IMF'den 'ekonomi fazla ısındı' uyarısı
IMF, yüksek enflasyonun devam edeceği, faiz artırılmazsa 2018'in de çift hanede tamamlanacağı uyarısında bulundu.
Uluslararası Para Fonu (IMF), sonbahar aylarında yaptığı olağan 4. Madde üye ülke gözden geçirmesi (Article IV consultation) Türkiye değerlendirme ön notunda “ekonominin fazla ısındığını, dış gelişmelere bağlı olarak Türkiye’nin kırılganlığının arttığını” yazdı.
Gözden geçirmeyi yapan Türkiye masası ekonomistlerinin görüşü olan değerlendirme notu, daha sonra IMF direktörler kuruluna sunuluyor ve bu aşamadan sonra nihai rapor açıklanıyor. Gözden geçirme heyet notunun vurgularının tamamının “negatif” olması dikkat çekti. Önceki gözden geçirmelerde genel olarak olumlu değerlendirmelere bağlı riskler sıralanıyordu. Bu kez ana vurgu risklerden oluştu. 2017 büyümesinin “potansiyel büyümenin çok üstünde” yüzde 7’ler dolayında olacağı; 2018 büyümesinin de yüzde 4 tahmin edildiği vurgulandı.
Kırılganlıklar takip edilmeli
Raporun özet bölümünde IMF ilave parasal sıkılaştırma, enflasyonla mücadele ve koşullu mali yükümlülükler (garanti ve kefilliklerden kaynaklı mali harcamalar, örneğin kamu-özel ortaklığı garantilerine bağlı ödemeler) vurgulanırken, yüksek büyümeye karşılık enflasyon ve cari açığın “ekonominin fazla ısınması nedeniyle kırılganlığını artırdığı” yorumu yapıldı.
Enflasyon çift hanede kalabilir
IMF değerlendirme notunda, güçlü bir büyüme olmasına karşılık, potansiyel büyümenin çok üzerinde gerçekleşme nedeniyle buna bağlı “dengesizlik işaretlerinin” gözlendiği belirtildi. Buna ilave olarak yüksek enflasyonun devam edeceği, faiz artırılmazsa 2018’i de çift hanede kapatacağı tahminine yer verildi. Cari açığın risk unsuru olduğu belirtilen değerlendirme notunda, turizm ve ihracattan gelen olumlu katkıya rağmen, güçlü iç talep, yüksek petrol fiyatları nedeniyle dış finansman ihtiyacının yüksek kalmasına yol açacağı vurgulanarak, rezervlerin ise yetersiz kalacağı öne sürüldü.
Dış koşullar olumsuz hale gelirse
IMF değerlendirme notunda, “ana risk vurgusu olarak” dış koşulların kötüleşmesi öne alınarak, “Dış koşulların olumsuz hale gelmesi durumunda, riskler belirginleşebilir. Kırılganlıklar, yüksek dış finansman ihtiyacını, kısıtlı döviz rezervlerini, kısa vadeli sermaye girişlerine artan bağımlılığı ve şirketlerin kur riskine yüksek düzeyde maruz kalmasını içermektedir. Yapı ve inşaat sektöründe bir arz fazlası olasılığının işaretleri de belirmektedir” denildi.
IMF notunda, sürece olumlu katkıda bulunacak politikalar olarak, KOBİ’lerin döviz borçlanma yasağı, KGF programının yatırımlara yönlendirilmesi, mali disiplin ve maliye politikasının tasarrufa odaklanması (mali konsolidasyon) yapısal reformlar olumlu gelişmeler olarak sıralandı.