'Altaylı'nın itirafları değil, iftiraları şaşırttı'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Türkeş, 'Zamanlaması ve içeriği manidar olan açıklamada, Altaylı'nın itirafları adeta bir 'mea culpa' söylevine bürünmüştür' dedi
ANKARA - 'Alo Fatih' olarak kamuoyunda yankı uyandıran telefon görüşmelerini, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş de gündemine taşıdı. Türkeş, yazılı bir açıklama ile dün televizyon programına katılan Fatih Altaylı'nın konuşmasını değerlendirdi. Türkeş, Altaylı'nın açıklamaları için, "Zamanlaması ve içeriği manidar olan açıklamada, Fatih Altaylı'nın itirafları adeta bir 'mea culpa' (kabahat benim) söylevine bürünmüştür" değerlendirmesinde bulundu.
Türkeş, yaptığı yazılı açıklamada, Altaylı'nın, katıldığı bir televizyon programında bir dizi itirafta bulunduğunu ileri sürdü.
Türkeş, açıklamasında, "Zamanlaması ve içeriği 'manidar' olan açıklamada, Altaylı'nın itirafları adeta bir 'mea culpa' (kabahat benim) söylevine bürünmüştür. Bağlı olduğu medya grubunun menfaatleri doğrultusunda şahsının siyasi iktidardan ve onun komiserlerinden talimat aldığını doğrulamıştır. Söz konusu itiraflar silsilesi bizim adımıza bir sürpriz teşkil etmemektedir" ifadesini kullandı.
Türkeş, şunları kaydetti:
"Bizi şaşırtan Fatih Altaylı'nın itiraflarından çok iftiraları olmuştur. Fatih Altaylı, savunmasında, 'Türkiye'de 20 onurlu gazeteci varsa onlardan biri benim' demiştir. Bu talihsiz sözler, tüm basın camiasını hedef almaktadır. Altaylı, stajyerinden kameramanına, muhabirinden editörüne kadar tüm basın çalışanlarını iftiralarıyla töhmet altında bırakmıştır. AKP iktidarının tarihi, bir 'gazeteci mezarlığı'nı andırmaktadır. Her şeye rağmen bugün, sansüre ve baskıya karşı hala direnen yüzlerce hatta binlerce gazeteci vardır. Bunca şerefli örnek önümüzde dururken, söz konusu zatın beyanlarına inanmamızı kimse beklememelidir.
Aynı programda, Fatih Altaylı bahsi geçen ses kayıtları için 'montaj' yakıştırması yapmıştır. Biz montaj nerede, nasıl, niçin yapıldı farkındayız. Montaj, kamuoyu araştırmalarında, anketlerde Milliyetçi Hareket Partisi'nden PKK'nın legal yapısına 'puan kaydırma' operasyonuyla işletilmiştir. Montaj, milletçe reddedilen çözüm sürecini, milletin sabit eğilimlerine ve oy tercihlerine rağmen kurtarmak adına yapılmıştır"
