Genç müzisyen Sofie Demi'nin müzik yolculuğu Ukrayna'dan İstanbul sokaklarına uzanıyor
Ailesinin yaşamını artık Türkiye'de devam ettirmesi kararı sonrası İstanbul'a yerleşen 17 yaşındaki Ukraynalı Sofie Demi, şehrin çeşitli noktalarında verdiği bireysel konserlerinde seslendirdiği eserleri İstanbulluların beğenisine sunuyor. Demi, "İstanbul sokaklarında insanlar için şarkı söylüyorum. Ben şarkı söylerken bazen küçük çocuklar dans ediyor ve ben bunu çok seviyorum" diyerek, "Benim ülkemde savaş var ama ben Türkiye'de kendimi güvende hissediyorum. Türkiye bir cennet, ben böyle hissediyorum" ifadesini kullanıyor.
Şarkılarını gitarı eşliğinde Ukraynaca, İngilizce ve Türkçe seslendiren genç müzisyen, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Kültür Daire Başkanlığının geliştirdiği "Sanat Sokağa Taşacak" projesi kapsamında hem kentin estetiğine iz bırakıyor hem de aile ekonomisine katkıda bulunuyor.
Kentin Anadolu Yakası'nda yaşayanların "Avrupalı Güzel Sokak Sanatçısı" olarak tanımladığı Demi, kendi kelimeleriyle ifade ettiği duygularını da gitarı ile seslendiriyor.
Yaşam hikayesini anlatan Sofie Demi, İstanbul'a aşık olduğunu belirterek, sanat ve eğitim hayatını birlikte burada sürdürdüğünü söyledi.
Demi, küçük yaşlarda sokakta şarkı söylemenin özgüvenine olumlu etki sağladığına işaret ederek, "Babam ve annem Ukraynalı. İstanbul'da sokak müzisyeniyim. İstanbul sokaklarında insanlar için şarkı söylüyorum. Ben şarkı söylerken bazen küçük çocuklar dans ediyor ve bunu çok seviyorum, beni mutlu ediyor." dedi.
Megakentin sokaklarında müzik yaptığı zamanlarda kendisini bir konser sahnesinde hissettiğini ifade eden Demi, "Ben sokakta şarkı söylerken ilk başlarda çok heyecanlı oluyorum ve çok korkuyorum. Sokakta çok defa şarkı söyledim ama her zaman ilk parçamı söylerken korkuyorum. İnsanlar alkışlayınca heyecanım gidiyor ve kendimi normal hissediyorum, mutlu oluyorum. Sonra her şey iyi gidiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'de kendimi güvende hissediyorum"
Demi, akşam saatlerinde işten evine dönen insanların kısa süreli de olsa duraksayarak kendisini dinlediğini, müziğine alkış, dans ve şarkı sözleriyle eşlik ettiğini anlattı.