Kriterleri net belirlensin, kamu fonu da piyasaya gelsin
"Sermaye piyasalarını büyütmek gerek" diyen Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç kamunun elindeki İşsizlik Fonu ve DASK gibi fonlara dikkat çekti
Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, kamunun elinde İşsizlik Fonu, DASK gibi kamu fonları olduğunu, emeklilik fonları bulunduğuna işaret ederek, “Bu fonlar sabit getirili ürünlere yönlendiriliyor. Kamunun elindeki fonları belli kriterler belirleyerek sermaye piyasalarını destekleyecek şekilde hareket edilebilir. Bu fonların gelişi piyasayı da canlandırma noktasında fayda sağlayacaktır” dedi.
Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, son 5 yılda hem halka açılmak isteyen şirketler tarafında hem de yatırımcı algısı tarafında istenen verimin alınamadığı, sermaye piyasalarına karşı bir algı problemi yaşandığına değindi. Hem halka açılmak isteyen şirketlere bir ‘artı’ sağlayarak Borsayı daha cazip kılmak gerektiğine inanan Dinç, bireysel yatırımcıların da ‘tüyo’ ile değil profesyonel aracılarla yatırımcı olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de katılım bankacılığının geliştiğini son olarak da Ziraat Katılım’ın açıldığına değinen Dinç, Borsa İstanbul’un da aslında faize hassas kesim için önemli bir yatırım sahası olduğuna dikkat çekti.
"Tüyo ile gelen kazanamıyor kaybedince bize kızıyor"
Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, “Buraya insanlar ‘tüyo’ ile geliyor. Tüyo ile gelen kazanamaz. Kaybedince de bize kızar. Herkes taşın altına elini koysa ve bir algı araştırması yapıp bunu nasıl değiştirebiliriz diye baksak. Biz hep bu piyasayı nasıl büyütürüz diye bakıyoruz. Neyi desteklemeliyiz. Diyelim ki insanların domates yemesini istiyoruz. Domates üreticisini mi, satıcısını mı desteklemeliyiz. Eğer halkın domates yemesini istiyorsak, insanlarında domates yemeyi istemesi lazım. Kurumsal yatırımcının, profesyonelin arkasında bireysel ilginin de olması lazım. Fed faiz artıracak. İş faizi artırdığında bitmeyecek. Bir daha bir daha artıracak. Bir süre sonra da likidite azalacak. Sermaye piyasaları güçlü bir olsak bu süreçte bizim için daha kolay olacak” açıklamasını yaptı.
Şirketleri, vergi teşvikiyle cezbedebiliriz
Sermaye piyasalarının büyümesi için kamu fonlarının önemine de işaret eden Dinç, şöyle konuştu: “İşsizlik Fonu ve DASK gibi kamu fonları sabit getirili menkul kıymetlere yönlendiriliyor. Devlet fonları var, emeklilik fonları var. Kamunun elindeki fonları belli kriterler belirleyip sermaye piyasalarını destekleyecek şekilde hareket edip o fonlarında daha profesyonelce yönetilmesini sağlayabilir. Bu fonların gelişi piyasayı da canlandırma noktasında artısı olacaktır” şeklinde konuştu.
“Halka açılan şirketlerin sayısının artmasını istiyoruz ama halka açılmanın da şirketler için bir ‘artısı’ olması gerek” diyen Dinç, “Halka arz şirketlere sermaye sağlar. Ama bir şirket kolaylıkla kredi buluyorsa halka arzı tercih etmez. Şirketlere vergisel açıdan da bazı teşvikler sağlamak lazım. Neden halka açılayım diye sorduğunda ‘kurumsal yönetişimi sağlamak, eltiler kavgasını önlemek’ için demek daha orta vadeli bir söylem. Oran vermek istemem ama Borsa’ya gelmeye karar veren bir şirkete halka açılan kısım üzerinden kurumlar vergisinde bir indirim yapılabilir. Ya da temettü stopaj oranları üzerinden bir düzenleme yapılabilir” ifadelerini kullandı.
Borsa İstanbul 21 Eylül’e kilitlendi
Borsa İstanbul ilk stratejik ortaklık imzasını attığı Nasdaq anlaşmasının ilk fazını 21 Eylül’de Kurban Bayramı tatilinden de yararlanarak tamamlamayı hedefliyor. Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, “21 Eylül’e kilitlendik” diyerek piyasadaki tüm paydaşlara “Bu tarihten vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdiklerini söyledi. Hem Türkiye Sermaye Piyasası Birliği üyelerine hem de Sermaye Piyasası Kurulu’na pay piyasasındaki teknolojik dönüşümü tamamlayacaklarını söylediklerini vurgulayan Dinç, “Odak kayması istemiyoruz. Hiç kimsenin ağustos ayında gelip de problem var demesini istemiyoruz. Şimdiden herkes önlemini alsın. 22 Eylül bile olsun istemiyoruz” dedi. Dinç, önümüzdeki günlerde Stocholm’de Nasdaq yetkilileri ile buluşacağını ve 21 Eylül’den önce programlanmış bir de New York toplantıları olduğunu kaydederek “Projeyi karşılıklı gözden geçireceğiz. Bu projenin başında bizzat ben varım. Diğer tüm projeler bunun üzerine konumlanacak. Çünkü yapacağımız her yenilik sonuçta alt yapı yatırımının üzerine inşa edilecek. Bizim yapılacaklar listemizin başında 1. fazı tamamlamak var” diyor. Borsa İstanbul için Nasdaq ile anlaşmanın 2. fazı ise borçlanma piyasasında teknolojik dönüşümü gerçekleştirmek.
Türkçe global olunmaz, iş yapma biçimini değiştirmeliyiz
Daha fazla yabancı şirketi Borsa İstanbul’a çekebilmek için o şirketlere kendi dillerinde açıklama yapabilme imkanı vermek gerektiğini de vurgulayan Tuncay Dinç, bir yabancı şirketin BIST’e kote olabilmesi için önce Türkçe bilen bir eleman bulması gerektiğini söyledi. Dinç, “Global olmak için iş yapma biçimimizi değiştirmemiz lazım. Global olalım ama ‘Türkçe global’ olalım diyoruz. Global oyuncu olmak istiyorsak Arapça bile açıklama yapılabilmeli” diye konuştu.
Tek hisse opsiyonları Londra’da açılacak
Borsa İstanbul geçtiğimiz dönemde Londra Borsası ve Londra Metal Borsası ile de anlaşmalar yapmıştı. Dinç, şimdi tek hisse opsiyonlarını Londra’da işleme açmaya hazırlandıklarını da belirtti. Dinç, “Bazı ürünlerin Türkiye’de piyasası yoksa yurtdışında açtığımızda kazanımı olur diye bakıyoruz. Bu kapsamda tek hisse opsiyonlarını yakında Londra’da açıyor olacağız. Bu ürünleri Türkiye’de de açtığımızda buradaki hacme desteği olacağına inanıyoruz” diye konuştu. Dinç, bu çalışmalarının Borsa İstanbul’un halka arzında fiyatın daha da yükselmesine temel olacağına inanıyor. “Birkaç hikaye daha yazdıktan sonra halka açılmalıyız. Nereye doğru gittiğimizi daha net ortaya koymak gerek” diyen Dinç, halka arz zamanlaması için 2016 ikinci çeyreğe de işaret etti.
Borsa’nın içinden teknoloji şirketi çıkartılacak
Tuncay Dinç, bir taraftan Nasdaq ortaklığının sonuçlarını görmek istediklerini anlatırken diğer taraftan da Borsa İstanbul’un önümüzdeki dönemde teknoloji ihraç edebilecek noktaya gelmesini istediklerini söylüyor. Zaten geçtiğimiz günlerde yapılan Borsa İstanbul ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile hayata geçirilen Türkiye’nin ilk tematik teknoparkı Finans Teknopark da bu bakış açısının sonucu. Önümüzdeki yıllarda bu teknoparkın da desteğiyle diğer borsalara yazılım satacak hatta ‘gelelim teknolojinizi yenileyelim’ diyebilecek kadar ‘teknoloji kuvvetli’ bir borsa haline gelmek istediklerini anlatan Dinç, “Keşke bizde diğer borsalara gidip ‘ben sana sistemi kurayım sen de bana hisse var’ diyebilecek konuma gelsek. Borsa'da böyle bir insan kaynağımız da var. Borsa’nın içinden teknoloji şirketi çıkarmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
EBRD anlaşması bölgesel ağ kurmak için önemli
Borsa İstanbul, bir şirket haline geldikten sonra hisselerinin yüzde 42.6’sını stratejik ortaklıklar, yüzde 42.75’ini halka arz edilebilecek tutar olarak belirledi. BIST, yüzde 42.6’lık stratejik payın yüzde 5’ini Nasdaq’a 2013 sonunda teknoloji odaklı bir anlaşma ile satarken geçen cuma yüzde 10’luk payını satmak için EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ile bir anlaşma imzaladı. Anlaşma onaylanırsa EBRD 2021 yılına kadar Borsa İstanbul’a ortak olacak. Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, EBRD’nin daha önce de Moskova ve Bükreş Borsalarına yatırımı olduğunu kendilerinin de Balkanlarda ve Türki Cumhuriyetlerdeki bazı borsalarla işbirlikleri ve ortaklıkları olduğuna değindi ve bu adımın kendileri için bölgesel borsa ağır kurmak adına önemli bir aşama olduğunu söyledi.