Türkiye Finans, kârını yüzde 50 artırmayı hedefliyor
Türkiye Finans 2016'da maliyetlerini azaltarak özkaynak kârlılığını yüzde 10'un üzerine çıkarmayı, net kârını yüzde 50 artırmayı hedefliyor.
Suudi Arabistan merkezli National Commercial Bank'ın ana hissedar olduğu katılım bankası Türkiye Finans, 2016'da maliyetleri azaltarak, yüzde 8'e gerileyen özkaynak kârlılığını yüzde 10'un üzerine çıkarmayı, net kârını da yüzde 50 artırmayı hedefliyor.
Bankanın maliyetlerin kontrol altına alınması kapsamında 2016'da şube açma planı da bulunmuyor.
Türkiye Finans Genel Müdürü Osman Çelik Reuters ile yaptığı söyleşide, 2015'te bankanın özkaynak kârlılığının, ekonomide yaşanan zorlukların KOBİ'lerin ödeme performanslarına olumsuz yansımasının da etkisiyle yüzde 8 civarında olduğunu belirterek, "KOBİ'lerin ödeme performanslarının olumsuz etkilenmesinin bilançoya da bir yansıması oldu... KOBİ'lerde takibe dönüşen krediler biraz yükseldi. Genel olarak takibe dönüşüm oranımız da yüzde 4 seviyesinde" dedi.
Bankacılık sektöründe takibe dönüşüm oranı yüzde 3 seviyesinde bulunuyor.
Bu kapsamda, tahsilatların hızlandırılması, kârlı ve verimli büyüme, giderlerin kontrol altına alınması gibi önlemlerle bankanın özkaynak kârlılığını yüzde 10'un üzerine çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Çelik, "2015 Haziran-Eylül döneminde bankanın altyapısını tekrar elden geçirdik, organizasyon yapımızı değiştirdik, performans sistemini değiştirdik. Yeni bir tahsilat programı oluşturduk. Giderlerimizi kontrol altına almak, maliyeti yüksek şubelerin yerini değiştirmek gibi maliyet optimizasyonu gerçekleştirdik" dedi.
Çelik böylece bankanın kârını da 2015'e göre yüzde 50 artırmayı hedeflediklerini ifade etti.
2015'i bir yenilenme ve toparlanma olarak geçirdiklerini belirten Çelik, "2016 da şubeleşmekten çok maliyetlerin kontrol altına alındığı, büyümenin ve kârlılığın ön planda olduğu ve aktif kalitesinin iyileştirilmesine yoğunlaşılan bir yıl olacak" dedi.
Türkiye Finans yurtdışında Bahreyn şubesi dahil toplam 286 şubesi bulunuyor.
YURTDIŞI BORÇLANMA YERİNE İÇ KAYNAK
Türkiye Finans için 2016'nın 2015'e göre daha iyi geçmesini beklediklerini kaydeden Çelik, kurlarda da büyük bir dalgalanma öngörmediklerini söyledi.
Asıl büyümeyi kaynak tarafında yapmak istediklerini ifade eden Çelik, reel anlamda iyi bir büyüme beklediklerini belirterek "Aktifte yüzde 13, mevduatta yüzde 15 civarında büyüme, kredilerde de yüzde 14 büyüme hedefliyoruz" diye konuştu.
Konsolide olmayan mali tablolara göre aktif büyüklüğü üçüncü çeyrek sonunda yaklaşık 39 milyar lira olan Türkiye Finans'ın krediler ve alacakları 26.2 milyar lira, toplanan fonları da 21.6 milyar lira seviyesinde bulunuyor.
Bankanın 2016'da hedefinin iç kaynaklarla ve toplanan fonlarla büyümek istediğini ifade eden Çelik, "Yurtdışı borçlanma gündemimizde yok. Sendikasyon da yenilenmeyecek. Daha çok yerli kaynakla büyümeyi planlıyoruz. Yurtdışı kaynaklar artık çok uygun değil, maliyetlerde de yükseliş var. İç kaynakla büyümek daha makul, daha yönetilebilir" dedi.
Çelik, yurtiçi TL sukuk işlemlerinin ise devam ettiğini belirterek, bu kapsamda SPK'dan onay aldıkları 1.5 milyar liralık sukuk ihracını peyderpey kullanacaklarını ifade etti.
Çelik'in verdiği bilgilere göre, 2014-2015 yıllarında banka toplam 975 milyon liralık sukuk ihracı gerçekleştirdi.
Türkiye Finans'ta National Commercial Bank'ın yüzde 67.03, Boydak Grubu'nun da yüzde 22.34, Gözde Girişim Sermayesi'ninde yüzde 10.57 payı bulunuyor.
BASEL III'LE İLGİLİ BDDK İLE GÖRÜŞÜYORUZ
Çelik 2016'da uygulamaya başlaması beklenen Basell III'ün etkileri ile ilgili olarak ise BDDK ile görüşmeler yürüttüklerini belirterek şöyle konuştu:
"Sermaye yeterlilik rasyosu üzerinde olumsuz etkiler bekleniyor. Bununla ilgili yasal otoritelerle BDDK ile görüşmeleri sürdürüyoruz. Bu gelecek olan negatif etkinin dengelenebileceği bir takım düzenlemelerin de beraberinde gelmesini bekliyoruz. Yani, geçmiş dönemdeki sıkılaştırmalar, karşılıklar politikası gibi, özkaynak yeterliliğini Basel III'ün etkisiyle dengeleyebilecek bir takım düzenlemeler gelmesini bekliyoruz"
Mart 2016'da Basel III'e geçmesi beklenen bankacılık sektöründe SYR'lerin daha da baskılanması bekleniyor.