S&P: Türkiye bankaları ekonomik zayıflığa dirençli
S&P, Türkiye'deki bankaların ülkenin ekonomik zayıflığına karşın dirençli olmaya devam ettiğini bildirirken Türkiye bankalarının geri dönmeyen kredilerinin yaklaşık olarak yüzde 5 oranında artabileceğini kaydetti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, çarşamba günü yaptığı açıklamada Türkiye'deki bankaların ülkenin ekonomik zayıflığına karşın dirençli olmaya devam ettiğini bildirdi.
Standard & Poor's, zayıf faaliyet koşullarının bankaların direncini test edeceğini bildirirken, 2017 yılında Türkiye bankalarının geri dönmeyen kredilerinin yaklaşık olarak yüzde 5 oranında artabileceğini kaydetti.
S&P, 2017'de Türk bankaları için ana risklerin fonlama ve varlık kalitesi alanlarında yatmakta olduğunu bildirdi. Ancak S&P, yeterli sermaye kaliteleri, yeterli karları ve iyi sermayelendirilmiş olmalarının bankaların her türlü potansiyel ılımlı oynaklığı finansal profillerine aşırı, gereksiz zarar vermeden absorbe edebilmelerine imkan vereceğini
savundu.
S&P Global Ratings analisti Magar Kouyoumdjian yaptığı değerlendirmede, "Bizim görüşümüze göre, Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında devam eden değer kaybı Türk bankaları için dolaylı kredi risklerini artırıyor. Değer kaybı, bankacılık sistemi kredilerinin yaklaşık üçte birinin döviz cinsinden olduğu ortamda, borçluların kredi geri ödeme kabiliyetleri üzerinde baskı yaratabilir" dedi.
Temel senaryoda, 2017 yılında Türk bankalarının varlık kalitesinde ılımlı bir kötüleşme beklediklerini ifade eden Kouyoumdjian, 2016 sonunda yüzde 3,3 olan sorunlu kredilerin toplam brüt kredilere oranının yüzde 5 civarına yükselmesini beklediklerini vurguladı.
Kouyoumdjan lirada daha fazla zayıflama yaşanması halinde, şirketlerin büyük açık pozisyonlarına bağlı olarak geri ödeme kabiliyetlerinin zarar görebileceğini ve bunun varlık kalitesinde kötüleşmeyi daha da artırabileceğini belirtti.
S&P raporunda, jeopolitik risk ve terörizm, geçen yıl yaşanan başarısız darbe girişimi ve nisan ayında yapılacak anayasa değişikliği referandumunun ek riskler yarattığı da savunuldu.
Raporda ayrıca, Türk bankacılık sektörünün dış fonlama kaynaklarına ağır bağımlılığı nedeniyle global likidite, getiri değişiklikleri ve yatırımcıların Türkiye için risk algılamalarında değişikliklerin bankaların fonlama ve likiditeleri üzerinrde baskı yaratabileceğini
vurgulandı.
Raporda, "Türk bankalarının finansal profilleri ve performansları son yıllarda kötüleşen yurt içi ekonomik ve siyasi ortam ile yakın korelasyon içinde olmaya devam ediyor.
Bununla birlikte, Türk bankalarının ülkenin ekonomik zayıflığına dair işaretlere dirençli olmaya devam edeceklerine inanıyoruz. Her ne kadar bankalar göreceli olarak yüksek riskli ortamda faaliyet gösterseler de, yeterli sermaye kaliteleri, yeterli karları ve iyi sermayelendirilmiş
olmaları, her türlü potansiyel ılımlı oynaklığı finansal profillerine aşırı, gereksiz zarar vermeden absorbe edecek yeterli bir tampon oluşturacaktır" değerlendirmesi yapıldı.