'Davutoğlu karikatür gibi adam'
Başbakan Davutoğlu'nu eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''Devleti ondan iyi tanırım. O devleti bilmez, tanımaz. Ayakları yere basmaz. Ne söylediğini bilmez. Karikatür gibi adam'' dedi
ANTALYA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li milletvekillerinin MİT tarafından fişlendiğini gösteren belgelerin gazetelerde yayımlandığını bildirdi. Kılıçdaroğlu, partisinin bölge toplantısı için geldiği Antalya'da Konyaaltı Belediyesince yaptırılan emekliler kahvesini ziyaret etti. Burada emeklilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, CHP'nin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından dinlendiği iddialarına ilişkin bir milletvekillerinin espriyle yanıt verdiğini ifade ederek, "Ancak Başbakan Davutoğlu'nun espri zekası fazla gelişmemiş. Espriyi zeki insanlar üretirler" dedi.
Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin MİT tarafından fişlendiğini gösteren belgelerin gazetelerde yayınlandığını belirten Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'nun ö dönem Dışişleri Bakanı olduğunu ve bunu görmediyse, sorgulamadıysa büyük bir hata yaptığını kaydetti.
'Belgesi gazetelerde yayımladı'
Davutoğlu'nun gazetelere bakması gerektiğini ve gerekli belgeleri orada göreceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"MİT hangi gerekçeyle CHP'li milletvekillerini fişliyor. (Bunun belgesini göstersin) diyor. Belgesi gazetelerde yayınlandı. Daha ne yapalım. Bu (Rüşvetin belgesi olur mu ) deniyor ya ona benziyor. Bunların hepsini biz biliyoruz. Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde beni ziyarete geldi. Musul Başkonsolosluğu'nda yurttaşlarımız rehin tutulduğu sırada. Kendisine şu bilgiyi verdim. Kendisi Washington'daydı. Musul Başkonsolonsu Dışişleri Bakanlığı'nı arıyor (Teslim mi olalım, mücadele mi edelim ) diye soruyor. Dışişleri Bakanı da AK Parti Genel Merkezi'nde toplantıda olan o dönemin Başbakanını arıyor. O da (evet, teslim olun) diyor. Bunun belgesi yok. Ben bunu Davutoğlu'na anlattım. O sırada Davutoğlu ile gelen bir bürokrat da (O telefonu ben ettim) dedi. Ben devleti ondan iyi bilirim. Devletin nasıl çalıştığını bilirim. (MİT'i yıpratmak istiyorsunuz) diyor. Bir kurumu yıpratmanın temel nedeni o kurumun yasa dışı çalışmasına imkan sağlamaktır. Ben mi diyorum MİT'e yasa dışı çalış diye. MİT bana mı bağlı Hayır. MİT'in kendi yasal çerçevesi içerisinde faaliyet göstermesi lazım"
'Devlet nasıl çalışıyor çok iyi bilirim'
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yıpratılmaması için herkesin duyarlı olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Elbette hepimizin dikkatli olması gerekiyor. Ama öyle bir noktaya geldik ki MİT'in içerisindeki bir grup AKP'ye hizmet ediyor. Almanya istihbarat örgütü Gestapo'nun özelliği istihbaratı devlete değil hükümete vermiş olmasıydı. Hükümet derken o dönem iktidarda olan partiye hizmet etmesidir. Eğer devletin bir kurumu bir partiye hizmet eder konuma gelirse bu doğru olmaz. MİT bunu yapıyor, başkaları yapmıyor mu Davutoğlu'na söyleyeyim. CHP'ye oy veren köylere gitsin, muhtarlara sorsun. O köylere valiler, kaymakamlar hizmet götürüyor mu götürmüyor mu Muhtarlar CHP'ye oy verdikleri için hizmet alamadıklarını söylüyorlar. Tanık mı olmak istiyor. Gitsin köylerin yoluna baksın, suyuna baksın. Bırakın MİT'i. Biz bunları biliyoruz. Ben devleti ondan iyi tanırım. O devleti bilmez, tanımaz. Ayakları yere basmaz. Ne söylediğini bilmez.
'Üzülerek söylüyorum ama karikatür gibi adam'
Gerçekten de üzülerek söylüyorum ama karikatür gibi adam. Ne söyleyeyim. Siz devleti nasıl bilmez, tanımazsınız. Kendisiyle yaptığım özel toplantılarda hangi bilgileri hangi duyarlılıkla aldığımı söyledim. Önündeki kamu görevlisi (o telefonu ben ettim) diye söyledi. Onun haberi yoktu ama benim haberim vardı. Onun bilgisi yoktu ama benim vardı. Ben bu devlete 27,5 yılımı verdim. Devlet nasıl çalışır, mekanizmalar nasıl çalışır çok iyi bilirim. O, ayakları yere basmıyor."
Bir emeklinin, "Niye halkın diliyle konuşmuyorsun Bu adam kahve diliyle konuşuyor, onunla dalga geçmesini öğrenemediniz mi " şeklindeki sorusuna Kılıçdaroğlu, "Peki onu da yapmaya çalışayım. Gezi eylemlerinde gençler yeteri kadar dalga geçtiler. Onların müthiş bir mizahi yeteneği vardı. Gerekeni yaptılar" dedi.
Bir vatandaşın, CHP'nin üye sayısının azlığıyla ilgili yaptığı eleştiriye ise Kılıçdaroğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi, seçmen kütüklerinde vatandaşlık numarasını gördüğü herkesi hatta bizim bazı CHP'lileri bile kendi partisine kaydırdı. Bunların çoğu yığma. Bazıları partiye üye olduklarını bile bilmiyorlar. Bizim üyelerimiz gönüllü bir şekilde üye oluyorlar. İnternet üzerinden üyeliği sadece biz sağlıyoruz ve bu şekilde 8 bin 400 üye yaptık" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, emekli maaşlarının azlığıyla ilgili sorulara ise, "10 milyonu aşkın emekli var ve çoğunluğu maaşlardan yakınıyor. Dün Erzurum'da da emekliler ateş püskürüyordu. Seçim meydanlarında emeklilerden en çok söz eden Genel Başkan benim. Kimse aksini söyleyemez. Emekliler kendi haklarına sahip çıkmıyorlarsa, kendi haklarını savunmayan siyasal partiye sahip çıkıyorlarsa şikayet etme hakları yok. Demek ki durumları iyi" ifadelerini kullandı.
'Yer sofrasında yemek yedik'
Bir partilinin bu sırada "Bu noktada halkın seviyesine inmek önemli" şeklindeki yorumu üzerine Kılıçdaroğlu, "Ben Anadolu'da mütevazı bir ailede büyümüş birisiyim. Entelektüel yoğunluğu olan bir aileden gelmiyorum. Annem okuma yazma bilmez, babam da ilkokul mezunuydu. 8 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Yer sofrasında yemek yerdik. Masada yemek yemeye üniversite yıllarında başladım. Halkın içindeyiz biz" dedi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra emeklilerle fotoğraf çektirip, toplantının yapılacağı otele yürüyerek gitti. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da katıldığı toplantı basına kapalı gerçekleştirildi.