Trump endişesi arttı, yatırımcı havlu attı
Trump’ın planladığı yeni vergi reformu yasasının bu yıl geçme olasılığıyla ilgili artan endişeler hisse senedi, emtia ve döviz piyasalarına satış getirdi. Yatırımcılar güvenli limanlara yöneldi.
DIŞ HABERLER - Küresel piyasalarda, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinden bu yana en sert satış dalgası yaşanıyor. Trump’ın planladığı yeni vergi reformu yasasının bu yıl geçme olasılığıyla ilgili artan endişeler, Obamacare olarak bilinen sağlık reformunun geleceğiyle ilgili kaygılar ve Rusya’nın seçimlerdeki payıyla ilgili FBI soruşturması yatırımcının keyfini kaçırdı. Hisse senedi piyasalarına satış getirirken, yatırımcılar güvenli liman arayışına girdi.
Trump, ABD’de önceki gün Temsilciler Meclisi’ni ziyaret ederek, ülkenin en önemli gündem maddelerinden olan yeni sağlık yasası hakkında Cumhuriyetçi vekillerle bir görüşme gerçekleştirdi.Yeni yasa tasarısının Temsilciler Meclisi, ardından da Senato’dan mutlaka geçmesi gerektiğini belirten Trump, önceki Başkan Barack Obama döneminde çıkarılan ve kamuoyunda “Obamacare” olarak bilinen sağlık reformu yasasının çok kötü ve değişmesi gereken bir yasa olduğunu söyledi. Trump, “Yeni sağlık yasasını çıkarmazsak bu kalabalıkları artık toplayamayız. Bunu yapmazsanız 2018’de pek çoğunuzun koltuğunu kaybedeceğini düşünüyorum” dedi.
Wall Street’te 5 ayın en sert düşüşü
New York borsası, önceki gün son 5 ayın en kötü günlük performansını gösterdi. Dow Jones endeksi yüzde 1.14, S&P 500 endeksi yüzde 1.24 ve Nasdaq endeksi yüzde 1.24 değer kaybetti. ABD Başkanı Trump’ın planladığı yeni vergi reformu yasasının bu yıl geçme olasılığıyla ilgili artan endişeler ABD’nin önemli bankaları ve şirketlerinin hisselerini olumsuz etkiledi. Söz konusu algı sebebiyle ABD’li firmalar vergi indiriminin hızlı şekilde gerçekleşmeyeceğine inanmaya başladı, ABD nin yatırım bankacılığı, otomotiv ve teknoloji şirketlerinin hisselerinde büyük kayıplar görüldü.
Satış dalgası Asya ve Avrupa’ya da yayıldı. Asya tarafında ABD’den devralınan negatif atmosferin etkisiyle Nikkei 225 endeksi yüzde 2.1 değer kaybetti. Çin de Şanghhay bileşik endeksi de yüzde 0.7 geriledi. Avrupa’da borsalar son iki haftanın en düşük seviyesine indi. Bankalar en fazla değer kaybedenler arasında yer aldı.
Dolar endeksi 100 seviyesinin altına indi
Trump ile balayının bitmesinden en ağır darbeyi dolar aldı. Fed’in faizleri hızlı artırmayacağına vurgu yaptığı son toplantısından bu yana dolarda başlayan kan kaybı hızlandı. Dolar Japon Yeni karşısında son 4 ayın en düşük seviyesine indi. Euro da dolar karşısında 1.08 seviyesini aşarak 7 haftanın en yüksek seviyesini test etti. Doların maör paralar karşısında seyrini gösterin dolar endeki 100.0 düzeyinin altını gördü ve 99.62 seviyesine geri çekildi. Güvenli liman arayışındaki yatırımcılar altın, tahvil ve Japon yenine yöneldi. Altının onsu 1.248,47 dolara çıktı. Altın, geçtiğimiz hafta Fed’in faizi 25 baz puan artırdı toplantıdan bu yana yaklaşık 50 dolar prim yaptı. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2.41 seviyesine çıktı. ABD ve Almanya’nın 10 yıllık kağıtları arasındaki fark 195 puanla kasım ayından bu yana en düşük seviyeye indi. Yen de dolar karşısında 111,55 seviyelerine çıktı.
Emtia fiyatlarında gerileme yaşandı
Emtia fiyatlarında ise geri çekilme yaşandı. Brent petrolünün varili 50.76 sent düzeyine gelirken, bakır yüzde 0.5 değer kaybederek 5.747 dolar/ton seviyesinden satıldı.
TÜRKİYE, GELİŞEN ÜLKELER ARASINDA İKİNCİ CAZİP PİYASA
Büyüme, faiz getirisi, hisse senedi değerlemelerini içeren Bloomberg tarafından gerçekleştirilen bir analizde Türkiye, Meksika’nın ardından en cazip ikinci gelişen piyasa olarak görülüyor. Analizde Meksika, yatırımcılar için en cazip gelişen piyasa olurken, Hindistan ise en az cazip piyasa olarak belirlendi. Bloomberg analizinin içerdiği dokuz ülke JPMorgan Chase’in ‘Gelişen Piyasa Paraları Endeksi’nden belirlenmiş. Söz konusu ülkelerin arasında Türkiye en cazip ikinci gelişen ülke olarak öne çıkıyor.
Sıralamaya konu olan kriterler şu şekilde: Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) , cari açık/GSYİH, gösterge hisse senedi endeksinde fiyat/ kazanç rasyosu, 10 yıl vadeli tahvillerin faiz getirisi, reel efektif döviz kuru, ima edilen kur volatilitesi, kredi derecelendirme kuruluşlarının ülke notu. Söz konusu kriterlere göre Türkiye, on gelişen piyasa arasında Meksika’nın ardından yatırımcılar için en cazip ikinci ülke oluyor.8 Kasım’daki tarihi ABD başkanlık seçimlerinde zaferle çıkan Donald Trump’ın Meksika’yı ağır eleştirmesinin ardından ülkenin para birimi peso sert gerilemiş ve Meksika tahvil faizleri yükselmişti. Tahvil faizlerindeki bir miktar toparlanmaya karşın hala ABD seçimleri öncesindeki seviyelerden yaklaşık yüzde 1 yukarıda bulunuyor. Reel efektif kuru 21 yılın en düşüğüne yakın seyreden peso, ihracatçıların görünümünü destekliyor.