'AB'nin güvenliği doğu sınırlarımızdan başlıyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin güvenliğinin Türkiye'nin batı değil, doğu sınırlarından başladığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wyndham Grand Hotel'de düzenlenenen İktisadi Kalkınma Vakfının “50. Yılında Türkiye -AB İlişkileri” Programı'nda yaptığı konuşmada, 2005'te başlayan AB ile müzakere sürecinde bugüne kadar 14 fasıl açıldığını, bunlardan Bilim ve Araştırma başlığını taşıyan 25'inci faslın geçici olarak kapatıldığını belirterek, "Açılması gereken diğer fasıllar ise şu an tamamen siyasi engellemelere takılmış durumda. Biz, inişli çıkışlı bir şekilde de olsa 10 yıldır müzakere sürecimizi devam ettirmekte kararlıyız" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ve AB beraber hareket etmek mecburiyetinde"

Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yaşanan bölgesel ve uluslararası gelişmeler ışığında artık daha farklı bir şekilde ele alınması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız Suriye'den Ukrayna'ya Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar bölgemizde cereyan eden hadiseler ve giderek büyüyen bölgesel tehditler karşısında Türkiye ve AB beraber hareket etmek mecburiyetindedir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği’nin güvenliği batı sınırlarımızdan değil, doğu sınırlarımızdan başlıyor" dedi.

"Yeni Türkiye hedefimiz asla AB'den bağımsız değildir"

"Bizim Yeni Türkiye hedefimiz, asla AB'den bağımsız değildir. Daha güçlü, daha müreffeh, daha demokrat bir Türkiye'yi ifade eden yeni Türkiye hedefimize, AB tam üyeliğimizle daha hızlı şekilde ulaşabileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, AB'nin sadece siyasi değil, ekonomik istikrarının da anahtarıdır. Türkiye'yi dışlamış bir AB'nin değil küresel, bölgesel güç konumunu dahi muhafaza edemeyeceğine inanıyorum."

"Olmadık yollara başvurdular"

"Türkiye'nin önünü kesmek için olmadık yollara başvurdular" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Neler demediler ki? 'İmtiyazlı ortaklık, Türkiye büyük, Türkiye'nin inancı bizimle uyumlu değil, Akdeniz birlik projesi.' Önümüze bunları devamlı olarak sürdüler. Teknik bir unsur olması gereken müzakere sürecindeki engellemelerin hepsinde bu durumu gördük, yaşadık. Müzakere sürecinde biz ilerleme kaydedelim diye çırpınırken, haritayı gösterip 'AB her şeyden önce Avrupa kıtası içindir' dediler."

Erdoğan, "Tamamen siyasi, keyfi sebeplerle açılmayan fasıllarda da benzer bir ruh halini görüyoruz. Bloke edilen fasıllar arasında yer alan 'Yargı ve Temel Haklar' başlıklı 23. fasıl, ki görüştüğüm tüm Avrupa ülkeleri, 'Haklısınız, bunu en kısa zamanda sonuçlandıracağız' diyor. 'Adalet, Özgürlük ve Güvenlik' başlıklı 24. fasıl, AB tarafından öncelikle açılacak ve son kapanacak fasıllar olarak belirlendi" ifadelerini kullandı.

Katılım sürecinin omurgasını teşkil eden bu fasılların siyasi reform süreciyle doğrudan ilgili olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"AB'nin Türkiye'ye yönelik eleştirilerinin önemli bir bölümü de yine bu fasıllar kapsamına giriyor. Bir yandan Türkiye'yi bu konuda eleştiriyorlar, diğer yandan bu fasılların açılmasını engelleyerek AB müktesebatıyla entegrasyona mani oluyorlar. Madem bu kadar önem veriyorsun, öyleyse bir an önce fasılları aç ki, Türkiye bu yönde bir dönüşüm gerçekleştirsin."

"12 yıl önce hiçbir fasıl neredeyse açılmamıştı"

Erdoğan, "12 yıl önce bu göreve başladığımızda hiçbir fasıl neredeyse açılmamıştı. Hiçbir fasıl açılmadığı halde bir mücadele başlattık. O zamanlar 15 üyeydi. Ondan sonra 13 üye alındı. Ama inanın bu alınan 13 üyenin hiçbirinin de Türkiye ile mukayese edilecek hiçbir yanı yoktur, hiçbir alanda yoktur. Tamamen bu alınanlar siyasi kararla alınmışlardır ve AB müktesebatının gerekleri bunlarda yok" şeklinde konuştu.

"Avrupa'nın güvenliği doğu sınırlarımızda başlıyor"

Erdoğan, Türkiye ve AB'nin dış politikadan ekonomik ve ticari ilişkilere, güvenlikten sınır yönetimine, istihdamdan göç politikalarına kadar geniş bir alanda ortak faydayı paylaştığını kaydederek, "Bölgemizdeki çatışmalar, AB'nin Türkiye'yi dışlamasını değil, tam tersine Türkiye ile ilişkilerini çok daha ileriye taşımasını gerekli kılıyor. Avrupa'nın güvenliği bizim batı sınırlarımızda değil, doğu sınırlarımızda başlıyor. Bunu AB'nin tüm üyeleri ve organları çok daha iyi anlamalıdır. Diğer yandan Türkiye, AB'nin sadece siyasi değil, ekonomik istikrarının da anahtarıdır" şeklinde konuştu.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir