"Yatırımcı esnek fonlara yönelmeli"
QNB Finansportföy Genel Müdürü Egemen Erden, yatırımcılara hem hisse senedi barındırmaları hem volatiliteye karşı koruması açısından esnek fonları önerdi.
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
QNB Finansportföy Genel Müdürü Egemen Erden, piyasaların her durumu normalleştirdiğini anlatarak, “Geçtiğimiz yıl yakalanan getiriler 2018'de pek olası değil” dedi. Erden, yatırımcılara hem hisse senedi barındırmaları hem de volatiliteye karşı koruması açısından esnek fon önerdi.
Afrin ile ilgili gelişmelerin yakından takip edildiği piyasada bu tarz konulara karşı bağışıklık kazanıldığını ifade eden QNB Finansportföy Genel Müdürü Egemen Erden, buna karşın 2018 yılına ilişkin küresel risk algısının değişebileceği endişesi ile net bir duruş sergileyemediklerini, bu nedenle yatırımcılara esnek fonları önerdiklerini söyledi.
Erden, “Sadece Türkiye üzerinden değil küresel piyasalarda da 'yeni normal' anormallik söz konusu. Bildiğimiz normaller değişti. Piyasalar anormal durumu normal durum olarak kanıksamaya başladı. 2018 yılında geçtiğimiz yıl yakalanan getirilerin yaşanması pek muhtemel görünmüyor. Risk getiri durumuna baktığımız zaman bu sene risklerin ağır bastığı bir yıl olacak. Bu nedenle bizim şuandan tavsiye verebileceğimiz kadar önümüzü görebileceğimiz bir yıl olmayacak. Yatırım anlamında da esnek fonları, hisse senedi barındırıp aynı zamanda yaşayabileceğimiz bütün volatileteye karşı korunma pozisyonları alabildiği için yatırımcılara öneriyoruz” diye konuştu.
Öte yandan, Türk hisse senetleri piyasasının bu iskontoda olduğu sürece jeopolitik risklerin bir nebze görmezden gelinebileceğini, ayrıca Türkiye’nin büyüme odaklı strateji benimsemesi nedeniyle hisse senetlerinin 2017 yılı kadar olmasa da belli bir prim yapacağını belirten Erdoğan, “Global risk algısında ciddi bozulma olmazsa bu sene geçen seneki gibi getiriler elde edilmese de hisse senedi piyasasında iyi bir sene geçirebileceğimizi düşünüyorum. Hatta jeopilitik ve politik riskler de azalırsa Türkiye iskontosunun daralabileceği potansiyele sahibiz. Bütün bunları değerlendirirken hisse senetlerine arkamızı dönmemiz mümkün değil” dedi.
Küresel piyasalarda yaşanan hareketleri trend değişikliği olarak yorumlamadığını ifade eden Erden, “Varlık fiyatlarının uzun süre yukarı gittiği bir dönem yaşadık. Bunun düzeltmesinin gelmesi gerekiyordu. Algoritmik işlemlerin de çarpan etkisi oldu. Birbirini tetikleyen makine işlemlerinin bu etkiyi özellikle gelişmiş piyasalarda büyütmüş olabileceğini ama toparlanmaların da aynı şekilde hızlı olabileceğini düşünüyoruz” dedi.
Karışık ürünler yerine anlaşılabilir ürünler
QNB Finans Porftöy, 2017 yıl sonu itibariyle 1.3 milyar TL fon büyüklüğüne sahip. 11 emeklilik yatırım fonu, 7 borsa yatırım fonunu yönetiyor. Egemen Erden, şirket olarak butik çalışmayı ve bankanın ihtiyacı olan ürünlere yönelmeyi tercih ettiklerini belirterek, “Büyüklük üzerinde değil de yaptığımız işi iyi yapmayı daha da pekiştirmek istiyoruz” dedi. 2017 yılını hisse fonları olarak hem emeklilik hem yatırım fonu tarafında birinci olarak bitirdiklerini ifade eden Erden, “Bu tarafta iyi olduğumuzu düşündüğümüz için hisse senedi fonları tarafından büyümeyi tercih ediyoruz. Bu tarafta tesadüf olmayan bir başarı çizgimiz var. Yatırımcılara basit ve anlaşılabilir fonlar sunmak istiyoruz. Müşterilerinin risk algısına hitap edecek farklı ürünler sunmak istiyoruz. Çok karışık ürünler yerine anlaşılabilir ürünler sunmak istiyoruz” diye konuştu.
"Rekabet getiriler üzerine olmalı"
Yeni yıl itibariyle emeklilik fonlarının yüzde 40’ından fazlası aynı portföy yönetim şirketi tarafından yönetilemeyecek. Bu düzenleme için iki ay geçiş süreci verildi. Şuanda 70 milyar TL fon büyüklüğünün olduğu fon piyasasında, bu düzenleme ile yaklaşık 40 milyar liralık fon el değiştirecek. “Doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz” diyen Egemen Erden, fakat rekabetin portföy getirileri ve ürünleri üzerinden değil de büyüklükler ve fiyat üzerinden yapılmaya başlanmasının bu yönde atılmış adımların yetersiz olduğunu gösterdiğini kaydetti. Erden şunları söyledi:
“Serbest piyasa şartlarında rekabetin fiyat üzerinden olması doğaldır. Nihayetinde orta ve uzun vadede yerini bulacaktır ama geçmişte aracılık sektöründe komisyon oranları üzerinde yaşananları biliyoruz. Yatırımcıyı çekmek, güven telkin etmek yerine maliyetlerden sürekli kısıntı yaparak yatırımcıyı koruma görevinden özveride bulunmak zorunda kalırsak bu risklere açık hale getirir bizi. Nihayetinde emeklilik fonlarında çok daha az profesyonel bir yatırımcı profili var. Bu kadar önemsenen, korunması gereken yatırımcı kitlesine kaliteli hizmet vermemiz gerekiyor. Dolayısıyla rekabetin fiyatlar değil fon getirileri üzerinden olması gerekiyor. İyi yapılan işi maliyet motivasyonuyla aşağı çekmek bu amaca fayda sağlamayacak.”
Erden, getiriler tarafında ek düzenlemelerin yapılabileceğini, maliyet tarafında da belli sınırlamaların gelmesi gerektiğini söyledi.