'Merkez sıkılaştırmaya devam edecek'

TL'deki değer kaybının enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri zayıflasa da, yüksek gıda fiyatları ve enflasyon görünümündeki risklerin canlılığını koruduğu belirtiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 27 Temmuz Perşembe günkü Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerde değişiklik beklenmiyor.

Ekonomistler, Türk lirasının son dönemde dolar karşısında değer kazanması, Merkez Bankası'nın sıkı duruşu ve baz etkisinin desteğiyle enflasyondaki düşüş trendinin sürmesi nedeniyle bu ayki PPK toplantısında faizlerin sabit tutulmasını öngörüyor.

Garanti Yatırım Başekonomisti Nihan Ziya Erdem, önceki toplantıda olduğu gibi bu ayki PPK toplantısında da faiz oranlarının sabit tutulmasını beklediğini belirtti. Bu beklentilerinde mevcut enflasyon seviyesi ve TCMB'nin para politikasındaki sıkı duruşa ilişkin verdiği mesajların etkili olduğunu ifade eden Erdem, mayıs ve haziran aylarında enflasyonda düşüş olsa da mevcut enflasyon seviyesinin, TCMB'nin orta vadeli hedefinin oldukça üzerinde seyrettiğini aktardı.

Erdem, ayrıca TL'deki değer kaybının enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri zayıflasa da yüksek gıda enflasyonu ve beklenti kanalıyla enflasyon görünümündeki risklerin canlılığını koruduğuna dikkati çekerek, "Bizim ve TCMB'nin enflasyon trendine ilişkin tahminlerimize göre; enflasyonun temmuz ayında düşmeye devam etmesi ancak takip eden aylarda sınırlı da olsa tekrar yükselmesi bekleniyor." dedi.

Temmuz ayında yıllık enflasyonda düşüş gerçekleşse de enflasyon görünümünde TCMB'nin işaret ettiği belirgin iyileşmenin gerçekleşmeyeceğini tahmin eden Erdem, bu kapsamda TCMB'nin PPK karar metninde manşet enflasyondaki düşüşlere rağmen risklere ve sıkı duruşun devamına ilişkin vurgusuna devam etmesini beklediklerini söyledi.

Nihan Ziya Erdem, TCMB'nin bir sonraki PPK toplantısının 14 Eylül’de olmasının, o tarihe kadar Fed ve ECB para politikasına ilişkin beklentilerin piyasalarda yaratabileceği oynaklıkları da göz önüne alarak Merkez Bankası'nın mevcut duruşunu korumasını destekleyebileceğini kaydetti.

"Merkez Bankası değişikliğe gitmeyecek"
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali, TCMB'nin bu toplantıda faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini öngördüğünü söyledi.

Karar metninde son dönemde alışagelindiği üzere enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı likidite duruşunun devam edeceğine dair mesajın verilmeye devam edileceğini belirten Kırali, "Son aylarda hem TL'deki değer kaybının durması ve dolayısıyla geçişkenlik etkisinin azalması hem de olumlu baz etkisi nedeniyle enflasyonda bir gevşeme söz konusu." dedi.

Kırali, bu trendin temmuz ayı enflasyonunda muhtemelen artarak devam edeceğini ancak ağustos ayı sonrasında baz etkisi nedeniyle yıl sonuna kadar enflasyonda tekrar bir artış eğiliminin görüleceğini kaydetti.

TCMB'nin sonbaharda hem enflasyondaki bu geçici yükseliş hem de ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) gelmesi muhtemel sıkılaştırıcı kararlar nedeniyle tedbirli davranacağını tahmin eden Kırali, yılın son ayına kadar faiz oranları ve likidite duruşunda gevşemeye gitmeyeceğini ifade etti.

"Temkinli bir değerlendirme yapılacak"
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, Merkez Bankası'nın önceki toplantıda hiç bir faizde değişikliğe gitmediğini ve manşet enflasyonun yıllık artışının haziranda yüzde 10,9 seviyesine yavaşlamasına rağmen aradan geçen sürede ortalama fonlama maliyetinde de bir değişikliğe yönelmediğini anımsattı.

Bu toplantıda da pas geçmesinin en yüksek olasılık gibi göründüğünü söyleyen Bürümcekçi, ancak genel beklentiye paralel olarak 3 Ağustos'ta açıklanacak temmuz ayı manşet enflasyonunun lehteki baz etkileri nedeniyle tek haneye doğru yaklaşmasının söz konusu olabileceğinden, TCMB'nin takip eden dönemde ortalama fonlama maliyeti ile enflasyon arasında açılan makası koruma eğiliminde olup olmayacağının bu toplantıda alınan karardan belki de daha önemli olacağını vurguladı.

Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Merkez Bankası'nın, temmuzdan sonraki ilk toplantısı 14 Eylül'de ve bu kez 20 Eylül'deki FOMC toplantısından önce ancak 7 Eylül'deki ECB toplantısından sonra gerçekleşecek. Söz konusu bankaların eylül toplantıları özellikle parasal genişleme (QE) programlarına yönelik açıklama beklentileri nedeni ile önemli görünse de, TCMB'nin duruş değişikliğine gidip gitmeyeceğini ağustos sonunda enflasyonda gelinen noktanın belirleyeceği söylenebilir. Bu bağlamda, temmuz karar metninde enflasyon açısından kısa vadede gerileme beklentisi dile getirilse de, sonrasındaki seyir için temkinli bir değerlendirme yapılacaktır."

"Sıkı para politikası duruşu sürecek"
Ziraat Bankası ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da küresel anlamda temmuz-ağustos döneminin merkez bankaları ve piyasa arasında etkileşim süreci şeklinde geçeceğini ifade etti.

Sonbaharda Fed'in bilançosunu küçültmeye başlaması ve ECB'nin de para politikasını normalleştirmeye başlamasının öngörüldüğünü belirten Yılmaz, "Majör merkez bankaları, uygulama öncesinde önümüzdeki dönem planları ile ilgili piyasayı mümkün olduğunca sözle yönlendirmeye çalışacaklardır. Özellikle ağustos ayı sonundaki Fed'in ev sahipliğinde gerçekleşen Jackson Hole sempozyumu karar vericiler ve piyasa arasındaki iletişim açısından önemli bir fırsat." dedi.

Yılmaz, küresel para politikası konjonktürü doğrultusunda perşembe günü merkez bankasının faiz parametrelerini sabit tutmasını beklediklerini söyledi.

Şu ana kadar sıkı para politikası duruşu ile kur oynaklığını düşürmeyi başaran TCMB'nin mevcut seyrin sürmesini arzulayacağını tahmin eden Yılmaz, açıklanan güncel verilerin, yıl başında ortaya çıkan enflasyonist baskıların geride kalmaya başladığını gösterdiğini dile getirdi.

Ekonomist Yılmaz, kur istikrarı ve sıkı para politikası duruşunun enflasyonu kontrol altına alınmasındaki payının yüksek olduğunun altını çizdi.

Enflasyonda yaz aylarında geçici bir düşüşle karşılaşılacağını tahmin eden Yılmaz, "Kalıcı düşüşün ise sene sonunda aralık ayında belirmesini bekliyoruz. Merkez Bankası'nın kendi projeksiyonları da benzer bir görünüm ortaya koyuyor. Bu nedenle faiz parametrelerinde enflasyonda kalıcı düşüş belirmeden değişiklik beklemiyoruz ve sıkı para politikası duruşunun sürmesini öngörüyoruz." görüşlerini paylaştı.

"Merkez Bankası'ndan aksiyon beklemiyoruz"
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Orkun Gödek, Merkez Bankası'ndan temmuz ayı PPK toplantısında politika faizi olarak kullandığı araçların tamamında herhangi bir aksiyon almasını beklemediklerini söyledi.

İçeride para politikasının ana belirleyicisinin bir süredir olduğu üzere enflasyondaki yüksek seyir ve gelecek dönem şekillenmesi olduğuna işaret eden Gödek, "TCMB'den nötr hamle ve fakat enflasyon vurgusunun korunması beklentisindeyim. TL'nin sepet bazında mevcut parite hareketi ve dolar endeksi fiyatlaması ile değerlenme isteğinin sınırlı kalması soru işareti yaratıyor. Ek katalizör iyimserlik ise tahvil faizlerindeki düşüşten gelebilir. O da yine enflasyon görünümüne bağlı." dedi.

"Fed sinyalleri önemli"
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı ise TCMB'nin faiz göstergelerinde herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemediklerini söyledi.

Enflasyonda en kötünün geride kaldığının düşünülmesine karşın, yıllık oranın hala yüksek seviyelerde bulunmasının para politikasında sıkı duruşun korunması beklentilerinde en önemli etken olduğunu ifade eden Tokalı, küresel likidite koşullarının şimdiye kadar gelişen ülkelere yönelik sermaye girişini destekleyici olsa da gelecek dönem için özellikle merkez bankalarının bilanço küçültülmesi yoluyla daha az cazip bir görünüm sunduğunu vurguladı.

Tokalı, küresel büyümede kalıcı görünüm oluşmasında yaşanan sıkıntıların düşük faiz ortamının devamına işaret etmesine karşın, merkez bankalarının geleneksel olmayan yöntemlerden yavaş da olsa geri çekilme sinyallerinin geçmiş döneme göre daha temkinli duruşu getirdiğini bildirdi.

ECB'nin ardından bu hafta Fed'den de benzer yönde sinyaller gelip gelmeyeceğinin, TCMB'nin bu haftaki toplantısında yer alacak ifadelerde önemli olacağına işaret eden Tokalı, Fed'in bilanço küçültülmesine yönelik zamanlama yönünde daha net ifadelerin, TCMB'nin de küresel likidite koşullarına daha temkinli yaklaşımını getirebileceğini aktardı.

"Politika duruşunun değişmesi için enflasyon kalıcı olarak yönünü aşağı çevirmeli"
Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül, TCMB'nin perşembe günü faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesini beklemediğini belirtti.

Enflasyon oranlarında faizlerde yukarı yönlü bir değişiklik yapmasını gerektirecek bir artışın olmadığına dikkati çeken Şengül, ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 11,95'te sabit tutulmasının da gevşeme yönünde bir adım atılmayacağını gösterdiğini söyledi.

Şengül, enflasyonun seyrinin birkaç aylığına düşüş yönünde olsa da TCMB'nin mevcut politika duruşunu değiştirmesi için enflasyonun kalıcı olarak yönünü aşağı çevirmesi gerektiğini vurguladı.

PPK'nın enflasyonun yüksek seviyesinin yine fiyatlama davranışlarında bozulmaya neden olabileceği riskine vurgu yapmasını beklediğini ifade eden Şengül, "Zira son beklenti anketi gösterdi ki enflasyondaki düşüşe rağmen orta uzun vadeli, yani 12 ve 24 aylık enflasyon beklentilerinde bozulma devam etti." dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir