Dolardaki yükselişin nedeni ne?
(15.04.2016)
Yılbaşından bu yana FED’in faiz artırım sürecinde temkinli olacağı beklentisi ile değer kaybeden dolar, bu hafta yükselmeye başladı. 4 Nisan’da 2,81’in altını gören kur bu hafta 2,87 seviyesini test etti. Şimdi yatırımcılar bu yükselişin sürüp sürmeyeceğini merak ediyor.
Destek Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı İnci Özbek dolardaki yükselişin nedenlerini açıkladı.
İşte doların yükselmesinin 5 nedeni:
Para birimleri değer kazanamıyor
Bu hafta Asya’da para birimleri genel olarak zayıfladı. Çin’de Yuan’ın dolar karşısında işlem görebileceği aralık aşağı çekildi. Singapur Merkez Bankası’nın sürpriz genişleme adımı ile Singapur doları, Güney Kore’de iktidar partisinin parlamentoda çoğunluğu kaybetmesi ile de Won değer kaybetti. Benzer şekilde negatif faiz uygulanan Japonya’nın para birimi Yen ile Endonezya Rupisi ve Tayland Bahtı da dolara karşı zayıfladı.
Euro, zaten Avrupa ekonomisinde devam eden sorunlar ve Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme ve negatif faiz uygulaması nedeni ile baskı altında.
Sterlin de İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde kalıp kalmamayı oylayacağı 23 Haziran referandumu öncesi son derece zayıf. Sterlin, yılbaşından bu yana dolara karşı yüzde 5’ten fazla değer kaybetti. Son anketler İngiliz vatandaşlarının yüzde 43’ünün AB’de kalmak, yüzde 42’sinin bölgeden çıkmak istediğini gösteriyor. Bu durum Sterlin tarafında baskının sürebileceğini gösteriyor.
Fed ve Çin etkisi
Fed’in güvercin mart toplantısı sonrası bu yıl için yapılacak faiz artırım beklentileri azalırken bu hafta açıklama yapan banka üyeleri farklı beklentiler ortaya koydu. Richmond Fed Başkanı Lacker enflasyondaki canlanmaya işaret ederek bu yıl 4 faiz artırımı gerekebileceğini söyledi. San Francisco Fed Başkanı Williams bu yıl iki veya üç faiz artırımını mantıklı bulduğunu söylerken enflasyon ve istihdamın iyi göründüğünden bahsetti. Philadelphia Fed Başkanı Harker da dünyadaki risklere rağmen ABD ekonomisinin güçlü olduğuna değindi. Atlanta Fed Başkanı Lockhart bu yıl iki veya üç faiz artırımının mümkün olduğunu söyledi.
Ayrıca bu hafta açıklanan ihracat verileri Çin ekonomisinin toparlandığı yönünde umut verdi. Her ne kadar büyüme verisi yüzde 6,7 ile 7 yılın en düşük seviyesinde gelse de sanayi üretimi, kredi büyümesi gibi bazı veriler olumlu seyrediyor. Çin’deki yavaşlama Fed’in faiz artırımlarını yavaşlatan bahanelerin başında geliyor. Bu nedenle olumlu veriler ABD Merkez Bankası’nın normalleşmesinin de önünü açabilir.
Faiz indirecek mi?
Yeni Merkez Bankası Başkanı ve Para Politikası Kurulu’nun faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor.
Faiz indirimleri, TL tutmanın cazibesini azaltabilecek bir gelişme. Şu aşamada indirimlerin faiz koridorunun üst bandıyla sınırlı kaldığını görüyoruz ama önümüzdeki dönemde politika faizinde indirimler de gündeme gelebilir. Ayrıca bankaların bu ortamda kredi faizlerini indirmesi de muhtemel gözüküyor. Faiz indirimi beklentileri ve Merkez Bankası’na yönelik “faiz indirimi yapılsın” telkinleri Türk lirası üzerinde baskı oluşturuyor ve bu baskı bir süre daha devam edecek gibi.