İş Leasing’de hedef 10 bin müşteri

İş Leasing Genel Müdürü Hasan K. Bolat, son dönemde iş ve inşaat makineleri tarafında hızlı büyüdüklerini söyledi. Bolat, sağlık, madencilik ve temiz enerjiyi ise hedef sektörler olarak belirlediklerini açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

İş Leasing Genel Müdürü Hasan K. Bolat, son birkaç yılda KOBİ segmentinde yoğunlaştıklarını belirterek “2 bin civarında olan müşteri sayımızı yaklaşık 6 bin müşteriye ulaştırdık. Şimdi hedef 10 bin müşteriye ulaşmak” dedi.

İş Leasing Genel Müdürü Hasan K. Bolat ile şirketin hedeflerini ve sektördeki gelişmeleri konuştuk. Yaygın plasman hedefiyle çalıştıklarını belirten Hasan Bolat, “Son 3 yıldır KOBİ lerde yoğunlaşıyoruz. Üst üste müşteri adedinde yüzde 20’lik bir büyüme kaydederek ilerledik. Şu anda yaklaşık 6 bin müşteriye hizmet veriyoruz. Bu yılda 9. ay itibariyle müşteri adetimizde yüzde 22 oranında artış var. Önümüzdeki dönem için ilk hedef 10 bin müşteriye ulaşmak” açıklamasını yaptı. Bolat, müşteri tabanını yaygınlaştırmak için leasingin yatırımcıya tanıtımı, anlatılması ve kullandırılması gerektiğine de değinerek İş Leasing olarak girişimciler ile mahalli toplantılar düzenleyerek sektörün avantajlarını anlattıkları bilgisini de paylaştı.

Net leasing alacaklarında yüzde 9 civarında pazar payları olduğunu ve bu payı koruduklarını anlatan Bolat, 2016 yılını da sektörün üzerinde bir büyüme performansıyla kapatmayı planladıklarını söyledi. Bolat, “Hedefimiz; bu ortamda hem yeni iş hacminde hem net leasing alacaklarında pazar payımızı korurken aktif kalitemizden ödün vermeden karlılığı ön planda tutarak yatırımları finanse etmeye devam etmek” değerlendirmesini yaptı.

İş ve inşaat makineleri tarafında hızlı büyüdüklerini aktaran Bolat, 2017 planlarını anlatırken de “Sağlık, madencilik, temiz enerji hedeflediğimiz sektörler arasında. 2017’de sektör büyüme rakamı olarak hedeflenen TL bazında yüzde 12’ye paralel bir büyüme hedefledik” ifadelerini kullandı. İş Leasing’in toplam solo aktifleri 4.0 milyar TL, konsolide aktifi 6.5 milyar TL düzeyinde bulunurken toplam net leasing alacağı da 3.5 milyar TL civarında. Şirketin sorunlu alacak rasyosu çüncü çeyrek itibariyle yüzde 4.2 ile sektörün 2 puan altında yer alıyor.

Yatırımda leasingin payı yüzde 10’a çıkmalı

İş Leasing Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan Hasan Bolat, leasingin özel sektör yatırımlarından aldığı payın yüzde 6 düzeyinde olduğunu belirterek “Özel sektör yatırımlarından, leasingin aldığı payı da ilk etapta yüzde 10 lar seviyesine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Leasing sektörünün, ülkenin büyüme hızı ve yatırım hacmi ile doğrudan ilişkili olduğunu ve yatırım iklimine göre yıllar itibariyle değişkenlik gösterdiğinin altını çizen Hasan Bolat, “2016 yılında küresel ekonomik dalgalanmalar, yurt içindeki siyasi ve ekonomik gelişmeler ve bölgesel jeopolitik hassasiyet ülkemizdeki yatırım ortamını olumsuz etkiledi. Bu gelişmeler ışığında yatırımların zayıflaması, ülke büyüme hızının yüzde 3’ler civarına düşmesi sonucunda sektör büyüme tahminimizi yüzde 3 olarak revize ettik. Bu yılı yaklaşık 18 milyar TL’lik yeni iş hacmiyle kapatabileceğimizi düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Eylülde piyasada canlanma gördük

Durgun geçen üçüncü çeyreğin ardından eylül ayı ile birlikte piyasada bir canlanma gördüklerine de işaret eden Bolat, sektördeki gelişmeler hakkında şu bilgileri paylaştı: “Makine tarafında özellikle iş ve inşaat makinelerinde artış gözlemliyoruz. Buradaki bir önceki yıla göre TL bazında yüzde 20 civarında büyümeyi ağırlıklı olarak alt yapı projeler destekledi. Bu hacim artışı ile birlikte inşaat ve iş makinelerinin toplam leasing sektöründen aldığı pay yüzde 25’e ulaşmış vaziyette.

Diğer taraftan, sat-geri kiralama hacmindeki azalma nedeniyle gayrimenkul tarafında işler yavaşlıyor. Gayrimenkul işlemlerinin leasing sektörü yeni işlemlerinden aldığı pay ise yüzde 22’ye geriledi.” Diğer makine ve ekipman payında da bir artış gözlemlediklerini ifade eden Bolat, yeni işlem hacmi dağılımı incelendiğinde ilk sırada iş ve inşaat makinalarının geldiğini, bunu sırasıyla gayrimenkul, diğer makine ve ekipman, metal işleme, tekstil ve sağlık sektörünün izlediğini kaydetti.

2017’de sektörün yüzde 12 büyümesi öngörüyor

2017 yılında sektörün yüzde 12 büyümesini öngördüklerini de aktaran Hasan Bolat, “Yaklaşık 20 milyar TL civarında toplam yeni işlem hacmine imza atabileceğimizi öngörüyoruz. Tabi bu tahminlerimiz hükümetimiz tarafından açıklanan OVP deki makro ekonomik veriler dikkate alınarak yapıldı. Son dönemde yatırım ortamının iyileştirilmesine dönük alınan tedbirlerin leasing sektörü işlem hacmini olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyoruz. 2017 yılında iş ve inşaat sektörü makineleri alanında 3. Havalimanının metro bağlantıları başta olmak üzere yeni hava limanları, baraj ve göletler, Kuzey Marmara otoyolu gibi birçok alt yapı projesinin devreye girmesi bu alanda büyümeyi destekleyecektir. Diğer taraftan emtia fiyatlarında görülen artış madencilik sektörünü, sağlık tarafında kent hastanelerinin devreye girmesi bu sektörlerin makine ve ekipman alımlarını destekleyecektir. Diğer taraftan temiz enerji alanında HES, RES, GES ve jeotermal yatırımlarının devam edeceğini düşünüyoruz. Bu alanlarda yapılacak yatırım mallarının finansmanında alacağımız pay sektörümüz işlem hacmini son derece olumlu etkileyecektir. Bu alanlarda bürokrasinin azaltılması yatırımların Siyasi ve ekonomik gelişmelerin daha istikrarlı olması yatırımların önünü açacaktır” dedi.

Dövizden TL’ye dönüyorlar

Bizim sektörün plasmanlarının yüzde 70’i dövizdir, ancak kurdaki son dönemde yaşanan hareket yatırımcıyı TL borçlanmaya yöneltti. Sektörün pozisyonu yabancı paradan TL’ye kayıyor.

Ezberlerin bozulduğu yeni bir normal daha yaşayacağız

İş Leasing Genel Müdürü Hasan Bolat, Trump’ın seçilmesiyle Fed’in faiz artırım tarafında daha cevval, daha agresif olacağı beklentisini hakim olmaya başladığına değinerek “Krize ABD ile giren dünya bu defa ABD kaynaklı bir büyüme halkasının içine girecek. Emtia fiyatları hareketlenecek. Bu aynı zamanda gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye için kaynak maliyetinin artması demek. Daha çok ticaret olacak ama kaynak ve hammadde fiyatlarının artması bir risk unsuru olarak karşımıza çıkabilir. ABD’de iç büyüme, yatırım ve enflasyon döngüsü dikkatle takip edeceğimiz gelişmeler olacak. Ucuz kaynak döneminin bittiği bir dünya konjonktüründe gelişmiş ülke ekonomilerindeki canlanmada bu defa gelişmekte olan ülkeler için geçmiş ezberlerin bozulduğu yeni bir normal daha yaşayacağımız anlamına geliyor. Yatırımcı istikrar görmediği ortamda likitte kalmayı tercih ediyor. Zaten yatırımcı yaptığı yatırımdan gelir elde edebileceğini düşünürse elindeki likiditeyi harcayacaktır. Algı pozitif ise büyüme devam edebiliyor” diye konuştu.

Karayolları Yönetmeliği’nde yapılacak düzenleme önemli

İş Leasing Genel Müdürü ve FKB Başkan Yardımcısı Hasan K. Bolat’a sektör olarak bekledikleri düzenlemeleri de sorduk. Bolat, alternatif finansman yöntemlerine göre dezavantaj yaşadıkları ve rekabet eşitliğinin sağlanması adına bekledikleri en kritik konunun Karayolları Yönetmeliği'nde yapılacak düzenleme olduğunu söyledi. Bolat, söz konusu yönetmelikte yapılacak düzenlemeyle, leasing ile yapılan araç finansmanlarının öz mal olarak nitelendirilmesi olacağını anlatarak şöyle dedi: “Avrupa’daki leasing rakamlarına bakarsanız işlem hacminin yüzde 60’lık bölümünün otomotiv ve ticari taşıt kiralamasından geldiği görülmektedir. İkinci önemli konu ise yüzde 1’lik KDV yatırım avantajının tüm yatırım malı gruplarını kapsayacak şekilde genişletilmesi. Ayrıca, sigorta, BES, aracı kurumlar gibi sektör olarak banka şubelerini acente olarak kullanabilmeliyiz. Yurtiçi ve yurtdışında yaşanan diğer gelişmeler dolayısıyla borçlanma maliyetleri artarken, yurtdışı kaynaklar kısa vadelerde kredi vermeyi tercih etmeye başladılar. Bu ortamda leasing sektörünün 3 yıl ortalama vade altındaki borçlanmalarına uygulanmakta olan KKDF sektörün borçlanma maliyetine çok ciddi bir yük getirerek yatırımcının finansman maliyetlerini de olumsuz etkilemektedir. Bankaların ve finansman şirketlerinin yurtdışı borçlanmalarında benzer bir uygulama bulunmamaktadır. Girişimcilerimiz diğer ülkelere göre çok daha cesur ve dinamik, yatırım kararlarını verebilmeleri için istikrar ortamının sağlanması ile birlikte yatırımların hızlanacağı ve leasing işlem hacminin olumlu etkileneceği görüşünü benimsiyoruz.”

Bu konularda ilginizi çekebilir