE]"Piyasalardaki her türlü ilişki menfaatlere dayanır"
Bulgaristan sınır kapısıyla ilgili Türkiye’nin yıllardır sıkıntı yaşadığını belirten Bakan Zeybekci şunları kaydetti:
“Bizim Gümrük Birliği Anlaşmamız, Gümrük Birliği kapsamındaki malların serbest dolaşımı anlaşmasıdır. Bu serbest dolaşım da hiçbir şekilde engellenemez, engellenmemesi de gerekiyor. Şu anda Bulgaristan’ın yaptığı Türk TIR’larının Türk mallarını taşımasıyla ilgili yaptığı şey, doğrudan bizim mallarımızın serbest dolaşımının önüne bir engeldir. Gümrük Birliği Anlaşmasına aykırı bir adımdır. Ulaştırma Bakanlığı’mızın şu anda Bulgaristan’a tepki anlamında attığı adımlar, son derece bilinçli adımlardır. Planlı adımlardır. Yakında inşallah bu problemin kalıcı bir şekilde çözüleceğine inanıyoruz. Bu özellikle Bulgaristan’la problem yaşadığımız bir alan. Çözülecek. Diğer taraftan Habur gibi bazı ihraç ürünlerin çıktığı yerlerdeki sıkışmalar çok spontane. Onların geçici olduğuna inanıyoruz. 3-5 günlük şeyle piyasa kaptırılmaz. Piyasalardaki her türlü ilişki menfaatlere dayanır. Menfaatler maksimum düzeyde olduğu sürece ilişkiler de maksimum düzeyde güçlü olur.”
"Lotoculuk yapmayalım"
“ÖTV zamları enflasyonu çok etkilemez bunlar geçici” diye bir ifade kullanmıştınız. Ekonomistler bunu çok eleştirmişti. Siz bu görüşünüzde ısrar ediyor musunuz? “ şeklindeki bir soru üzerine Bakan Zeybekci şu açıklamalarda bulundu:
“Dönüp bakmak lazım. Benim söylediğim söz orada hala duruyor. ÖTV tüketiminde zorunlu olmayan, daha çok lüks tüketim malları üzerine kurulmuş bir şey. ÖTV’nin artmasıyla bu malların fiyatlarının ne kadar arttığına bakmak lazım. Benim burada söylemeye çalıştığım şuydu: Enflasyon bir sepet, sepetin içinde yaklaşık 460 tane ürü var. ÖTV’den kaynaklanan fiyat artışlarının yaşandığı ne kadar ürün var? Diyelim ki 10 ya da 20 tane. Bu 20 tane ürünün fiyatlarının artığının varsaysak bile ÖTV artmasından kaynaklanan bu artışın üreticiler, ithalatçılar ve satıcılar tarafından çok büyük bir kısmının katlanılacağına inanıyorum. Diyelim katlanılmadı! Sepette 460 tane üründen 10 ya da 20 tanesinin artması, siz Türkiye’de gelirleri enflasyon artı refah payının üzerinde sahte şekilde artırmadığınız sürece ne yapar, insanlar illa ki o fiyat artışı olan yerlerde tüketmek isterse diğerlerindeki taleplerini aşağı doğru çeker. Dolayısıyla sepet oynamaz yerinde. Enflasyon sepetinde bu artış etkisini göstermez. Benim söylemeye çalıştığım buydu. Ama şu anda enflasyon arttı. Doğru. Dün TÜİK tarafından yapılan düzeltme var. Pek de tasvip edilen bir şey değil. Türkiye’de genel ekonomiyi, faiz, enflasyon, kur lotoculuğu ve tahminciliği yapmaktan çıkarmak lazım. Genel anlamda yapıya bakmak lazım. Yapı sağlıklı. Yapısal anlamda bakıldığında, bütün ekonominin organları, duyuları sağlıklı mı sağlıklı. Alarm veriyor mu, vermiyor. Tüm bunlara rağmen değerleri görüyoruz. Yavaş yavaş kendi değerine çekiliyor. Kaldı ki şunu söyleyeyim. Benim kur artışlarıyla ilgili söylediğim bir şey vardı: ‘Dokunmayın dedim. Piyasa eğer spekülatif amaçlı müdahaleler olmadan kendisi bunu yaparsa, en sağlıklı yerde ayarlamasını yapar zaten. Yapacaktır da. Milli politika olarak söyleyeyim, kurun artışı bizim için sağlıklı olmak kaydıyla, yani spekülatif amaçlı kullanılmamak kaydıyla, aşırı değerli TL’nin düşmesini, kurun artmasını ben dış ticaretten sorumlu bir bakanlık olarak olumlu buluyorum. Allah aşkına 20 yıldan bu yana tüm dünya, Dünya Ticaret Örgütü, ABD, AB üyeleri, Japonya Çin’e, ‘aşırı değersiz Yuan’ın değerini artır’ diyor. Değerin artır, diye tüm dünya baskı yapıyor, adamlar arttırmıyor.”
"Unutmuşuz demek olmaz"
TÜİK’in enflasyon revizyonunun itibar kaybı yaratıp yaratmadığının sorulması üzere Zeybekci, hatanın temeline bakmak gerektiğini vurguladı. Orada hakikaten kötü niyet olup olmadığına bakılması gerektiğini belirten Bakan Zeybekci, “İtibar olarak yakışmayan bir şey. Ekonomi Bakanlığı, ihracat, ithalat rakamlarını açıklarken veya teşvikle ilgili karar alırken, tüh unutmuşuz dese olmaz. Benim işim o, unutmamak. İşimi yapmak” dedi.
"Bizim işimiz adam tüketmek değil"
“Ekonomi Bakanlığı’nın daha önce gezilerinde TUSKON vardı, bundan sonra gezilerinizde yine olacak mı?” şeklinde bir soru üzerine Zeybekci şu açıklamalarda bulundu:
“Bizim işimiz adam tüketmek değil, adam üretmek. Türkiye’de sanayici, işadamı, ihracatçı üretmek. Biz hiç kimsenin mensubiyetine bakmayız, bakmam da zaten. Kim nereden olursa olsun, TÜSİAD, TOBB, TUSKON, MÜSİAD ve diğerleri. Her kim bu memlekette taş üstüne taş koymakla ilgili bir şey yaptıysa, Allah herkesten razı olsun.