Korku ‘altın fiyatlarını’ yükseltecek
Geçtiğimiz yıl yükseliş trendine giren ve bu yıl çıkışını sürdüren altın uzmanlara göre daha güçlenecek.
Evrim KÜÇÜK
DIŞ HABERLER - Enflasyon bir paranın alım gücünün darbe almasıdır. Bununla savaşmak için yatırımcılar, merkez bankaları ve hatta vatandaşlar genellikle altın alırlar. Bazı uzmanlar bunu ‘korku ticareti’ olarak nitelendirir. Analistlere göre 2017’de ‘korku ticareti’ devam edecek. Analistler, geçen yıl yüzde 8’den fazla yükselen altının ons fiyatının bu yıl 1.500 doların üzerine çıkabileceğini düşünüyor.
Altın bu yıla hızlı başladı. Geçtiğimiz hafta 1.220 doları test eden altın, daha sonra ABD Doları’ndaki yükselişin etkisiyle kazanımlarının bir kısmını geri verdi ve spot piyasada bir ara 1.184 dolara geriledi. Ancak Trump yönetiminin atacağı adımlar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) alacağı kararlar ve dolar endeksi önümüzdeki dönem altın fiyatlarının yönünü belirlemesinde en önemli faktörler olacak. Bu çerçevede, piyasalarda kafa karışıklığı olduğunu söyleyen uzmanlar, Trump politikalarının uzun vadeli etkilerine yönelik daha belirgin fiyatlamalar yapılmaya başlanmasıyla güvenli liman altına talebin artabileceğini düşünüyor. Trump’ın politikacı korumalarının ABD’de üretim maliyetlerini yükseltmesi ülkede enflasyonu destekleyecek. Özellikle başka ülkelerde üretilerek ABD’ye gelen mallara uygulanması beklenen yüzde 35’lik tarifenin tüketiciye önemli ölçüde yansıması bekleniyor. Diğer yandan azalan regülasyon, vergi indirimleri ve altyapı harcamaları da talebi artırarak enflasyonu destekleyecek.
Çin’deki uygulamalar da altını besleyecek. Çin’de devam eden mali canlandırma önlemleri ve yükselen konut piyasası kredilerde yüksek artışa neden oluyor. Konut fiyatlarındaki aşırı yükselişin ardından düzenleyici otoritenin konut piyasası balonunun önüne geçmeye çalıştığı gözleniyor. Bunun ardından Çin’deki spekülatörler Çin Yuanı cinsinden varlıklarını hedge etmek için emtia piyasalarına yöneliyor. Bu enflasyonist uygulamalar, spekülatif yatırımları artıracak ve altına dayalı hisse yatırım fonlarına girişi artıracak.
Altının onsu 1500 dolara çıkabilir
Altında kısa vadeli hareketlere bakıldığında aşağı yönlü hareketlerde 1.170 dolar desteği izlenebilecekken yükselişlerde 1.235’e doğru tırmanış olabileceği belirtiliyor. Orta vadede ise altının daha da güçlenebileceği ifade ediliyor. HSBC, 2017’de altının ortalama 1.410 dolardan işlem göreceğini, yıl sonuna altın fiyatlarının 1.575 dolara çıkabileceğini öngörüyor. UBS, altın fiyatlarının bu yıl ortalama 1,350 dolardan işlem görebileceğini tahmin ediyor. Credit Suisse yılın ilk çeyreğinde altın fiyatlarının 1.500 doları görebileceğini düşünüyor. Bankanın yılın ilk çeyreğinde ortalama fiyat beklentisi 1.275 dolar, son çeyrekte ise 1.400 dolar. Yıllık ortalama fiyat beklentisi 1.338 dolar. Credit Suisse, fiyatların 2018’de ortalama 1.375 dolar olmasını bekliyor. RBC Capital’in 2017 yılı ortalama fiyat beklentisi 1.245 dolar.
ALTIN NEDEN YÜKSELECEK?
1- Jeopolitik nedenler: ABD’nin korumacı politikalarının yarattığı ticaret savaşı riski, İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci, Avrupa’daki seçimler gibi siyasi ve jeopolitik riskler altın alımına destek olacak. Altın genellikle kriz dönemlerinde en iyi performans gösteren varlık olarak biliniyor.
2- ABD hisse senedi piyasalarının aşırı değerlenmesi: ABD hisse senedi piyasaları rekor seviyede. Ancak Trump’ın ekonomide çok hızlı bir şekilde olumlu etki yaratması beklenmiyor. Rekor seviyedeki hisselerde yaşanabilecek sert bir düzeltme altına talep yaratabilir. Asya’da ekonomik canlanmanın devam etmesi: Asya hala dünyanın geri kalanından hızlı büyüyor ve emtia talebi sürecek.
3- Asya ülkelerinde büyüme ve altın talebi arasında güçlü bir korelasyon bulunuyor. Çin ve Hindistan’ın geçtiğimiz yıl dünya altn talebindeki artışta yüzde 50 olan payının, bu yıl yüzde 60’a çıkması bekleniyor.
4- ABD’de borçlanmanın artarak devam etmesi: ABD’nin federal borcu 19.96 trilyon dolar civarında. Ülkenin kamu borcu 20 trilyon doları aştığında uzmanlara göre bu dolar üzerinde baskı oluşturacak. Bu altına yarayacak.
5- Dünyada enflasyonun yükselmesi: ABD’de enflasyon yüzde 2.3 ile aralık ayında son 5 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Fed, enflasyonun endişe yaratacak seviyede olmadığını düşünüyor, bu da fi yatların yükseliş alını olduğuna işaret ediyor. Dünya genelinde de enflasyon yükseliyor. Almanya’da 2013’ten bu yana en yüksek enflasyon yaşanıyor. Çin’de de enflasyon aralıkta, 2011’den bu yana en yüksek seviyeye çıkmıştı. Enflasyon, tahvil ve diğer sabit getirili varlıkların cazibesini azaltırkan, altının parlamasına yardımcı olur.
6- Altına erişimin kolaylaşması : İnternet’in yaygınlaşması, ETF’lere hisse yatırım fonları) erişimin kolaylaşması daha ulaşılabilir yaptı.
7- Nakitsiz ekonomik sistemin güçlenmesi: Nakdin azaldığı ve nakitsiz ekonomik sistemlerin güçlenmeye başlandığı ortamda altın güvenli bir işlem aracı olarak ortaya çıkıyor.
8- Artan para arzı: Fed, para politikasını sıkılaştırmaya çalışsa da, dünyanın geri kalanında gevşeme hamleleri sürüyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) tahvil alımlarına devam ediyor. Asya ekonomilerinde de merkez bankalarının bilançoları büyüyor. Geçtiğimiz günlerde Çin Merkez Bankası para piyasalarına 164 milyar dolar enjekte etti. Para arzının para birimlerinin değerinde düşüşü gündeme getirmesi halinde, altının cazibesi artabilir.
9- Altın madenlerinde arzın azalması: Yeni altın rezervleri bulmakta zorlanan madencilerin üretimi yavaşlamaya başladı. Son 10 yılda araştırma bütçeleri 10 kat artsa da, yeni altın rezervi keşfi 2006’ya göre yüzde 85 azalmış durumda. Üstelik yeni keşfedilen yerlerde altın cevheri miktarı daha az. Bu da arz üzerinde olumsuz etki yaratabilir.
10- Altında güvenli yatırım algısının yeniden güçlenmesi: Geçtiğimiz yılın ilk yarısında altın fiyatları yüzde 26 yükselerek 1.300 dolar/onsun üzerine çıkırken, 2016’nın tümünde fiyatlar yüzde 8’in üzerinde artış gösterdi. Bu yıl da altın fi yatları yükseliş trendinde. Geçtiğimiz hafta fiyatlarda artış yüzde 5’i buldu. 3 yıl art arda yaşanan düşüşlerden sonra 2016’da altına karşı güvenli liman algısının altın lehine değiştiği ve 2017’de de süreceği belirtiliyor.