'Çin işi' ameliyat alarmı

Çin malı tıbbi malzemeler hastayı da yerli sağlık üreticilerini de tehdit ediyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SİBEL CİNGİ 

İSTANBUL - Kalitesiz ve Çin malı tıbbi sarf malzemeleri büyük risk yaratıyor. Ameliyatta dikiş atarken kırılan iğneler, kopan iplikler, laparoskopide karın içinde parçalanan trokarlar, damar içinde kopan anjiyo telleri, daha hastaneden çıkmadan düşen diş dolguları… Bu örnekler kalitesiz sarf malzemelerinin yarattığı sıkıntılardan sadece birkaçı. Yetkililer, soruna, 2012 yılında Kamu Hastane Birlikleri’nin devreye girerek ihalelerin tek bir merkezden yapılmaya başlanmasının yol açtığını belirtiyor. Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği Başkanı Ahmet Aydemir, Çin’den gelen ucuz ürünlerin haksız rekabeti ile karşı karşıya olduklarını söyledi. “Yerli ürünlere sahip çıkılması lazım. İhtiyacın yüzde 85-90’ı ithalatla karşılanıyor. Kamu kurumlarında yerli malı kullanımı çok düşük. Türk medikal sanayii ihracata çalışıyor" dedi. 

Sağlık personelleri yaşadıkları sıkıntıyı “Kullanılan malzeme seçiminde hekimlerin söz hakkı kalmadı. İhale Yasasına göre ihtiyaç olan ürün hakkında ayrıntı vermek yasak. Sadece genel tanımlara izin veriliyor. İhaleler hasta odaklı değil kar odaklı yapılıyor. Bu yüzden de merdiven altı yüzlerce şirket ortaya çıktı” cümleleriyle özetliyor. Rakamlar da anlatılanları destekliyor.  Elektronik Kamu Alımları Platformu’nun verilerine göre şu anda Kamu Hastane Birlikleri Kurumu tarafından 250’ye yakın firma ihale yasaklısı ilan edilmiş durumda. 

Kaliteli değil, ucuz olan kazanıyor

Sağlık Bakanlığı ile ona bağlı kuruluşlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili kararname Resmi Gazete’de Kasım 2011’de yayınlandı. Kararnamede Kamu Hastane Birlikleri’nin oluşturulması için 2012 yılına kadar süre verildi. Bu kararname ile sağlık sektöründe yeni bir dönem başladı. Sağlık Bakanlığı hastaneleri birleştirilerek Kamu Hastaneleri Birlikleri Kurumu çatısı altında toplandı. Hedef kurumların ihtiyaçlarının karşılanmasında uygulama birliğinin sağlanması, kaynakların ekonomik ve verimli kullanılması, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında sağlanmasıydı. Bu doğrultuda da tıbbi malzemelerin alımları birlikler üzerinden yapılmaya başlandı. Ayrıca haksız rekabet ya da adrese teslim ihalelerin önüne geçilmesi için ihaleye çıkılan ürünler genel olarak tanımlanıyor. İşte tüm sıkıntı da bu unsurların bir araya gelmesi ile başlıyor. İhale Yasası'na göre en düşük fiyatı veren ihaleyi kazanıyor. Yani ihalede kazananı belirleyici unsur ürünün özellikleri ve kalitesi değil, fiyatı oluyor.

Acilen denetim laboratuvarı kurulmalı

Elektronik Kamu Alımları Platformu’nun verilerine göre şu anda Kamu Hastane Birlikleri Kurumu tarafından 250’ye yakın firma ihale yasaklı. Yeni dönemde çok sayıda merdiven altı firma kurulduğunu belirten sağlık personeli “Daha önce adını hiç duymadığımız firmalar ortaya çıktı” derken Sağlıkta Adalet ve Güvenlik Derneği Başkanı Başkanı Ali Kundakçı, “Şu anda piyasada çok fazla sayıda Çin’de üretim yaptıran firma var. 'İthalatçıyız' diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar. Ama Çin’deki firmayla bağlantıya geçiyoruz. Onlar ise o ürünü firmanın kendilerine ürettirdiklerini açıklıyor. Türkiye’de tıbbi malzeme kalitesini kontrol edecek laboratuvar yok. Evrak üzerinde bakılıyor. Acilen bu laboratuvarın kurulması gerekiyor. Bunun için de Sağlık Bakanlığı’ndan randevu aldık. Görüşmemiz önümüzdeki günlerde gerçekleşecek” açıklamasını yapıyor.  

Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği Başkanı Ahmet Aydemir, tüm sektörlerde olduğu gibi medikal sanayiinde de Çin’den gelen ucuz ürünlerin haksız rekabeti ile karşı karşıya olduklarını söyledi. “Yerli ürünlere sahip çıkılması lazım” diyen Aydemir, Türkiye’nin bu konudaki ihtiyacının yüzde 85-90’ının ithalatla karşılandığını anlattı. Kamu İhale Yasası’nda genel olarak fiyatın önemsendiğini kaydeden Aydemir, “Tüm sektörlerde mümkün mertebe ihtiyaçların yerli firmalardan karşılanması gerekiyor. Kamu kurumlarında yerli malı kullanımı çok düşük. Türk medikal sanayiinin payı yurtdışında Türkiye’deki payından çok daha fazla. Birçok ülkeye satışımız var ancak Türkiye’de çok az” dedi.

Laparoskopide karın içine sokulan trokar parçalandı

İsmini vermek istemeyen bir genel cerrah, “Birçok firma ihale yasaklı ilan edilmiş durumda. Ürünlerin kalitesi çok zor durumlara yol açıyor. Örneğin laparoskopik ameliyatta yaşadıklarımız. Karın içi organların incelenmesi demek olan laparoskopide ciltte açılan kesiden karın boşluğuna yerleştirilen ve trokar adı verilen borular sokarken kırılıyor” diyor. Hastaneleri ucuz ve kalitesiz tıbbi malzemelerin ele geçirdiğini belirten bir başka doktor ise kemoterapi portlarının damar içinde kopabildiğini söylüyor.

Komplikasyonları düzeltmek için 5-10 kat daha fazla harcama

“Sürekli maliyeti düşürme çabası olduğu için maalesef Çin malı standart dışı malzemeler alınıyor” diyen Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, şöyle diyor: “Kalitesiz malzemeler nedeniyle çıkan sorunları düzeltmek çok daha masraflı hale geliyor. ‘Tasarruf edeceğiz’ denilirken kamu hastaneleri ortaya çıkan komplikasyonları düzeltmeye  çalışırken 5-10 kat daha fazla harcama yapıyor. Sorunu düzeltmek aylarca sürüyor. Kamu Hastaneleri Birliklerinin devreye girmesinden beri ihaleler merkezden yapılıyor. Malzeme kalitesi geçmişe göre çok düştü. Hastaneler kaliteli malzeme konusunda ısrar ederse kendi içinde küçük ihalelere çıkabiliyor ama o zaman da yöneticilere hoş bakılmıyor.” 

Bu konularda ilginizi çekebilir