'İstanbul ve Londra İslami finans için işbirliği yapmalı'
İslami Finans Zirvesi’nin açılışında konuşan Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, Londra, "İslami ve konvansiyonel bankacılık konusunda küresel finans merkezlerinden biridir. İstanbul ve Londra İslami finans konusunda işbirliği yaparak ilerleyebilir" dedi.
İstanbul Talks İslami Finans Zirvesi, Türkiye Katılım Bankaları Birliği sponsorluğunda dün Birleşik Krallık Başkonsolosluğu'nda düzenlendi.
Açılış konuşmasını Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Judith Slater ve Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku'nun yaptığı İstanbul Finans Zirvesi, İslami Finansta İşbirliği başlığı altında Londra Finans Merkezi Başkanı Andrew Parmley'in İstanbul'un İslami finans merkezi olmasının önemine değindiği konuşmasıyla başladı ve 9 başlık altında 6 panel ile gerçekleşti.
Bankacılık sisteminde finansal inovasyonun şart olduğunu belirten Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, "Konvansiyonel bankacılık ile İslami bankacılık arasındaki en temel farklılık, İslami bankacılıkta finansal inovasyonu krizden sonra değil, önce planlayıp gerçekleştirmemizdir.
Londra, İslami ve konvansiyonel bankacılık konusunda küresel finans merkezlerinden biridir. İstanbul'un finans merkezi olması için potansiyeli, altyapısı, kapasitesi, insan gücü ve Türkiye ekonomisi yeterli. Ancak İstanbul'un finans merkezi olabilmesi için İslami finans dışarıda tutulamaz. Bu konuda İstanbul ve Londra İslami finans konusunda işbirliği yaparak ilerleyebilir" dedi.
Risk yönetiminin nasıl olması gerektiği konuşuldu
Panelde İslami bankacılıkta risk yönetiminin nasıl yapılması gerektiği, bankaların İslami fonlarını kullanırken ne tür risklerle karşı karşıya kaldığı ve bu riskleri nasıl tespit ettiği, risk aktarım kanallarının nasıl belirlendiği, etki ve olasılığın nasıl sayısallaştırıldığı ile risk azaltma politikalarına nasıl karar verildiği gibi konular üzerinde konuşuldu.
Risk yönetiminin önemli olduğunu ve bankaların bu riskleri yönetmesi gerektiğini, fon yönetimi konusunda BDDK'nın düzenleme yaparak belli kararlar aldığını belirten Utku, "konvansiyonel bankacılık ile İslami bankacılıktaki riskler benzer olmasına rağmen yapılar farklıdır. Aynı ekonomi içinde bulunsalar da maruz kaldıkları riskler kendi içinde ayrışır. Hibrit bir düzen ile sistemlerin iyileştirilerek hem spesifik hem de siyasi farklar anlaşılır hale getirilmelidir" ifadelerini kullandı.
Utku sözlerine: "Finanslar enstrümanlar üzerinde yaşanan eski krizler doğrultusunda yapılan yeni düzenlemelerle ilgili olarak İslami bankacılıkta da uyum ve algı konusunda gerekli fedakârlıkları yapacağız fakat regülasyonlar, olası riskler, tehditler konusunda reaktif değil proaktif davranılması gerekmektedir" diyerek devam etti.
"En büyük muşaraka Albaraka Türk'te"
Şu anda en büyük muşarakanın Albaraka Türk'te olduğunu söyleyen Utku, " Ancak bu bile bizde çok yüksek değil. Proje finansmanı, alt yapı finansmanı, dijital bankacılık vb. birtakım bankacılık enstrümanları gelişiyor, her birine yeni sistemler dâhil ediliyor ve özelleşme alanları tanınıyor. Burada önemli olan iyi bir modelin tecrübeye dayalı olmasıdır. Sahadan gelerek denge kurmalı, farklı ürünler, farklı testlerle geliştirilerek oluşturulmalıdır" şeklinde konuştu.