Kur riski yönetiminde sıra "büyüklerde"
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 büyük ölçekli şirket için veri tabanı ve düzenleme çalışmalarını bu yılın ilk yarısında tamamlayacağız" dedi.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küçük ve orta ölçekli şirketlere yönelik tedbirlerin ardından kur riski yönetimine ilişkin çalışmaların ikinci aşamasını büyük ölçekli şirketlerin oluşturduğunu belirterek, "15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 şirket için veri tabanı ve düzenleme çalışmalarını bu yılın ilk yarısında tamamlayacağız" dedi.
Kur riski yönetimi ile hem mevzuat çerçevesi hem de uygulamaya yönelik atılacak adımlarla örnek teşkil edecek bir yapısal reformu hayata geçirmiş olacaklarını söyleyen Şimşek, şunları ifade etti:
"Reel sektörün yabancı para borçlanma dinamikleri ve kur riskinden korunma mekanizmaları ayrıntılı olarak çalışılmaktadır. Reel sektörün kur riskinin daha iyi yönetilmesi amacıyla başlattığımız yapısal dönüşüm çalışmasının önemli bir parçasını '32 Sayılı Karar'da yaptığımız değişiklikler oluşturmaktadır. Basiretli borçlanmaya, kur riskinin etkin yönetimine ve finansal istikrara katkı sağlamak amacıyla ilk aşamada 15 milyon dolar ve altında yabancı para kredi bakiyesine sahip firmaları düzenleme kapsamına aldık. Buna ilişkin karar da geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlandı"
Sıra büyük şirketlerin döviz borcunda
Şimşek, yeni düzenlemeyle döviz geliri ile kredi kullanımı arasında etkin bir bağ kurulduğunu ifade ederek, firmaların döviz kredi bakiyesinin son 3 mali yıl döviz gelirleri toplamıyla sınırlandırıldığını, dövize endeksli kredi uygulamasının kaldırıldığını belirtti.
Söz konusu düzenlemenin mevcut kredi stokunu etkilemeyeceğine, sadece yeni kredileri kapsayacağına işaret eden Şimşek, "Ayrıca düzenlemede yer alan istisna hükümleri ekonomik büyüme ve yatırımlar açısından destekleyici bir mahiyet taşımaktadır" dedi.
Küçük ve orta ölçekli şirketlere yönelik tedbirlerin ardından kur riski yönetimine ilişkin çalışmaların ikinci aşamasını büyük ölçekli şirketlerin oluşturduğunu bildiren Şimşek, 15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 şirketin, döviz yükümlülüğündeki payının yüzde 84 olduğuna dikkati çekti.
"Önemli bir yapısal reform ve dönüşüm"
Şimşek, kur riskinin yönetilmesi ilişkin çalışmanın önemli bir yapısal reforma ve dönüşüme işaret ettiğini vurguladı.
Şimşek, "Risklerin zamanlı ve detaylı tespiti kadar risk yönetim anlayışının yerleşmesi, risk yönetim araçlarının yaygınlaştırılması ve maliyetlerin iyileştirilmesi çalışmamızın önemli bileşenlerini oluşturuyor. Mevzuat çerçevesi kadar uygulamayı da planlıyoruz. Bu yönüyle örnek teşkil edecek kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü söyleyebilirim. Kur riski yönetimi ile hem mevzuat çerçevesi hem de uygulamaya yönelik atılacak adımlarla örnek teşkil edecek bir yapısal reformu hayata geçirmiş olacağız" dedi.
"Amacımız kırılganlıkları azaltmak"
Merkez Bankası bünyesinde firma bazında yabancı para pozisyonunun, nakit akımının ve türev ürün kullanımının izlenebilmesini hedefleyen kapsamlı bir veri tabanı oluşturulması çalışmasının son aşamaya geldiğini ifade eden Şimşek, buna ilişkin yasal çerçevenin aralık ayında tamamlandığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Bağımsız denetimi de içerecek şekilde tasarlanan sürecin teknik alt yapı çalışmaları bitmek üzere. Elde edilen veriler ayrıntılı ve çok boyutlu analizler yapılmasına zemin oluşturacak. 15 milyon dolar üzerinde döviz borcu bulunan 2 bin 118 şirket için veri tabanı ve düzenleme çalışmalarını bu yılın ilk yarısında tamamlayacağız" şeklinde konuştu.
Yürütülen çalışmalarla bir risk haritasının oluşturulacağını belirten Şimşek, yeni mevzuatın bu risklerin en etkin şekilde yönetilebilmesi için dinamik bir yapı ortaya koyacağını ifade etti.
Türkiye'nin risk algısındaki iyileşmeyle birlikte borçlanma maliyetlerinde düşüş yaşanacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, "Nihai amacımız, kırılganlıklarımızı azaltarak istikrarlı büyümeyi kalıcı kılmaktır" değerlendirmesinde bulundu.