'Ekonomi Kılıçdaroğlu'nun kafasındaki dünya değil'
Başbakan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun bir hesap problemi var. Ekonomi Kılıçdaroğlu'nun kafasındaki tek boyutlu dünya gibi değil" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sivas Arkeoloji Müzesi'nde gerçekleştirilen TRT1, TRT Haber, TRT Türk kanallarında ortak canlı yayınlanan programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, diğer siyasi partilerin bir kısmının daha meydanlara inmediğine işaret edilerek sorulan, "AK Parti mitinglere biraz erken mi başladı?" sorusuna, AK Parti'nin farkının da burada ortaya çıktığı cevabını verdi.
Davutoğlu, mitinglere erken başlamalarının örgütlerinin ve iddialarının yaygınlığından ve yoğunluğundan kaynaklandığını belirterek, diğer partilerin örgütsel altyapılarının da belli yerlere odaklı, iddialarının da sınırlı olduğunu söyledi. Diğer partilerin AK Parti ile yarışamayacağını dile getiren Davutoğlu, karşılaştırmayı da zül addedeceklerini belirtti.
"Devlet demek tedbir demektir"
Başbakan Davutoğlu, var olan altyapıyı niteliksel dönüşüme tabi kılarak, bilim, teknoloji, Ar-Ge'yi artırıp ekonominin üretim ve rekabet edilebilme kapasitesini artıracaklarına işaret ederek, "Devlet demek tedbir demektir. Olabilecek ihtimalleri de görebilme sanatıdır. Vizyoner politika takip ediyoruz. Kötü şartlar var diye vizyonumuzdan vazgeçmiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Kılıçdaroğlu'nun bir hesap problemi var"
Davutoğlu, "Muhalefetin vaatleri kaynak olmadığı için mi anlamsız, yoksa kaynak bulunabilse aslında yapılabilecek işler mi?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Kılıçdaroğlu'nun bir hesap problemi var. Gerçekten 'hesap uzmanıyım' diyor da ya matematiğinde ya da elindeki verilerde bir problem var. Bugün de zikretti, Türkiye'de 20 milyona yakın kişi yoksulluk sınırının altında ayda 200 liranın altında yaşıyor gibi bir hiçbir istatistiksel veriye, matematiğe sığmayan iddialar."
"Çok dediği parayı AK Parti topladı, hazineyi doldurdu"
Kılıçdaroğlu'nun söylediğinin külliyen yalan olduğunu ifade eden Davutoğlu, oluşturmaya çalıştığı yoksulluk algısının karşılığının alanda da olmadığını böyle bir matematiksel hesabın da bulunmadığını vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun vaatlerindeki rakamların 150 milyar lira ek yük getirdiğini kaydeden Davutoğlu, "kaynağı nereden bulacağız" dendiğinde de "bu memlekette çok para var" cevabı verdiğini belirtti.
"Bu çok dediği parayı AK Parti topladı, Hazineyi doldurdu. Şimdi gözleri ışıl ışıl, iştahla o paraya bakıyor. Ya o parayı sana yedirirler mi, sana bırakırlar mı, halk bırakır mı?" diyen Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kaynakların hepsini kısa sürede tüketeceğini ve Türkiye'nin 1990'lı yıllardaki çarkın içine tekrar gireceğini belirtti.
"HDP’ye marjinal grupları mobilize etme görevi verdiler"
"HDP’ye de bir takım marjinal grupları mobilize etme görevi verdiler" diyen Davutoğlu, ortak amaçlarının AK Parti'nin oylarını azaltmak olduğunu belirtti.
Davutoğlu, CHP'nin eğitim sistemine ilişkin modeliyle imam hatiplerin orta kısmını tekrar kapatmayı kastettiğini vurgulayarak, ''Kendilerinin gizli gündemi var zaten. Sağ gösterip sol vurmak gibi, kafalarındaki 28 Şubat zihniyetini, tek partili zihniyeti tekrar getirmek istiyorlar. HDP de öyle. Onlar da başka hususlardan barıştan, demokrasiden bahsediyor ama gerçek gizli gündemi bütün bunlar üzerinden Türkiye’de tekrar güvenlik sorunu oluşturacak bir yola girmek. Bizim gizli gündemimiz yok. Biz gönlümüzde ne varsa onu söyledik. Ne söylüyorsak onu yaptık" diye konuştu.
Davutoğlu, "Ekonomi, Kılıçdaroğlu'nun kafasındaki tek boyutlu dünya gibi değil. Bir yandan çok sağlam, kendinizden emin şekilde, dünyadaki dalgalanmayı hesap ederek büyüyeceksiniz, öte yandan da yapısal reformlar yapacaksınız" ifadesini kullandı.
"İktidara gelmeyi hayal edemiyor"
"Bir koalisyon Türkiye'yi nereye götürür, 2023 hedeflerini nasıl etkiler" sorusuna Davutoğlu, "Bir kere böyle bir ihtimal yok. Onlar, tek başına iktidar diyemedikleri için, onların arkasındaki üst akıl diyor ki: Farklı bir pozisyon, haydi koalisyon yapın. Biri de soruyor Kılıçdaroğlu'na, 'koalisyon yapar mısın MHP'yle, HDP'yle?' O da 'olabilir' diyor çünkü kendisinin tek başına iktidara gelmesini hayal bile edemiyor. MHP'yle HDP'nin de hayal edemeyeceği bir şey" yanıtını verdi.
"Aydınlarımız gözlerini kapattı"
Davutoğlu, yaptıklarının 8 aylık hükümet tecrübesi ışığında ve daha önceki 12 yılı ekleyerek ne yapacaklarını tayin olduğunu belirterek, siyasetin baştan aşağı restore edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Bu, eski tecrübelerin yok sayıldığı anlamına gelmiyor" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onun için Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin ki biraz da sitem olarak söyleyeyim, Türkiye'deki aydınlar ve köşe yazarlarında çok aksülamel (tepki) yapacağını düşündüm çünkü ilk defa Türkiye'de bir siyasi parti lideri, kendisi kendi kalemiyle bir sözleşme teklif ediyor. Anayasa'ya zemin olacak bir sözleşme. Gözlerini kapattılar bizim aydınlarımız. Ne eleştiri ne de teyit geldi. Sanki yok böyle bir sözleşme. Ben bunu Stratejik Derinlik'i ilk defa yazdığımda da hissetmiştim. Bir müddet görmezden geldiler çünkü zihinlerinde hep şu: Böyle metinler şu nitelikte kişilerin zihninden çıkabilir. Yani bizi dışladıkları anlamında söylemiyorum bunları, hadleri de yok. Nihayet farklı bir sesten, bunların önem verdiği değerleri de göz önüne almakla çıkması kabul edilemedi."
''Doğu kollektif suçludur"
''1915-2015 yüzyıllık bir dram. Başbakan olarak değil, akademisyen olarak değil, entellektüel olarak değil, insan olarak Ahmet Davutoğlu bu konuda ne düşünüyor?'' sorusu üzerine Davutoğlu, ''Savaşlar ki ben uzun yıllar diplomasi tarihi, strateji tarihi dolayısıyla savaş tarihi anlattım. Savaşların ne kadar acı sonuçlar doğurduğunu bizden daha iyi bilecek çok az insan vardır. Toplum olarak da tarihte şu veya bu gerekeçeyle bulunduğu coğrafyasının bir sonucu olarak savaş acılarını en çok yaşamışlardan biri biziz. Bu topraklarda çok savaş acısı yaşanmıştır'' diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı döneminde Amerikaya gittiğinde Ermeni diasporasına görüşmeye açık bazı liderlerle bir araya geldiklerinde, bu görüşmeyi duyan Ermeni yazarın "Nasıl olurda dünyanın en meşgul bakanı Ermeni diasporası temsilcileriyle konuşacak vakit bulabiliyor? Burada bir tuzak var" başlıklı bir yazıyı kaleme aldığını anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi konuşsanız tuzak, konuşmasanız ritçisiniz. Ne yapılmak isteniyor? Yapılmak istenen şu: Kollektif bir suçlu tanımlaması yapmak. Buradaki suçlu emin olun sadece Türkiye değil, Türkler değil, Doğu kollektif suçludur. Batı dışı o kadar kanlı bir tarih var ki bir anda bir suçlu sandalyesine bir kültür oturtulmaya çalışılıyor."