Gıda denetiminde Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi başlıyor...
Sahte, taklit ve tağşişli ürünlerin üretimini, satışını engelleyerek güvenli gıdaya ulaşılmasını sağlamak amacıyla gıda denetiminde “Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi” adıyla yeni bir uygulama başlıyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 7 ana ürün grubunda 31 Aralık 2013’te başlatmayı planladığı ancak gıda sektörünün talebi üzerine ertelenen bu yeni uygulama 6 ürün grubunda ve 31 Ağustos’ta başlayacak. Danıştay’a yapılan başvuru üzerine Danıştay 10. Dairesi, Alkollü İçkilerin Ürün Doğrulama Ve Takip Sistemine dahil edilmesine ilişkin işlem yönünden yürütmenin durdurulmasına karar verdiği için “Alkollü İçkiler” uygulama kapsamından çıkarıldı.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun endişe ile karşıladığını açıkladığı Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi uygulamasına ilişkin ayrıntılar şöyle:
1-Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi, takviye edici gıdalar, bal, enerji içecekleri, siyah çay, bitkisel sıvı yağlar, bebek mamaları (formülleri, ek gıdalar) olmak üzere 6 ürün grubunda uygulanacak. Bu ürün grupları, tağşiş ve taklidin en yoğun olduğu ürünler olarak biliniyor.
2-Sistemdeki ürünler için özel bir etiket uygulanacak. Bu ürünlere yapıştırılacak etikette iki ayrı numara yer alacak. Bu numaralardan ürünün denetimi yapılacak. Etiket üzerindeki iki numaradan birincisi açıkta, yani gözle görülebilen numara olacak. Diğeri ise etiket üzerinde başlangıçta kapalı olarak bulunacak. Kapalı olan bu numara tüketicilerin satın aldıkları ürünlerin güvenilirliğini sorgulamaları için kullanılacak. Kapalı olan ve 19 rakamdan oluşan bu numara, etiket üzerinde turuncu alanın altında yer alacak.Tüketiciler ürünü satın aldıktan sonra etiket üzerindeki bu turuncu alanı açarak sorgulama numarasını açığa çıkararak ürünü takip edebilecek.
3- Sistemin sağlıklı uygulanabilmesi için gıda üreticilerinin ürünlerinde ürün doğrulama ve takip sistemi etiketi kullanmaları gerekiyor
4-Tüketiciler, satın aldıkları ürünün güvenilirliğini kontrol edebilmeleri için internet üzerinden, mobil uygulamalarla, sesli yanıt sistemi ile ve SMS ile sorgulama yapılması olanağı sağlanıyor.
5-Bu sistemle tüketicilerin satın aldıkları ürünü sorgulamaları ve üzerindeki etiketten ürünün kim tarafından ne zaman üretildiği veya nereden ithal edildiği son kullanma tarihinin geçip geçmediği bilgisine ulaşmaları hedefl eniyor.
6- Uygulamanın başlayacağı 31.08.2014 tarihinden önce piyasaya arz edilen ürünler, raf ömrü boyunca piyasada kalabilecek. Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi’nin uygulanmasına ilişkin olarak Avrupa Birliği Komisyonu’nun açıklaması kamuoyuna yansıdı. Avrupa Birliği Komisyonu öncelikle uygulama konusunda açıklık talebini dile getiriyor. Komisyon, uygulama ile ilgili Dünya Ticaret Örgütü’ne geç bildirimde bulunulması eleştiriliyor. Ticarette Teknik Engeller (TBT) Anlaşması uyarınca teknik düzenlemelerin değişikliklerin taslak aşamasında bildirilmesi gerektiği, ancak bu kurala uyulmadığı anımsatılan Avrupa Birliği Komisyonu görüş yazısında: “Ayrıca zaman çerçevesiyle ilişkili olarak, AB ticari gıda işletmecileri için önemli bir güçlük olan yeni gereksinimlerin uygulanmasındaki sıkı zaman çerçevesi konusunda endişelidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kısıtlı kaynaklarından dolayı özellikle etkileneceklerdir. AB yeni sistemin külfetli, yineleyen ve potansiyel olarak AB ihracatlarına ve Türkiye’de gıda ve içecek ürünlerinin pazarlanmasına engel olduğu kanaatindedir. Tedbirlerin ticareti kısıtlayıcı özelliği dikkate alındığında, AB Türkiye’yi bu tedbirleri büyük oranda gözden geçirerek değiştirmeyi ve olası geri çekme veya ertelemeyi düşünmeye davet etmektedir.”deniliyor.
Avrupa Birliği Komisyonu, daha önce gıda sanayicilerinin dile getirdiği endişeleri paylaşıyor. Komisyon prensipte, Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi’nin sahte ürünlerle mücadele etmek için ilginç bir girişim olduğunu belirttikten sonra şu değerlendirmeyi yapıyor: “Etiketin tek bir Türk firmasından satın alınacağı gerçeğinden dolayı Avrupa Birliği’nin sistemin uygulanmasına ilişkin endişeleri vardır. Üstelik etiketleri uygulamak için üretim hatlarında değişikli yapılması gerekeceğinden, tüm üreticiler için işletmeyle ilgili ek masrafl ar ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin özellikle sisteme erişilebilirlik ve gıda işletmecilerine yansıyan maliyetler konusunda, bu sistemin yöntem ve uygulanabilirliğini açıklığa kavuşturması halinde AB müteşekkir olacaktır.”
Özetle, 31 Ağustos’ta uygulamaya girecek Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi ile ilgili hem içerden hem dışarıdan endişeler dile getiriliyor. Ancak, tüketiciye daha sağlıklı ve güvenilir gıdanın sunulması için iyi bir denetime ihtiyaç olduğu gerçeği de göz ardı edilemez.