'Batı, hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor'

Avrupa'da yaşayan Türklere seslenen Erdoğan, Okmeydanında yaşananlar için; "Ortalığı terörize ederek 2 gencin ölümüne sebep oldular. Batı, hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor. Ne yapacaktı bizim polisimiz?" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KÖLN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Avrupa'da yaşayan Türklere hitap etti. 

Etkinlikte konuşan Erdoğan, Türkiye'de ardı ardına yaşanan üzücü gelişmelere, can kayıplarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Soma faciasının hesabının sorulacağını söyleyen Erdoğan, Okmeydanı'nda yaşananlar için ise polise saldıranları ve polise fatura kestiğini söylediği "Batı"yı eleştirdi. Ortalığın terörize edilerek 2 gencin ölümüne sebep olunduğunu iddia eden Başbakan Erdoğan, "Batı, hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor" ifadesini kullandı. Erdoğan, "Avrupa'nın hangi ülkesinde, polise, askere kurşun sıkanlara müsamaha gösterilir?" dedi.

Okmeydanı'nda yaşananlar gündemindeydi

"Bu elim faciayı yaşarken ülkemizin içerisinde bu ıstırabı duyamayanlar da oldu. Bunlar Türkiye’nin büyük bir yekunu değildi aslında, bunlar azınlık olan, ama buradan nemalanmaya çalışan kesimlerdi, bunlar illegal örgütlerdi. Maalesef baktık ki anamuhalefetin bazı milletvekilleri de bunlarla beraber bu eylemlere ortak oluyorlar, bununla da kalmadılar, şurada İstanbul Beyoğlu Okmeydanı'nda, Şişli Okmeydanı'nda burada birçok illegal eylemlere girdiler ve bir gencimiz orada maalesef öldü, ardından bir gencimiz daha öldü. Ölenlerden bir tanesinin kız kardeşi şöyle söylüyordu, 'siz bu eylemleri yapmasaydınız benim kardeşim ölmeyecekti' diyor.

"Gezi olaylarında, 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta hopladınız oturdunuz"

Şunu tabi gönül rahatlığıyla, huzur içinde söyleyebilirim. Yarın Almanya'da Avrupa Parlamentosuyla ilgili seçimler var, Tayyip Erdoğan'a saldırmakla buradan farklı yerlere oy devşiremezsin, böyle bir şey olmaz. Veyahut da Türkiye'deki Gezi olaylarında hopladınız oturdunuz, 17 Aralık'ta hopladınız oturdunuz, 25 Aralık'ta hopladınız oturdunuz. Benim milletim size en güzel dersi 30 Mart'ta verdi."

"Sizin bu oyunlarınız tutmaz"

Başbakan Erdoğan, demokrasiye, sandığa inanılıyorsa, sandıktan çıkan neticeye inanç varsa Türk milletinin verdiği karara da saygının olması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Benim ülkemin halkının verdiği kararı bir yerlerin onaylamasına ihtiyacımız yok, sadece milletimizin onayıdır aslolan. Biz, herhangi bir ülkedeki seçim sebebiyle oralara müdahale noktasına gidiyor muyuz? Biz ne yapıyoruz? Dışarıdan izliyoruz, telefon açıp tebrik ediyoruz. Yapmanız gereken Türk milletinin o sandıklarda çıkardığı neticeye saygı duymanızdır, olay budur. Ne Soma’da 301 şehidimizle alakalı, bizim içimiz yanıyor, canımız yanıyor, birileri de kalkıp burada onu suistimal etmeye kalkıyor, aynen ülkemdekiler gibi. Sizin bu oyunlarınız tutmaz. Bunlar benim o kömür ocaklarına giren kardeşlerime 'bidon kafalı' dediler, 'göbeğini kaşıyan adam' dediler, 'bunlar bir şey bilmez' dediler ama onlar bir şey bilmediklerini anladılar."

"Ben masada oturarak kömür ocağını tanımadım, kömür ocağına indim" diyen Başbakan Erdoğan, ocağa 4-5 kilometre girerek, oradan kömür çıkardığını, işçilerle oturup, yemek yediğini söyledi. 

Başbakan Erdoğan, "Ama bunlar Boğaz'ın o güzel sularına bakarak demlenenlerden, benim bakanım, Enerji Bakanım Soma’da bu ocaklara girdi, o da girdi orada. O da orada çalışanlarla beraber iftar sofrasına oturdu, iftarını onlarla yaptı. Siz, kimlerle neyi değerlendiriyorsunuz ya? Batı, bunu sen iyi anlaman lazım. Ülkemdekiler ne yazarsa yazsın, ne çizerse çizsin 30 Mart'ta zaten cevaplarını aldılar, bundan sonra da alacaklar" dedi.

"Batı, hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor"

Törende hatimlerle, Kur'an-ı Kerim ve dualarla Soma'yı andıklarını, diğerlerinin de ortalığı terörize ederek 2 gencin ölümüne sebep olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, "Batı, hala polisimize fatura kesmeye çalışıyor" ifadesini kullandı.

İstanbul'da yaşanan olaylarda göstericilerin "Şortland" diye tabir edilen polis aracının camı kırılarak içine molotofkokteyli attıklarını, 2 polis memurunu yaraladıklarını ve bu memurların tedavilerinin sürdüğünü, Güneydoğu'daki olaylarda da yaralanan bir polis memurunun şuurunun bir ara kapandığını anlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ne yapacaktı bizim polisimiz?"

"Bütün bu terör eylemlerine karşı ne yapacaktı bizim polisimiz? 'Gel bizi yakın' mı diyecekti, emniyet amirini nasıl dövüyorlar, televizyonlarda izlediniz. Bunlar illegal örgütler, bunlar toplumu terörize etmeye çalışanlar, ortada herhangi bir şey yok ama bunların görevi sürekli terör estirmek. Başaramayacaklar, bu iş de çözülecek ama öyle ama böyle."

"Avrupa'nın hangi ülkesinde, polise, askere kurşun sıkanlara müsamaha gösterilir?"

Erdoğan, Türkiye'de basın özgürlüğü yok diye kara propaganda yapıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"İşte buradan, Köln'den soruyorum, polis öldürmek, basın özgürlüğü müdür? Bekçi öldürmek, basın özgürlüğü müdür? Askere kurşun sıkmak, basın özgürlüğü müdür? Evrakta sahtecilik yapmak, basın özgürlüğü müdür? Cinayet şebekesi terör örgütlerine üye olmak, basın özgürlüğü müdür? Yıllarca bizim terörle mücadelemize sessiz kalanlar, hatta terör örgütlerine sahip çıkanlar, şimdi de 'Türkiye'de basın özgür değil' söylemi üzerinden teröre katkı sağlıyorlar. Acaba Avrupa'nın hangi ülkesinde, polise, askere kurşun sıkanlara müsamaha gösterilir? Elimde hepsinin belgeleri var. Resimli belgeleri var, video ile tespitleri var, hepsi var. Vakti, saati geldiğinde onları da açıklarız, onları da gösteririz. Acaba Avrupa'nın hangi ülkesinde, protesto hakkı adı altında vandallık yapanlara, kıranlara, dökenlere, yağmalayanlara müsamaha gösterilir? Bu kadar reform yapmış, demokratik hak ve özgürlükleri bu kadar ileri standartlara taşımış, milli iradeyi bu kadar savunan kime diktatör sıfatı pervasızca kullanılabilir?"

"Manşetler de bize istikamet çizemeyecek"

Başbakan Recep Tayyih Erdoğan, şunları kaydetti:

"Almanya, belki de 'cehenneme git Erdoğan' tarzı, ahlaktan, edepten yoksun, ırkçı ve nefret dolu manşetleri yılda bir görüyor ama Türkiye'de her gün onlarca gazete bundan daha ağır manşetleri atarken, kim çıkıp da 'Türkiye'de medyaya baskı yapılıyor' diyebilir. Bakın, buradan açık açık söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan fanidir, her canlı gibi, vakti zamanı geldiğinde, bir an bile erken ya da geç değil, ölümü mutlaka tadacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti, kutlu yolculuğuna kesintisiz olarak devam edecek, hedefleriyle inşallah buluşacaktır. Benim şahsım üzerinden Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışanlar, bilsinler ki milletin kararlı duruşunu, şu dik duruşunu, asil duruşunu karşılarında bulacaklardır. Biz, iktidara manşetlerle gelmedik. İçeride ya da dışarıda atılan manşetler de bilinsin ki bize istikamet çizemeyecek, Türkiye'ye rota belirleyemeyecektir."

"Hesabını mutlaka soracağız"

Geçen hafta Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasına değinen Erdoğan, 301 madencinin, o elim kazada Hakk'a uğurlandığını anımsattı.

Erdoğan, Türkiye'deki acıyı, gurbetçilerin de hissettiğini, Türkiye'nin yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerinin bu acıyı paylaştığını vurguladı. 

Gurbetçilere, Soma faciasının ardından verdikleri maddi destekler, özellikle de duaları için teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Merkel'e "Soma" teşekkürü

"Yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimize, taziyeleri, temennileri, duaları için teşekkür ediyorum. Soma'dan 10 kişilik bir heyet ziyaretime gelmişti. Onlarla oturduk, dertleştik, durum nedir ne değildir, onlar da madenciydi, baretleriyle geldiler. Onlarla görüşmemin arkasından Şansölye Sayın Merkel ile bir telefon görüşmesi yaptık. Kendisi başsağlığı ve destek mesajlarını iletti. Federal Almanya Cumhuriyeti'ne, Almanya hükümetine, başta Sayın Merkel olmak üzere tüm Alman makamlarına huzurlarınızda, Soma'daki madenlerle geleceğe yönelik ne gibi iş birliği yapabiliriz bunları konuştuk, kendisine şükranlarımı ifade ediyorum. 

"Kazadaki ihmalleri mutlaka ortaya çıkaracağız"

Bir kez de burada, sizlere şu sözü vermek istiyorum. Bu elim kazadaki ihmalleri mutlaka ortaya çıkaracak, hangi kademede olursa olsun bunun hesabını mutlaka soracağız. Şu anda hem idari hem adli soruşturmalar devam ediyor. Şehitlerimizin bizlere emaneti olan yetimlerine, ailelerine devlet olarak sahip çıkacak, acılarını hafifletmek adına ne gerekiyorsa yapacağız ve yapıyoruz."

"Türkiye’siz Avrupa eksiktir"

Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefinden vazgeçmeden, reformları yapmaya, Avrupa değerlerini Türkiye'ye taşımaya devam edeceklerini yineleyen Erdoğan, "Türkiye’siz Avrupa eksiktir. Avrupa içindeki 6 milyona ulaşan Türk varlığı, birçok Avrupa Birliği ülkesinin nüfusundan daha çoktur. Bugüne kadar Avrupa’ya katkı verdik, emeğimizle alın terimizle fikirlerimizle değerlerimizle katkı verdik, daha da çok katkı sunmaya devam edeceğiz. Avrupa içinde yükselen ırkçılığın, vicdanları yaralayan ırkçı cinayetlerin, nefretin, ayrımcılığın panzehiri inanın Türkiye olacaktır. Doğu ile Batı’nın kucaklaşmasının kilidi, medeniyetlerin buluşmasının zemini Türkiye olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilşkin uyarılarda bulundu

Erdoğan, 10 Ağustos'ta ilk defa Türkiye'de halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçileceğini ve bu seçimde yine ilk kez Türkiye dışındaki vatandaşların bulundukları ülkelerde oy kullanacaklarını hatırlattı. Erdoğan, yurt dışında yaşayan Türkiye vatandaşlarına oy kullanma hakkını geçikmeyle de olsa verdiklerine değinerek, vatandaşlardan demokratik haklarını kullanmalarını söyledi.

Yurt dışındaki vatandaşların 31 Temmuz-3 Ağustos tarihlerinde oy kullanacaklarını belirten Erdoğan, vatandaşlardan yurt dışı seçmen kütüklerine kayıtlı olup olmadıklarını kontrol etmelerini, kayıtlı değillerse de en yakın konsolosluktan kayıt yaptırmalarını istedi. 

Erdoğan, oy vermeye giderken mutlaka Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olan nüfus cüzdanı ya da pasaport bulundurulması gerektiğini anlatarak, yurt dışında yaşayan vatandaşların o tarihlerde Türkiye'de bulunmaları halinde gümrük kapılarında da oylarını kullanabileceklerini söyledi. 

Henüz cumhurbaşkanı adayını tespit etmediklerini, istişare ve araştırmaların sürdüğünü, en kısa sürede adaylarını açıklayacaklarını belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanının sizin oylarınızla seçilmesi, bir milat olacak, milli irade adına, demokrasi adına inşallah bir dönüm noktası olacak. Türkiye daha da güçlenecek, demokrasimiz güç kazanacak, göreceksiniz, ekonomi daha da şahlanacak" dedi.

"Mavi kart" düzenlemesi

Almanya'daki Türkiye vatandaşları için hazırlanması öngörülen "Mavi kart" ile ilgili çalışmaların da son noktaya geldiğini, fevkalade bir durum olmazsa TBMM kapanmadan bununla ilgili yasal düzenlemeyi yapacaklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, yarın gerçekleştirilecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinin de Avrupa için hayırlı olmasını, oy kullanma hakkına sahip Türkiye vatandaşlarının da bu seçimlerde oy vermelerini özellikle temenni ettiğini aktardı.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin 30 milyar euvronun üzerine çıktığına değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"Uluslararası yatırımlarda Türkiye ve Almanya hep ilk sıralarda yer aldılar. İşte bakın şimdi G-20'de beraberiz Almanya ile ve şu anda Türkiye dünyanın en büyük ekonomileri arasında 17. sırada. Şu anda 16'ya doğru tırmanıyoruz. Çok daha enteresan bir şey söyleyeceğim, her yıl 4 milyon Alman turist Türkiye'yi tercih etti, hatta çok sayıda Alman vatandaşı Türkiye'ye yerleşti. NATO'da, AGİT'te, Avrupa Konseyi'nde Almanya ile örnek bir iş birliği sergiliyoruz. Avrupa Birliği sürecinde, sizler sayesinde, burada yaşayan vatandaşlarımız sayesinde Almanya'nın çoğunlukla desteğini alıyoruz. Bu ilişkileri her alanda inşallah çok daha ileri seviyelere taşıyacağız. Hem Türkiye'nin hem Almanya'nın kalkınması için, büyümesi için, daha güvenli, daha huzurlu ülkeler olması için, her aşamada birlikte hareket etmeyi önemsiyoruz."

Bu konularda ilginizi çekebilir