İşlenmiş altın ihracatında hedef "dünya birinciliği"
ERZURUM - Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (EESOB) Başkanı Rasim Fırat, Türkiye'nin işlenmiş altın ihracatında dünyada ikinci sırada yer aldığını belirterek, "İtalya ise birinci ancak Türkiye'de taş işlemeciliğinde ÖTV yüksek. Yani bu vergiler yüksek olmasa Türkiye altın ihracatında dünyada ilk sırada yer alır. Bizim hedefimiz de ilk sırada yer almak" dedi.
Aynı zamanda Kuyumcular Odası'nın da başkanı olan Fırat, Türkiye'nin kuyumculuk konusunda önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Fırat, ülkenin özellikle son yıllarda işlenmiş altında önemli bir ihracat potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Dünya ülkeleri gibi Türkiye'de de altının her zaman önemli madenler arasında yer aldığının altını çizen Fırat, vergilerin yüksek oluşunun ihracatı olumsuz etkilediğini ifade etti.
Fırat, "Türkiye, işlenmiş altın ihracatında dünyada ikinci sırada. İtalya ise birinci sırada. Ancak Türkiye'de taş işlemeciliğinde ÖTV vergisi yüksek. Yani bu vergiler yüksek olmasa Türkiye altın ihracatında ilk sırada yer alır. Bizim hedefimiz de ilk sırada yer almak. Taş işlemeciliği derken sadece hazırlanan taşlar, takılara yerleştiriliyor. Türkiye, kuyumculuk sektöründe çok önde yer alıyor. 2012 yılında ülkemizden 180 ton işlenmiş altın satıldı" şeklinde konuştu.
"Ülkelerdeki çalkantılar altın fiyatlarını yükseltti"
Türkiye'nin komşu ülkelerinde çalkantıların olduğunu belirterek, bununla ilgili altın fiyatlarının yükseldiğini ve bazen inişe geçtiğini söyledi.
Dünya ülkeleri arasında, özellikle Mısır ve Suriye'deki olaylardan dolayı altın fiyatlarının zaman zaman 95-96 bin liraya kadar yükseldiğini anımsatan Fırat, "Özellikle Merkez Bankası'nın dolar, avro ve TL karşısında müdahalesi sonucu altın fiyatlarında düşüş kaydedildi. Genelde 84-85 civarında seyrediyor. Makul fiyatlar da bu seviyededir. Çok ani bir hareketlilik olmazsa altın bu fiyatlarda seyreder" ifadelerini kullandı.
Kuyumculuk sektöründe ani düşüşlerin esnafa zarar verdiğine dikkat çeken Fırat, şunları kaydetti:
"Ancak fiyatların düşmesinden de sirkülasyon oluyor. Vatandaşın alım gücü artıyor. Vatandaş, alım satım yaptığı müddetçe de esnaf para kazanır. Dolayısıyla fiyatların düşük oluşu, kuyumcu sektörü açısından olumludur, iyidir. Keşke altın fiyatı daha düşük olsa ama sirkülasyonumuz iyi olsa alım satımımız yerinde olsa. Günde insanlarımız birkaç kilo altın alımı ve satımı yapabilseler. Sirkülasyon olursa esnaf para kazanır."
Türkiye ve dünya ülkelerinde ani bir hareketlilik olmadığı sürece altın fiyatlarının aynı seviyede seyredeceğinin altını çizen Fırat, "Suriye, Mısır olayları, dünya ülkelerindeki sıkıntılar, çalkantılar, savaşlar altın fiyatlarını sürekli yükseltir. Bütün dünya ülkeleri, kasalarındaki paraları altın olarak yaparlar. Dolayısıyla Allah korusun ülkeler arasında savaş çıkarsa o zaman altına talep çoğalır. Talep çok olduğu zaman da fiyatlar aşırı yükselir" diye konuştu.