Şimşek: Piyasa koşulları kendiliğinden sıkılaştı

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, piyasa finansal koşullarının kendiliğinden sıkılaştığını söyledi.

Şimşek yaptığı konuşmada, "Bankacılık sektörünün aktif kalitesi yüksek, kârlılığı makul" diye konuştu.

Şimşek, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonunca (TÜGİK) Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen "TÜGİK İş Zirvesi-2018" programında, iş zirvelerinin geleceği konuşmak açısından önemli olduğunu dile getirdi.

Toparlanan dünya ekonomisinin hızlı bir büyüme döneminde olduğuna işaret eden Mehmet Şimşek, bunun Türkiye açısından da önemli ve olumlu olduğunu ifade etti.

Şimşek, küresel kriz öncesine erişilememiş olmasına rağmen dünya ticaretinde de artış yaşandığını belirtti.

Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımında, önceki 2 yıla oranla 2017'de olumluya dönüş olduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Şimşek, dünyadaki enflasyonun ortalama yüzde 3,3 ile kontrol altında olduğunu, gelişmiş ülkelerde ise bu oranın yüzde 2'nin altında olduğuna dikkati çekti.

Dünyadaki jeopolitik gerginliklerin yeni olmadığını anlatan Şimşek, "Piyasalar bunu çok umursuyor gibi değil. Uzun vadede dünya ekonomisinin önünde ciddi sorunlar ve meydan okumalar var. Bunu çözmeden kriz öncesine dönmek zor görünüyor. Kriz sonrası korumacılık arttı. Bu dönemde en fazla reformlara ihtiyaç var." diye konuştu.

Dünyada faizlerin düşük olmasına rağmen dünyadaki yatırımlarda artış olmadığına değinen Mehmet Şimşek, dünyada ciddi bir borç sorunu bulunduğunu, son dönemde bu borç yükünün arttığını bildirdi.

Faizler yükselirse dünyada bu borcu yönetmenin zorlaşabileceği uyarısında bulunan Şimşek, "2018'den itibaren parasal genişlemenin duracağı ve parasal politikalarda sıkılaşmaya gidileceği öngörülüyor. 30'dan fazla ülke potansiyelinin üzerinde büyüdü. 2007'den sonra korumacılıkta muazzam bir artış oldu. Yatırımlar olmadan büyümeyi sürdürmek mümkün değil. Uzun süredir gelişmiş ülkelerde düşük faizlere rağmen yatırımlar düşük seyrediyor." dedi.

Dünya ekonomisinin küresel kriz sonrası iyi dönemini yaşadığını anlatan Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Temel sorunlar çözülürse dünya ekonomisi güçlenmeye devam eder. Daha çok insan yoksulluktan kurtulur. Küresel refah ve ticaret artar. Birlikte çalışma kabiliyetini göstermezsek, o zaman maalesef küresel toparlanma uzun soluklu olmayabilir." ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisi

Türkiye'nin ekonomide son 15 yılda büyük bir başarı hikayesi yazdığını ifade eden Şimşek, bu dönemdeki ortalama büyümenin yüzde 5,7 olduğunu kaydetti.

Bunun güçlü bir büyüme olduğunu vurgulayan Mehmet Şimşek, şöyle devam etti:

"Çin ve Hindistan'dan sonra en güçlü büyümeyi ülkemiz ve Endonezya sağladı. 2002'den önce ortalama yüzde 4,4 büyüyorduk. Bu bir puanlık farkın esas kaynağı siyasi istikrar ve reformlar. İkinci ve üçüncü nesil reformlar önem arz ediyor. Türkiye'nin dünyaya göre avantajları var. İstikrarı reformlarla desteklediğimiz ölçüde Türkiye büyümeye devam eder. Gelişmiş ülkelerle arayı kapatıyoruz. ABD ile arayı neredeyse 20 puan, AB ile ise 28 puan kapattık. Bu hızla devam edersen AB ile aramızdaki farkı 14 yılda kapatırız."

Türkiye'nin büyümesinin 2018'de de güçlü şekilde devam edeceğini kaydeden Şimşek, "Yılın ilk çeyreğine baktığımız zaman güçlü bir seyir var. Türkiye'nin orta vadeli programa paralel olarak büyüme olasılığı yüksek." şeklinde konuştu.

Türkiye'de yatırımda teşvik talebinin rekor düzeyde olduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Şimşek, geçen yıl 206 bin firmanın kredi garanti fonundan faydalandığını, bunun çok iyi bir sayı olduğunu bildirdi.

"AB'nin toparlanması Türkiye için şans"

Şimşek, Türkiye'de geçen sene 1 milyon 635 bin kişiye iş bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"2007'den itibaren 511,8 milyon nüfuslu AB'de istihdam artışı 5,2 milyon kişiyken, 80,8 milyon nüfuslu Türkiye'de ise 8,7 milyon oldu. Bu dönemde yoksulluk azaldı. AB'nin ekonomik toparlanması Türkiye için şans. AB, İngiltere'nin ayrılma kararına rağmen güçlü bir şekilde devam ediyor. AB kaynaklı riskler oldukça düşük. 2040 yılına kadar AB'de 14 trilyon dolarlık altyapı yatırımı olacak. Biz bu nedenle AB'ye 3-4 yıldır 'Gelin sizinle şu Gümrük Birliğini genişletelim' diyoruz. Bunun sayesinde iş insanlarımız Avrupa'daki büyüyen pastadan pay alabilecek. Biz rekabetten korkmuyoruz, iddialıyız. Turizmde toparlanma var. Türkiye turizmde eskiden yakaladığı zirveye dönecek."

Turizm sektörünün güçlü ve önem verdikleri bir sektör olduğunu aktaran Mehmet Şimşek, bu sektörü sağlık turizmiyle güçlendirecek ciddi çalışmalar yapıldığını belirtti.

Türkiye'nin 2002 öncesinde iflasın eşiğinde olduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Türkiye enflasyonu tek haneye indirerek büyük bir başarı öyküsü yazdı. Fiyat istikrarı Türkiye için çok kritik. Enflasyonun hızlı bir şekilde tek haneye indirilip kalıcı olarak orada tutulması, büyüme ve kamu maliyesi açısından çok kritik." diye konuştu.

Mali disiplinin Türkiye'nin güçlü tarafı olduğuna işaret eden Şimşek, Türkiye'nin, borçluluk düzeyi makul ülkeler arasında yer aldığını vurguladı.

Firmalara kur riskini yönetmelerine yardımcı olarak kendi ayaklarına sıkmalarını önlemeye çalıştıklarını ifade eden Mehmet Şimşek, Türkiye'nin gelecek şoklara karşı hazırlıklı olması için gerekli tüm reformları yaptıklarını dile getirdi.

"Daha çok ortak, daha çok sermaye piyasası kaynakları, ortaklık, kredi yerine ortak alın özellikle yabancı ortak, birleşirseniz finansman probleminizi de doğal bir şekilde çözebiliyorsunuz. Benim Bursa'da, Uludağ'da söylediğim de aslında buydu." diyen Şimşek, kişi başına milli gelirde Türkiye'nin yüksek gelir düzeyine ulaşması için de reformlara gideceklerini belirtti.

Banka faizleri konusunda yatırımcıların desteklenmesi gerektiğini aktaran Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Türkiye'nin algısı gerçekleri tam yansıtmıyor. Algıyı düzeltmek için daha fazla çalışmamız ve reformlara devam etmemiz lazım." dedi.

Türk iş dünyasının önde gelen isimlerinin genç iş adamlarıyla buluşarak tecrübelerini aktardığı TÜGİK İş Zirvesi-2018, yarın sona erecek.