Yabancıların para getirdiği görüşü fos çıktı
Yabancıların para getirdiği görüşü fos çıktı, tam tersine çıkış yaşanıyor
Piyasada biraz olumlu hareket görüldü mü, bu durum hemen yabancıların yeniden sıcak para getirmeye başladığına bağlanıyor. Oysa bir haftalık sabır, bize gerçek durumu gösteriyor. Mayısın ikinci haftasında yabancıların yeniden Türkiye’ye akın etmeye başladıklarına ilişkin görüşler de Merkez Bankası’nın dün açıkladığı verilerle fos çıktı.
Döviz biraz geriledi, faiz düştü ve borsa çıktı mı, hemen yorumlar başlıyor: “7 Haziran seçiminin sonucuna ilişkin kuşkular dağıldı, yabancı kokuyu aldı ve yeniden Türkiye’ye sıcak para getirmeye başladı...”
Biz içinde yaşarken o kokuyu bir türlü alamıyoruz da nasıl oluyorsa yabancılar alıveriyor işte. Ya da aldıklarını sanıyorlar.
Daha da kötüsü, biz yabancıların gidişatı gözleyebilme ve tahmin yürütebilme yeteneğinin çok geliştiğini sanıyoruz.
Aslında bundan kötüsü de var. Rakamları yabancı hareketine bağlayarak manipüle etmek isteyen, bundan çıkar sağlamaya çalışan, hatta sağlayan belki de biziz, bizim içimizden birileri.
Mayısın ikinci haftasında girişte vurguladığımız üç gelişme oldu ya, yani döviz ve faiz geriledi, hisse senedi fiyatları da arttı ya, birileri koro halinde bunun yabancı girişinden kaynaklandığını dile getirdi. Yabancının gerçekten döviz getirip getirmediğini görmek için öyle aylarca beklemek gerekmiyor ki, bir hafta sabreden zaten gerçek durumu görebiliyor. Sabredemedik, belki de sabredip gerçek durumu görmek istemedik; kim bilir.
Yabancıların yoğun bir şekilde yeniden sıcak para getirdiklerinin ileri sürüldüğü hafta, yani 8-15 Mayıs haftasında ne kadar para geldiğini gördük. Merkez Bankası verilerine göre, söz konusu hafta içinde yabancı yatırımcılar net olarak yalnızca 9 milyon dolarlık hisse senedi ve 102 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi almışlar. Yani gelen para topu topu 111 milyon dolar.
Mayısın ikinci haftasında döviz-faiz-borsa üçgeninde bir hareket olmuştu; doğru, ama belli ki bu hareketin kaynağı yabancılar değilmiş, bu anlaşıldı. O zaman geriye kala kala kamu bankalarının bir şekilde devreye sokulduğu iddiası kalıyor. Bu döviz arzındaki artış kamu bankalarından mı kaynaklandı, DİBS faizindeki düşüş, kamu bankalarının alımlarıyla mı sağlandı, bilemeyiz tabii ki. Eğer o haftadaki hareketin nedeni kamu bankaları değil de, başka bir gelişmeyse ve bunu bilen varsa, biz de öğrenmeyi isteriz doğrusu.
Çıkış hızlanıyor mu?
Yurtdışında yerleşiklerin ya da kısaca yabancıların 15-22 Mayıs haftasında ise hisse senedi alımına ağırlık verdikleri, devlet iç borçlanma senedinden ise çıkış olduğu gözleniyor. Yabancılar, söz konusu hafta içinde hisse senedinde net 322 milyon dolarlık alım yaptılar. Aynı hafta, DİBS’te ise net 552 milyon dolarlık satış gerçekleştirildi. Böylece, 15-22 Mayıs haftasında yabancılar net 230 milyon dolar satış yapmış oldu.
Yabancı yatırımcılar mayıs ayının ilk üç haftasında net 160 milyon dolarlık hisse senedi aldılar. Ancak aynı dönemdeki DİBS satışı net 1 milyar 260 milyon doları buldu. Böylece yabancıların ilk üç haftadaki net satışı toplamda 1.1 milyar dolar oldu.
Yabancıların yılbaşından 22 Mayıs’a kadar olan dönemdeki hareketi de çıkış yönünde. Altı aya yaklaşan bu dönemde yabancılar hisse senedinde net olarak 132 milyon dolarlık alım yaptılar. Devlet iç borçlanma senedinde ise 2.6 milyar dolarlık net satım söz konusu oldu. Yani, hisse senedi ve DİBS toplamındaki net hareket yaklaşık 2.5 milyar dolarlık bir çıkışa işaret ediyor.
Yabancının tam 100 milyarı var
Merkez Bankası verilerine göre, yabancı yatırımcının Türkiye’deki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi varlığı 22 Mayıs itibariyle tam 100 milyar 68 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. Söz konusu tarih itibariyle yabancıların 57 milyar 529 milyon dolarlık hisse senedi, 42 milyar 529 milyon dolarlık da devlet iç borçlanma senedi var.
Yabancıların varlıklarında ortaya çıkan artış ya da azalışlar çoğu kez gerçek hareketi göstermekten çok uzak kalıyor. Şöyle bir örnek verelim. Bir yabancı yatırımcı 100 adet hisse senedine sahip olsun. 100 adet hisse senedi, her biri 10 lira fiyatla işlem görürken 1000 lira ediyor. O gün için dolar kuru 2 lira düzeyindeyse, yabancının varlığı 500 dolar demek. Yabancının elindeki 100 adet hisse senedi değişmediği halde örneğin o hisse senedinin fiyatı 9 liraya düşünce, varlık da 900 liraya gerilemiş oluyor. Varlık azalırken, bir de kur artarsa ve örneğin 2.50’ye çıkarsa, bu kez yabancının varlığı (900/2.5=360) 500 dolardan 360 dolara inmiş görünüyor.
İşte Merkez Bankası’nın haftalık değişime ilişkin verileri, hem fiyat hareketleri, hem kur değişimi arındırılarak yapılan hesaplamayı gösteriyor. Yukarıdaki örnekte yabancıların varlığı 140 dolar azalarak 500 dolardan 360 dolara inmiş gibi görünüyor, oysa varlıkta değişim 1 dolar bile değil. Merkez Bankası da doğal olarak böyle bir durumda değişimi sıfır olarak gösteriyor.